Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

11. Sınıf İngilizce Kelimeleri

11. Sınıf İngilizce dersi, artık dil öğreniminde akademik derinliğin ve eleştirel düşüncenin ön plana çıktığı bir dönemdir. Bu aşamada öğrenciler, sadece dili kullanmakla kalmaz, aynı zamanda küresel ve sosyal meseleler, kariyer planlama ve kişisel gelişim gibi daha karmaşık konular hakkında analiz yapma ve tartışma yeteneği kazanır. Eğer yabancı dildeki akademik başarınızı artırmak, Future Jobs, Hobbies and Skills, Hard Times, What a Life!, Back to The Past, Open Your Heart, Facts About Turkey, Sports, My Friends ve Values and Norms gibi ana temalarda fikirlerinizi akıcı şekilde ifade etmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz! Bu yazı, 11. Sınıf müfredatının ünitelerindeki temel kelimeleri keşfetmenize, anlamlarını öğrenmenize ve İngilizce iletişimde zirveye ulaşmanız için kelime dağarcığınızı sağlamlaştırmanıza yardımcı olacaktır.

EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren

EnglishCentral Kids’te sizi neler mi bekliyor? EnglishCentral Kids’te çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Özel derslerimiz 25 dakikadır. Ayrıca EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir, kelime çalışmalarını yapabilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Ders raporları sayesinde çocuğunuzun ilerlemesini takip edebilir, geliştirmesi gereken noktaları görebilir ve bu konulara yoğunlaşabilirsiniz.

EnglishCentral Kids kurslarıyla çocuğunuz:
– Deneyimli öğretmenlerle bire bir dersler yaparak konuşma becerisi kazanır.
– Eğlenceli içeriklerle motivasyonunu kaybetmeden aktif katılım sağlar.
– İnteraktif videolarla dinleme ve anlama yeteneğini geliştirir.
– Yaşına uygun kelimeleri ve kalıpları doğal akış içinde öğrenir.
– Öğretmenlerden aldığı geri bildirimlerle hatalarını hemen düzeltir.

Hemen ücretsiz kaydolun, 20 dakikalık deneme dersi kazanın!

11. Sınıf İngilizce Kelime Listesi

Bu bölümde 11. sınıf İngilizce derslerinde geçen kelimeleri ve onların Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz. Ayrıca verilen örnek cümleler sayesinde kelimeleri daha kolay anlayabilir ve cümle içinde doğru bir şekilde kullanabilirsiniz.

11. Sınıf 1. Ünite – Future Jobs Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin ilk konusu “Future Jobs”, yani “Geleceğin Meslekleri” dir. Hadi gelin bu ünitenin İngilizce kelime listesine birlikte bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
Artificial Intelligence (AI)Yapay Zeka
ApplianceCihaz, Alet
Apply (for a job)(İşe) Başvurmak
Applicant / CandidateAday
ApplicationBaşvuru
CareerKariyer
CertifiedSertifikalı
Cash upCiro etmek, Kasayı saymak
ClichéKlişe
Clock off / Clock outİş çıkışında kart basmak / Mesaiyi bitirmek
Company nameŞirket adı
CompetitorRakip, Yarışmacı
Complaints and requestsŞikayet ve istekler
Computer skillBilgisayar becerisi
ConfidentKendinden emin
ConfirmDoğrulamak, Onaylamak
ConsiderDikkate almak, Düşünmek
Contribute (to)Katkıda bulunmak
Co-operativeİşbirlikçi, Yardımlaşmacı
Corporate CultureŞirket kültürü
CreativeYaratıcı
Credible personGüvenilir kişi
Criminal backgroundSabıka geçmişi
Curriculum Vitae (CV) / ResumeÖz Geçmiş
Digital marketDijital pazar
DisappointedHayal kırıklığına uğramış
Dream jobHayaldeki meslek
Duties and responsibilitiesGörevler ve sorumluluklar
Earlier employerDaha önceki işveren
Eco-friendlyÇevre dostu
EducationEğitim
EffectEtki
Employedİşe alınan, Çalışan
Employerİşveren
Employmentİstihdam, Çalışma
EnclosingÇevreleyen, Ekte yer alan
Energy sourcesEnerji kaynakları
EnthusiasticHevesli, Meraklı
EntrepreneurGirişimci
EssentialGerekli, Temel
Estimated completion dateTahmini bitiş tarihi
Evening shiftAkşam vardiyası
ExcellentMükemmel
ExcitingHeyecan verici
ExperienceDeneyim
ExtraordinarySıra dışı
FailureBaşarısızlık
Faithfully (Yours faithfully)İçtenlikle (Saygılarımla - resmi mektup sonu)
FamiliarityAşinalık, Tanıdıklık
FlexibleEsnek
FluentAkıcı
Focusing on successBaşarı odaklı
Follow upTakip etmek
FortuneŞans, Servet
Full nameAd ve Soyad
Full-timeTam gün, Tam zamanlı
Future actionsGelecekteki eylemler
Future jobsGeleceğin meslekleri
FurtherDaha ileri
Go back to schoolOkula geri dönmek
Hard skillTeknik beceri
Hiredİşe alınmış
In-demandTalep gören, Rağbet gören
InternshipStaj
Interviewİş görüşmesi
Key playersKilit rol oynayanlar
Know howNasıl yapılacağını bilmek, İşin sırrı
Launch (a new product)(Yeni bir ürün) Piyasaya sürmek
Lifelong learningYaşam boyu öğrenme
Minimum wageAsgari ücret
NetworkingAğ kurma, İlişki kurma
OpportunityFırsat
PerformancePerformans, Başarım
QualificationNitelik, Vasıf
Recommendation letterReferans mektubu
SalaryMaaş
Self-employedKendi işini yapan, Serbest çalışan
Soft skillSosyal beceri, Kişisel yetenek
StressfulStresli
SustainableSürdürülebilir
TechnologyTeknoloji
To be knowledgeableBilgili, Zeki olmak
Transportation systemUlaşım sistemi
Unemploymentİşsizlik
Virtual realitySanal gerçeklik
Voluntary workGönüllü çalışma
Workplaceİş yeri
Worry (about)Endişelenmek
WorthyDeğerli

Artificial Intelligence (AI) is changing the way companies work.
(Yapay Zekâ, şirketlerin çalışma şeklini değiştiriyor.)

This appliance uses very little electricity.
(Bu cihaz çok az elektrik kullanır.)

I want to apply for a job at an international company.
(Uluslararası bir şirkete iş başvurusu yapmak istiyorum.)

The applicant must have strong communication skills.
(Başvuru sahibinin güçlü iletişim becerilerine sahip olması gerekir.)

You need to fill out the application form carefully.
(Başvuru formunu dikkatlice doldurman gerekiyor.)

Choosing the right career is one of the biggest life decisions.
(Doğru kariyeri seçmek, hayattaki en büyük kararlardan biridir.)

She is a certified English teacher.
(O, sertifikalı bir İngilizce öğretmenidir.)

The manager will cash up at the end of the day.
(Yönetici günün sonunda kasayı sayacak.)

Saying “time is money” is such a cliché.
(“Zaman paradır” demek tam bir klişedir.)

Employees usually clock out at 6 p.m.
(Çalışanlar genellikle akşam 6’da çıkış yapar.)

Our company name is known worldwide.
(Şirket ismimiz dünya çapında biliniyor.)

Apple is one of the biggest competitors in the tech industry.
(Apple, teknoloji sektöründeki en büyük rakiplerden biridir.)

The customer service team handles complaints and requests.
(Müşteri hizmetleri ekibi şikayetleri ve talepleri ele alır.)

Good computer skills are essential in today’s workplaces.
(Günümüz iş yerlerinde iyi bilgisayar becerileri gereklidir.)

She is very confident about her presentation.
(Sunumu konusunda çok kendine güveniyor.)

11. Sınıf 2. Ünite – Hobbies and Skills Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin ikinci konusu “Hobbies and Skills”, yani “Hobiler ve Beceriler” dir. Günlük yaşamımızda çevreyle ilgili kelimeleri öğrenmek için bu ünitedeki kelimelere birlikte göz atalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
Hobby / HobbiesHobi / Hobiler, Uğraşlar
Skill / SkillsBeceri / Beceriler, Yetenekler
Talent / GiftYetenek, Doğuştan Gelen Kabiliyet
AmateurAmatör, Acemi
ProfessionalProfesyonel
Keen onBir şeye çok düşkün/hevesli olmak
Be good atBir şeyde iyi olmak
Can't standNefret etmek, Tahammül edememek
Don't mindAldırmamak, Sorun etmemek
AdmireHayran olmak
ImpressiveEtkileyici, Görkemli
ArcheryOkçuluk
Ice-skatingBuz pateni
KnittingÖrgü örme
SewingDikiş dikme
Wood carvingAhşap oyma
PuzzlesYapboz, Bulmaca
Collecting stampsPul toplama
Sculpture / SculptorHeykel / Heykeltıraş
ViolinistKemancı
Painter / PaintingRessam / Resim
CraftsEl sanatları, Zanaat
ExhibitionSergi
CuratorMüze/Sergi Küratörü
Achievement / AccomplishmentBaşarı, Başarım
DeterminationKararlılık
Diligent / Hard-workingÇalışkan
CuriosityMerak
Focus onBir şeye odaklanmak
Motivate / MotivationMotive etmek / Motivasyon
ImproveGeliştirmek, İlerletmek
PracticePratik yapmak, Alıştırma
EncourageCesaretlendirmek, Teşvik etmek
DedicateKendini adamak
Free time / Leisure timeBoş zaman
CreativeYaratıcı
ConcentrateKonsantre olmak, Yoğunlaşmak
RelaxingRahatlatıcı
ChallengingZorlayıcı, Meydan okuyan
UniqueEşsiz, Benzersiz
WorthwhileZahmete değer, Faydalı
ExperienceDeneyim
Share (experience)(Deneyim) Paylaşmak
OpportunityFırsat
Take up (a hobby)(Bir hobiye) Başlamak
Give up (a hobby)(Bir hobiyi) Bırakmak
Acquire (a skill)(Bir beceri) Kazanmak, Edinmek
Master (a skill)(Bir beceriyi) Uzmanlaşmak
OrdinarySıradan
ExtraordinaryOlağanüstü, Sıradışı
PassionTutku
Get better atBir şeyde daha iyi olmak
Spend timeZaman harcamak

In my free time, I love reading mystery novels.
(Boş zamanlarımda gizem romanları okumayı severim.)

She has an amazing talent for playing the piano.
(Onun piyano çalma konusunda inanılmaz bir yeteneği var.)

I recently took up wood carving as a new hobby.
(Son zamanlarda yeni bir hobi olarak ahşap oymacılığına başladım.)

He’s very keen on photography.
(O, fotoğrafçılığa çok meraklıdır.)

I really admire people who never give up.
(Asla pes etmeyen insanlara gerçekten hayranım.)

Learning to knit was a challenging but fun experience.
(Örgü örmeyi öğrenmek zorlayıcı ama eğlenceli bir deneyimdi.)

Our art teacher organized an exhibition last month.
(Sanat öğretmenimiz geçen ay bir sergi düzenledi.)

She is a diligent student who always finishes her work on time.
(O, her zaman işini zamanında bitiren çalışkan bir öğrencidir.)

I’m trying to improve my drawing skills by practicing every day.
(Her gün pratik yaparak çizim becerilerimi geliştirmeye çalışıyorum.)

Playing chess helps me concentrate better.
(Satranç oynamak benim daha iyi odaklanmamı sağlar.)

He decided to give up ice-skating after his injury.
(Sakatlanmasından sonra buz patenini bırakmaya karar verdi.)

That sculpture is truly impressive.
(O heykel gerçekten etkileyici.)

It takes years to master a skill like violin playing.
(Keman çalma gibi bir beceride ustalaşmak yıllar alır.)

She spends her weekends doing crafts and decorating her room.
(Hafta sonlarını el işi yaparak ve odasını süsleyerek geçirir.)

His determination helped him achieve his dreams.
(Azmi, hayallerine ulaşmasına yardımcı oldu.)

11. Sınıf 3. Ünite – Hard Times Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin üçüncü konusu “Hard Times”, yani “Zor Zamanlar” dır. Film türleri, sinema terimleri ve yorum yapmayı öğrenmek için bu ünitenin kelimelerine bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
Hard TimesZor Zamanlar
ChallengeZorluk, Meydan Okuma
StruggleMücadele etmek, Uğraşmak
DeterminationKararlılık
PerseveranceAzim, Sebat
CourageCesaret
VulnerableHassas, Savunmasız
AcneSivilce
DepressionDepresyon
AnxietyKaygı, Endişe
Illness / SicknessHastalık
Health problemsSağlık sorunları
Cure / TreatTedavi etmek
Recoverİyileşmek, Kendine gelmek
Herbal medicineBitkisel ilaç
DermatologistCilt doktoru
FaintBayılmak
Cyber addictionSanal bağımlılık
Eating disorderYeme bozukluğu
BullyingZorbalık
IgnoreGörmezden gelmek
Feel embarrassedUtanmak, Mahcup hissetmek
Cry / WeepAğlamak
DisabilityEngellilik
Illiterate / IlliteracyOkuryazar olmayan / Cehalet
EducationEğitim
EducatedEğitimli
ScholarshipBurs
Drop out of schoolOkulu bırakmak
Fail the classSınıfta kalmak
GraduateMezun olmak
PovertyYoksulluk, Fakirlik
Hard conditionsAğır şartlar, Zor koşullar
CrowdedKalabalık
Factory / FactoriesFabrika / Fabrikalar
Industrial RevolutionSanayi Devrimi
Declare warSavaş ilan etmek
Historical eventsTarihi olaylar
EarthquakeDeprem
Damage (environment)(Çevreye) Zarar vermek
Inspire / Inspirationİlham vermek / İlham
Inventor / InventionMucit / İcat
DiscoveryKeşif
DevelopGeliştirmek
CommonYaygın
CrucialÇok önemli, Hayati
Introvertİçe dönük (Kişi)
ExtrovertDışa dönük (Kişi)
Face to face communicationYüz yüze iletişim
Household choresEv işleri
Daily choresGünlük işler
ReduceAzaltmak
Get rid ofKurtulmak
Equal rightsEşit haklar
EmbraceKucaklamak, Kabul etmek
ExposureMaruz kalma
PreventÖnlemek
TraumaticTravmatik

During hard times, true friends always stand by your side.
(Zor zamanlarda gerçek arkadaşlar her zaman yanında olur.)

Climbing that mountain was the biggest challenge of my life.
(O dağı tırmanmak hayatımdaki en büyük zorluktu.)

Her determination helped her finish the marathon.
(Azmi, maratonu bitirmesine yardımcı oldu.)

You need courage to speak in front of a large audience.
(Büyük bir kalabalığın önünde konuşmak için cesaret gerekir.)

He felt vulnerable after losing his job.
(İşini kaybettikten sonra kendini savunmasız hissetti.)

Teenagers often suffer from acne during puberty.
(Ergenlik döneminde gençler genellikle sivilce sorunu yaşar.)

After weeks of rest, she finally began to recover.
(Haftalarca dinlendikten sonra sonunda iyileşmeye başladı.)

Some people prefer herbal medicine instead of drugs.
(Bazı insanlar ilaç yerine bitkisel tedaviyi tercih eder.)

He went to a dermatologist because of his skin problems.
(Cilt sorunları nedeniyle bir dermatoloğa gitti.)

Cyber addiction can affect both mental and physical health.
(Siber bağımlılık hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı etkileyebilir.)

Schools should take bullying very seriously.
(Okullar zorbalığı çok ciddiye almalıdır.)

Many students dream of getting a scholarship to study abroad.
(Birçok öğrenci yurt dışında okumak için burs almayı hayal eder.)

The Industrial Revolution changed the world completely.
(Sanayi Devrimi dünyayı tamamen değiştirdi.)

Scientists work hard to develop new technologies.
(Bilim insanları yeni teknolojiler geliştirmek için çok çalışır.)

She wants to embrace new cultures and learn different traditions.
(Yeni kültürleri kucaklamak ve farklı gelenekler öğrenmek istiyor.)

11. Sınıf 4. Ünite – What a Life Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin dördüncü konusu “What a Life”, yani “Ne Hayat Ama” dır. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
ChildhoodÇocukluk
Childhood dreamsÇocukluk hayalleri
MemorableUnutulmaz
SignificantÖnemli, Anlamlı
ExtraordinaryOlağanüstü, Sıra dışı
OrdinarySıradan
Lifetime experienceÖmürlük deneyim
WishDilemek, Keşke demek (Dilek)
RegretPişman olmak, Keşke demek (Pişmanlık)
AchieveBaşarmak, Elde etmek
Goal / TargetAmaç, Hedef
Accomplishment / AchievementBaşarı, Başarım
Be bornDoğmak
Grow upBüyümek
GraduateMezun olmak
FounderKurucu
Inventor / InventionMucit / İcat
DiscoveryKeşif
Inspire / Inspirationİlham vermek / İlham
MathematicianMatematikçi
ViolinistKemancı
ArcheologistArkeolog
TailorTerzi
PR SpecialistHalkla İlişkiler Uzmanı
Make it realGerçekleştirmek
SurviveHayatta kalmak
RemindHatırlatmak
Go to spaceUzaya gitmek
ShuttleUzay mekiği
Launch (a rocket)(Roket) Fırlatmak
Lift off / Take offKalkış yapmak (Uçak/Roket)
Explode / ExplosionPatlamak / Patlama
DelayErtelemek
RequiredGerekli, İstenilen
DangerousTehlikeli
ForbiddenYasaklanmış
LimitedSınırlı
Big-heartedCömert, Yüce gönüllü
DiligentÇalışkan, Gayretli
BraveheartCesur yürek
CoincidenceRastlantı, Tesadüf
PrepareHazırlanmak
Share (experiences)(Deneyimleri) Paylaşmak
Get on(Araca) Binmek
ExplosionPatlama
DonationBağış
CrewMürettebat, Ekip
MuseumMüze

My childhood was full of outdoor games and laughter.
(Çocukluğum açık hava oyunları ve kahkahalarla doluydu.)

Her childhood dreams were to become a scientist and travel the world.
(Çocukluk hayalleri bilim insanı olmak ve dünyayı gezmekti.)

It was a truly memorable day that I’ll never forget.
(Asla unutamayacağım gerçekten unutulmaz bir gündü.)

Reaching your goal takes time, patience, and effort.
(Hedefine ulaşmak zaman, sabır ve çaba gerektirir.)

That mountain trip was a lifetime experience.
(O dağ gezisi hayatımda bir kez yaşanacak bir deneyimdi.)

He didn’t want to regret not trying new things.
(Yeni şeyleri denememekten pişman olmak istemedi.)

Thomas Edison was a great inventor who changed the world.
(Thomas Edison, dünyayı değiştiren büyük bir mucitti.)

The teacher’s story really inspired her students.
(Öğretmenin hikayesi öğrencilerini gerçekten ilhamlandırdı.)

The archeologist discovered an ancient tomb in Egypt.
(Arkeolog Mısır’da antik bir mezar keşfetti.)

The rocket will launch tomorrow morning if the weather is good.
(Hava iyi olursa roket yarın sabah fırlatılacak.)

The crew worked together to repair the damaged shuttle.
(Mürettebat, hasar gören uzay aracını onarmak için birlikte çalıştı.)

He is very diligent and never leaves a task unfinished.
(O çok çalışkandır ve hiçbir işi yarım bırakmaz.)

Donating books to the library was a kind donation.
(Kütüphaneye kitap bağışlamak nazik bir bağıştı.)

Visiting the art museum inspired her to start painting again.
(Sanat müzesini ziyaret etmek, onun yeniden resim yapmaya başlamasına ilham verdi.)

The pilot announced that the flight would be delayed due to bad weather.
(Pilot, kötü hava koşulları nedeniyle uçuşun gecikeceğini duyurdu.)

11. Sınıf 5. Ünite – Back to The Past Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin beşinci konusu “Back to The Past”, yani “Geçmişe Dönüş” tür. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
Back to the pastGeçmişe dönüş
Past eventsGeçmiş olaylar
WishDilek, arzu, istek, dilemek
RegretPişmanlık, pişman olmak
Real / UnrealGerçek / Gerçek olmayan, hayali
Go backGeri gitmek
Late / EarlyGeç / Erken
Angry / FuriousKızgın, sinirli / Çok kızgın, çok öfkeli
Worried / AnxiousEndişeli, kaygılı / Endişeli, kaygılı
SpendHarcamak, geçirmek
Pocket moneyCep harçlığı, harçlık
Wasteİsraf etmek, boşa harcamak
Argue / ArguementTartışmak / Tartışma
ClassmateSınıf arkadaşı
Teenager13-19 yaş arası genç
Contactİletişim kurmak
Be on pins and needlesDiken üstünde olmak, heyecanla beklemek
Be all earsKulak kesilmek, can kulağıyla dinlemek
Miss the bus / Catch the busOtobüsü kaçırmak / Otobüse yetişmek
Exam / Pass the examSınav / Sınavı geçmek
FailBaşarısız olmak
Forget / RememberUnutmak / Hatırlamak
ILLHasta
AloneYalnız
Feel betterDaha iyi hissetmek
RelievedRahatlamış, hafiflemiş
Expected / UnexpectedBeklenen, umulan / Beklenmeyen, umulmayan
ReactTepki vermek, tepki göstermek
TrivialÖnemsiz, değersiz, saçma
CheatKandırmak, aldatmak, kopya çekmek
Tournament / CompetitionTurnuva / Yarışma
Honest / DishonestDürüst / Dürüst olmayan
ValueDeğer
ImportanceÖnem
BehaveDavranmak
Take partYer almak, Katılmak
AwfulBerbat, çok kötü
ShoutBağırmak
Big mistake / By mistakeBüyük hata / Yanlışlıkla
TrainAntrenman yapmak
JoinKatılmak
Make fun of somebodyBiriyle dalga geçmek
Tell a lieYalan söylemek
EmbarrassedUtanmış, mahçup
Get the sackİşten atılmak (kovulmak)
Financial difficultiesFinansal/Mali zorluklar
DeteriorateBozulmak, kötüleşmek (sağlık vb.)
DelightMemnun etmek, sevindirmek
Thank GodTanrıya Şükür
Come trueGerçekleşmek, doğru çıkmak
SalaryMaaş
HabitAlışkanlık
SupportDesteklemek
Find a jobBir iş bulmak
Take better care of bodyVücuduna daha iyi bakmak
Hardworking / LazyÇalışkan / Tembel
Get divorcedBoşanmak
RespectSaygı duymak
Work harderDaha sıkı çalışmak
AdviceTavsiye, öneri
Understand each other’s needsBirbirinin ihtiyaçlarını anlamak
Keep promiseSözünü yerine getirmek, sözünü tutmak
Write essayMakale yazmak
Tidy roomOdayı toplamak/düzenlemek
SecretSır
AppointmentRandevu, buluşma, atama
Keep in touchİletişimde/İrtibat halinde olmak
Keep a diaryGünlük tutmak
SuccessfulBaşarılı
Study hardSıkı ders çalışmak
ReviseGözden geçirmek, (ders) tekrarlamak
Set goalsHedefler belirlemek, hedef koymak
Reach goalsHedeflere ulaşmak
Gain timeZaman/vakit kazanmak
EnhanceGeliştirmek, arttırmak, yükseltmek
KnowledgeBilgi
Be determined / DecisionKararlı olmak / Karar
Effective learning techniquesEtkili öğrenme teknikleri
Give upBırakmak, vazgeçmek
OvercomeÜstesinden gelmek
NonsenseSaçmalık, anlamsız
Resignİstifa etmek
IncomeGelir, kazanç
DeclineAzalmak, gerilemek
Generous / StingyEli açık, cömert / Pinti, cimri
Needyİhtiyaç sahibi, yoksul
CharityHayır kurumu
DisappointedHayal kırıklığına uğramış
Drive someone crazyBirini çıldırtmak, çileden çıkarmak
Break someone’s heartBirinin kalbini kırmak
Feel blueÜzgün hissetmek

She has been ill for a few days, but she’s starting to recover.
(Birkaç gündür hasta ama iyileşmeye başlıyor.)

Don’t worry, you’ll feel better after some rest.
(Endişelenme, biraz dinlendikten sonra kendini daha iyi hissedeceksin.)

He was relieved when he finally passed the exam.
(Sonunda sınavı geçince rahatladı.)

Their reaction to the unexpected news was surprising.
(Beklenmedik habere verdikleri tepki şaşırtıcıydı.)

It’s wrong to cheat in a test; honesty is more important.
(Bir sınavda kopya çekmek yanlıştır; dürüstlük daha önemlidir.)

She took part in a tournament and won first place.
(Bir turnuvaya katıldı ve birinciliği kazandı.)

Always try to behave respectfully towards others.
(Her zaman başkalarına karşı saygılı davranmaya çalış.)

It was an awful day — nothing went right!
(Berbat bir gündü — hiçbir şey yolunda gitmedi!)

He didn’t mean to break it; it happened by mistake.
(Onu kırmak istememişti; yanlışlıkla oldu.)

She got the sack after being late too many times.
(Çok fazla geç kaldığı için işten çıkarıldı.)

Many people face financial difficulties during hard times.
(Birçok insan zor zamanlarda maddi sıkıntılar yaşar.)

The teacher’s advice helped me study more effectively.
(Öğretmenin tavsiyesi daha verimli çalışmama yardımcı oldu.)

You should always keep your promises to gain people’s trust.
(İnsanların güvenini kazanmak için her zaman sözlerini tutmalısın.)

She wants to enhance her English knowledge before studying abroad.
(Yurt dışında okumadan önce İngilizce bilgisini geliştirmek istiyor.)

Even when things get hard, never give up on your dreams.
(İşler zorlaştığında bile hayallerinden asla vazgeçme.)

11. Sınıf 6. Ünite – Open Your Heart Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin altıncı konusu “Open Your Heart”, yani “Kalbinizi Açın” dır. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.

İngilizce Kelime/İfadeTürkçe Anlamı
Open Your HeartKalbini Açmak, İçini dökmek
GenuineHakiki, Gerçek, Samimi
Honest / HonestyDürüst / Dürüstlük
Dishonest / DishonestyDürüst olmayan / Dürüst olmama
Trust / TrustworthyGüven / Güvenilir
Relationshipİlişki, Bağ
FriendshipArkadaşlık, Dostluk
Apology / ApologizeÖzür / Özür dilemek
ApologeticallyÖzür dileyerek
Appreciation / AppreciateTakdir / Takdir etmek
Going to townHarıl harıl çalışmak, Çok hevesli olmak (Deyim)
Going to great lengthsÇok çaba göstermek, Her yolu denemek
All that glitters is not goldHer parlayan altın değildir (Görünüşe aldanma)
Have butterflies in the stomachYüreği pır pır etmek, Çok heyecanlanmak (Deyim)
EmbarrassedUtanmış, Mahcup
Feel guiltySuçlu hissetmek
MisunderstandingYanlış anlaşılma
React / ReactionTepki vermek / Tepki
ComplainŞikayet etmek
IgnoreGörmezden gelmek
Deceive / DeceptionKandırmak, Aldatmak / Kandırma
TruthGerçek, Doğruluk
SecretSır
Reveal (a secret)(Bir sırrı) Ortaya çıkarmak, Açıklamak
GossipDedikodu
Make an effortÇaba göstermek
RegretPişmanlık, Pişman olmak
JealousKıskanç
Support / SupportiveDesteklemek / Destekleyici
Behave / BehaviourDavranmak / Davranış
Respect / RespectfulSaygı / Saygılı
ConflictÇatışma, Anlaşmazlık
Solve (a problem)(Bir sorunu) Çözmek
Confessİtiraf etmek
Criticize / CriticismEleştirmek / Eleştiri
ValueDeğer, Önem
TrivialÖnemsiz, Değersiz

It’s important to open your heart to the people you trust.
(Güvendiğin insanlara kalbini açman önemlidir.)

She gave me a genuine smile that made me feel welcome.
(Bana kendimi hoş hissettiren samimi bir gülümseme verdi.)

You should always be honest with your friends.
(Arkadaşlarına karşı her zaman dürüst olmalısın.)

People lose respect when they act dishonestly.
(İnsanlar dürüst olmayan davrandıklarında saygı kaybederler.)

A strong friendship is built on trust and understanding.
(Güçlü bir dostluk güven ve anlayış üzerine kurulur.)

He made an apology for being late to the meeting.
(Toplantıya geç kaldığı için özür diledi.)

I really appreciate your help with my project.
(Projemdeki yardımını gerçekten takdir ediyorum.)

She went to great lengths to make her friend happy.
(Arkadaşını mutlu etmek için büyük çaba harcadı.)

Remember, all that glitters is not gold.
(Unutma, her parlayan şey altın değildir.)

He felt embarrassed when he forgot his speech.
(Konuşmasını unuttuğunda utanmıştı.)

Don’t ignore someone who’s trying to talk to you.
(Seninle konuşmaya çalışan birini görmezden gelme.)

Spreading gossip can easily hurt others’ feelings.
(Dedikodu yaymak başkalarının duygularını kolayca incitebilir.)

You should always make an effort to solve conflicts peacefully.
(Anlaşmazlıkları barışçıl bir şekilde çözmek için her zaman çaba göstermelisin.)

He finally decided to confess the truth.
(Sonunda gerçeği itiraf etmeye karar verdi.)

I truly value honesty and loyalty in relationships.
(İlişkilerde dürüstlüğe ve sadakate gerçekten değer veririm.)

11. Sınıf 7. Ünite – Facts About Turkey Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin yedinci konusu “Facts About Türkiye”, yani “Türkiye Hakkında Bilgiler” dir. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
AggressiveKavgacı
AgoraMeydan, Kent Meydanı
Alive and kickingHayat dolu
AlterDeğiştirmek
Ancient theatreAntik tiyatro
Ancient timesİlk çağlar, antik dönemler
Ancient worldAntik dünya
Animal figuresHayvan figürleri
Antique theatreAntik tiyatro
ArchitectureMimari
BathHamam
Buildİnşa etmek
CastleKale
CathedralKatedral, büyük kilise
ChurchKilise
Constructİnşa etmek
ConstructionYapı
Content myself with-ile yetinmek
CuisineMutfak kültürü
Cultural heritageKültürel miras
DamageZarar vermek
DemolishYıkmak
DesertedTerk edilmiş
DesignTasarlamak
DestroyZarar vermek
DestructionTahribat
DiscoverKeşfetmek
Empireİmparatorluk
ExcavateKazı yapmak
Fairy chimneysPeri bacaları
Get in touchTemasta olmak, İletişim kurmak
HeritageMiras
HistoriansTarihçiler
Historical sitesTarihi yerler
HugeÇok büyük
Human settlementİnsan yerleşimi
Hunter-gatherersAvcı toplayıcı
ImaginaryHayali
LakeGöl
LandscapeManzara
LocateYer almak
LocationKonum
Mind blowingİnsanın aklını başından alan
Miss the boatFırsatı kaçırmak
MonastryManastır
MonumentAbide, Anıt
MosqueCami
MountainDağ
MuseumMüze
Must-seeGörülmesi gereken
MythEfsane
Natural beautiesDoğal güzellikler
Occupyİşgal etmek
OccurOrtaya çıkmak
PalaceSaray
PillarSütun
Prayİbadet etmek
Prehistoric timesTarih öncesi
PrehistoryTarih öncesi
RebuildYeniden inşa etmek
RegionBölge
Religious activitiesDini etkinlikler
Religious purposesDini sebepler
RuinMahvetmek
SeaportLiman kenti
Seven wondersDünyanın yedi harikası
ShipwreckGemi enkazı
SignificanceÖnem
SneakySinsi, Gizli
SolveÇözmek
SteepSarp, Dik
StructureYapı
TempleTapınak
Tourist attractionsTurist çeken yerler
Tourist destinationTuristik yerler
TowerKule
Turkish dishesTürk yemekleri
Underground citiesYer altı şehirleri
VacationTatil
VisitZiyaret etmek
VisitorZiyaretçi
World heritageDünya mirası
Worth seeingGörülmeye değer

The ancient theatre in Ephesus is one of the most impressive ruins in the world.
(Efes’teki antik tiyatro, dünyanın en etkileyici kalıntılarından biridir.)

The architecture of the cathedral amazed all the visitors.
(Katedralin mimarisi tüm ziyaretçileri hayran bıraktı.)

They decided to rebuild the bridge that was damaged by the earthquake.
(Depremde zarar gören köprüyü yeniden inşa etmeye karar verdiler.)

Göreme’s fairy chimneys attract thousands of tourists every year.
(Göreme’nin peri bacaları her yıl binlerce turisti çeker.)

The cultural heritage of this region is extremely valuable.
(Bu bölgenin kültürel mirası son derece değerlidir.)

The mosque in the center of the town is over 500 years old.
(Kasaba merkezindeki cami 500 yıldan daha eskidir.)

We visited several historical sites during our trip to Italy.
(İtalya gezimiz sırasında birkaç tarihi alanı ziyaret ettik.)

The monument was built to honor the soldiers who died in the war.
(Anıt, savaşta ölen askerleri onurlandırmak için inşa edildi.)

The ruins of the old castle still stand on the hill.
(Eski kalenin kalıntıları hâlâ tepenin üzerinde duruyor.)

Pamukkale is a must-see for anyone visiting Turkey.
(Pamukkale, Türkiye’yi ziyaret eden herkes için görülmesi gereken bir yerdir.)

This region is famous for its delicious Turkish dishes.
(Bu bölge lezzetli Türk yemekleriyle ünlüdür.)

The temple was built for religious purposes in ancient times.
(Tapınak, antik çağlarda dini amaçlarla inşa edilmiştir.)

The museum displays artifacts from the ancient world.
(Müze, antik dünyadan kalma eserleri sergiliyor.)

The view from the top of the mountain was absolutely mind-blowing.
(Dağın zirvesinden manzara gerçekten akıl almaz derecede güzeldi.)

The shipwreck discovered by divers dates back to the Roman Empire.
(Dalgıçlar tarafından keşfedilen gemi enkazı Roma İmparatorluğu dönemine aittir.)

11. Sınıf 8. Ünite – Sports Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin sekizinci konusu “Sports” yani “Sporlar”dır. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
AdventureMacera
AdventurousMaceraperest, Maceralı
Extreme sportsEkstrem sporlar
Adrenaline junkieAdrenalin bağımlısı
Risky / DangerousRiskli / Tehlikeli
Safe / SafetyGüvenli / Güvenlik
ChallengingZorlayıcı
Exciting / ThrillingHeyecan verici
Breath-takingNefes kesici
UniqueBenzersiz, Eşsiz
Amazing / FantasticHarika, Muhteşem
AccomplishBaşarmak, Yerine getirmek
FreefallSerbest düşüş
DeployKullanıma sunmak, Açmak (Paraşütü açmak)
HarnessKoşum takımı (Güvenlik kemeri/donanımı)
AltimeterAltimetre (Yükseklik ölçer)
GlimpseKısaca/Bir anlık görmek
AcceleratedHızlandırılmış
Life-EnhancingHayat kalitesini artıran, Yaşamı zenginleştiren
GravityYer çekimi
Parachuting / SkydivingParaşütle atlama / Serbest düşüşle atlama
Bungee jumpingBungee jumping
Diving / Scuba divingDalış / Tüplü dalış
Climbing / MountaineeringTırmanış / Dağcılık
RaftingRafting (Nehirde sal gezisi)
WrestlingGüreş
SurfingSörf yapma
EquestrianismAtçılık, Binicilik
Training / WorkoutAntrenman / Egzersiz
EquipmentEkipman, Malzeme
TeamworkTakım çalışması
SpiritRuh, Moral
PraiseÖvmek, Takdir etmek
GratitudeMinnettarlık
ToleranceHoşgörü
Fair playDürüst oyun, Fair play
CompetitorRakip, Yarışmacı
TournamentTurnuva

Going on an adventure helps you discover new places and yourself.
(Bir maceraya atılmak, yeni yerleri ve kendini keşfetmene yardımcı olur.)

She’s an adventurous person who loves trying extreme activities.
(O, zorlu aktiviteleri denemeyi seven maceracı bir kişidir.)

Extreme sports like bungee jumping and skydiving are not for everyone.
(Bungee jumping ve paraşütle atlama gibi ekstrem sporlar herkes için değildir.)

My brother is a real adrenaline junkie; he never says no to danger.
(Kardeşim tam bir adrenalin bağımlısı; tehlikeye asla hayır demez.)

Some people find mountain climbing too risky, but I find it exciting.
(Bazı insanlar dağ tırmanışını çok tehlikeli bulur ama ben heyecan verici buluyorum.)

Always wear the right equipment before you start diving.
(Dalmaya başlamadan önce her zaman doğru ekipmanı giy.)

That rafting trip was one of the most thrilling experiences of my life.
(O rafting gezisi hayatımdaki en heyecan verici deneyimlerden biriydi.)

The view from the top of the mountain was absolutely breath-taking.
(Dağın zirvesinden manzara gerçekten nefes kesiciydi.)

It was a challenging climb, but we finally reached the peak.
(Zorlu bir tırmanıştı ama sonunda zirveye ulaştık.)

You need a strong harness for both safety and comfort during skydiving.
(Paraşütle atlama sırasında hem güvenlik hem de rahatlık için sağlam bir kemer gerekir.)

He learned how to deploy his parachute safely during training.
(Eğitim sırasında paraşütünü güvenli bir şekilde açmayı öğrendi.)

Skydiving gives you a sense of freedom and gravity at the same time.
(Paraşütle atlamak insana aynı anda özgürlük ve yerçekimi hissi verir.)

The teamwork between climbers was impressive during the competition.
(Tırmanışçılar arasındaki ekip çalışması yarışma sırasında etkileyiciydi.)

The coach always praises the players for their hard work and spirit.
(Antrenör, oyuncuları sıkı çalışmaları ve ruhları için her zaman över.)

The tournament gathered competitors from all over the world.
(Turnuva, dünyanın dört bir yanından yarışmacıları bir araya getirdi.)

11. Sınıf 9. Ünite – My Friends Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin dokuzuncu konusu “My Friends”, yani ” Arkadaşlarım”dır. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
Loyal / LoyaltySadık / Sadakat
Trustworthy / TrustGüvenilir / Güven
Sincere / InsincereSamimi, İçten / Samimiyetsiz
GenerousCömert, Eli açık
StingyPinti, Cimri
Stubbornİnatçı
ArrogantKibirli, Küstah
ModestMütevazı, Alçakgönüllü
SensibleMantıklı, Makul
SensitiveHassas, Duyarlı
EasygoingUysal, Rahat
SupportiveDestekleyici
AltruisticFedakar, Diğerkâm
CharmingÇekici, Büyüleyici
CheerfulNeşeli, Şen
TalkativeKonuşkan
DisloyalVefasız, Sadakatsiz
DisagreementAnlaşmazlık
ConflictÇatışma
Keep a secretSır saklamak
Lie / Tell a lieYalan söylemek
RespectSaygı göstermek
Adopt (an animal)Sahiplenmek (hayvan)
Re-homing(Hayvanları) Yeni bir yuvaya yerleştirme
Social IssuesSosyal Meseleler
PovertyYoksulluk, Fakirlik
Body shamingDış görünüşle alay etme
Bully / BullyingBütün / Zorbalık
Peer pressureAkran baskısı
Violence / ViolentŞiddet / Şiddet içeren
CrimeSuç
VictimMağdur, Kurban
CampaignKampanya
Awareness / Raise awarenessFarkındalık / Farkındalık yaratmak
Stand up toKarşı gelmek, Direnmek
StruggleMücadele etmek
HomelessEvsiz
Self-confidenceÖz güven, Kendine güven
Obeyİtaat etmek, Kurallara uymak
Skip (class)(Ders) Ekmek, Kaçmak
AdmissionKabul, Giriş hakkı
PolicyPolitika, Kural
HygieneHijyen, Temizlik
ComplexKarmaşık, Anlaşılması zor
PublicHalka açık, Genel
NonsenseSaçmalık, Anlamsızlık
Short-lived / TemporaryKısa ömürlü / Geçici
UnforgettableUnutulmaz
SolveÇözmek
FriendshipArkadaşlık, Dostluk
ValueDeğer
PossessionMülk, Sahip olunan şey
Propose / ProposalTeklif etmek, Öne sürmek / Teklif, Öneri
EffectiveEtkili

A loyal friend is always there for you in both good and bad times.
(Sadık bir arkadaş, hem iyi hem kötü zamanlarda her zaman yanındadır.)

She is very trustworthy, so I can tell her all my secrets.
(O çok güvenilirdir, bu yüzden ona tüm sırlarımı anlatabilirim.)

Being generous with your time and resources is very important.
(Zamanın ve kaynakların konusunda cömert olmak çok önemlidir.)

Don’t be stingy; sharing is part of life.
(Cimri olma; paylaşmak hayatın bir parçasıdır.)

He is so stubborn that he never admits he’s wrong.
(O kadar inatçıdır ki, asla yanlış olduğunu kabul etmez.)

It’s better to be modest than arrogant.
(Kibirli olmaktansa alçakgönüllü olmak daha iyidir.)

She is a sensible person who makes careful decisions.
(O, dikkatli kararlar veren mantıklı bir kişidir.)

Children are very sensitive to criticism.
(Çocuklar eleştirilere karşı çok hassastır.)

He’s always easygoing and never gets angry at small problems.
(O her zaman rahat biridir ve küçük sorunlarda asla sinirlenmez.)

My parents have always been supportive of my dreams.
(Ailem her zaman hayallerimi desteklemiştir.)

The volunteers’ altruistic behavior inspired everyone.
(Gönüllülerin fedakar davranışı herkesi etkiledi.)

She has a very cheerful personality that lifts everyone’s mood.
(Onun çok neşeli bir kişiliği var ve herkesi neşelendiriyor.)

He was disloyal to his friends and lost their trust.
(O arkadaşlarına karşı sadık değildi ve güvenlerini kaybetti.)

It’s important to stand up to bullying at school.
(Okuldaki zorbalığa karşı durmak önemlidir.)

Poverty is a serious social issue that needs attention.
(Yoksulluk, dikkat gerektiren ciddi bir toplumsal sorundur.)

11. Sınıf 10. Ünite – Values and Norms Kelime Listesi

11. sınıf İngilizcesinin onuncu konusu “Norms and Values”, yani “Değerler ve Standartlar”dır. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.

İngilizce KelimeTürkçe Anlamı
Anger / AngryÖfke / Öfkeli
AppearGörünmek
ArrogantKibirli
AttitudeTutum
AutonomyBağımsızlık
Be patient / PatienceSabırlı olmak / Sabır
Be understandingAnlayışlı olmak
BehaveDavranmak
BlissfulÇok mutlu
CarefulDikkatli
CollectivisticOrtaklaşacı
CommemorateAnmak
CommitmentBağlılık
Compassion / CompassionateŞefkat / Merhametli
ConcealingGizleme
ConceitedKendini beğenmiş
ConnectionBağ
Cooperationİşbirliği
Core valuesTemel değerler
Cultural awarenessKültürel farkındalık
Cultural differencesKültürel farklılıklar
Cultural valuesKültürel değerler
Culture shockKültür şoku
CustomsGelenekler
DemandRağbet görmek
DiligenceÇalışkanlık
DiscriminationAyırım (Irk, cinsiyet vb.)
DisrespectfulSaygısız
Elegance / ElegantZarafet / Zarif
EmpathyEmpati
EqualityEşitlik
EtiquetteGörgü kuralları
ExcellentMükemmel
FairAdil
Family structureAile yapısı
FamilyAile
FaultHata
ForgiveAffetmek
Generosity / GenerousCömertlik / Cömert
GentleKibar
Grace / GracefulNezaket / Zarif
HatredNefret
HealthySağlıklı
Helping elderlyBüyüklere yardım etme
HonestyDürüstlük
Hospitable / HospitalityMisafirperver / Misafirperverlik
HugSarılmak
Humanity / Humansİnsaniyet / İnsanlar
HumiliationAşağılama
Humility / ModestyTevazu / Alçakgönüllülük
Humor / HumoristMizah / Mizahçı
Independent / IndividualisticBağımsız / Bireyci
InexperiencedTecrübesiz
IntegrityBütünlük
IntelligenceAkıl
InterruptSözünü kesmek
IntimateSamimi
Intrigueİlgisini çekmek
IronyHiciv, İroni
JoyfulNeşeli
JusticeAdalet
Keep balanceKendine hakim olmak
Let goBırakmak, Serbest bırakmak
LoyaltySadakat
Make a differenceFark yaratmak, Farklı bir şey yapmak
MaterialisticMaddiyatçı
ModestAlçak gönüllü
OffendRencide etmek, Gücendirmek
OverweightKilolu, Fazla kilolu
PatriotismVatanseverlik
PeaceBarış
PhilosopherFilozof
PoliteKibar
PreservingKoruma
Principleİlke, Düstur
ProfitFayda, Kâr
PublicToplum
ReliabilityGüvenilirlik
Respect / Show respectSaygı / Saygı göstermek
ResponsibilitySorumluluk
RevealOrtaya çıkarmak
RudeKaba
SafeGüvenli
Self-confidenceKendine güven
Self-regulationÖz denetim
SharePaylaşmak
SignificantÖnemli
Social interactionSosyal etkileşim
Social normsSosyal normlar
Social responsibilitySosyal sorumluluk
SocietyToplum
SophisticationDüşüncelilik, İncelik
Stay calmSakin kalmak
StrongGüçlü
Take offÇıkarmak (Kıyafet vb.)
ToleranceHoşgörü
TransparencyŞeffaflık
TrustGüven
UnacceptableKabul edilemez
UnwrittenYazılı olmayan
ViolationSaygısızlık, İhlal
WealthZenginlik
Well-knownTanınmış
WisdomBilgelik

She felt anger when she realized someone had lied to her.
(Biri ona yalan söylediğini fark ettiğinde öfkelendi.)

Good leaders always appear confident and composed.
(İyi liderler her zaman kendinden emin ve soğukkanlı görünür.)

His arrogant attitude made him unpopular among his classmates.
(Kibirli tavrı onu sınıf arkadaşları arasında popüler yapmadı.)

You need patience when teaching young children.
(Küçük çocuklara ders verirken sabırlı olmalısın.)

Teachers should be understanding of students’ difficulties.
(Öğretmenler, öğrencilerin zorluklarını anlamalıdır.)

Everyone should behave respectfully at formal events.
(Herkes resmi etkinliklerde saygılı davranmalıdır.)

Helping others can give you a blissful feeling.
(Başkalarına yardım etmek sana mutlu bir his verebilir.)

She was careful while handling fragile antiques.
(Kırılgan antikaları taşırken dikkatliydi.)

Showing compassion towards animals is very important.
(Hayvanlara karşı şefkat göstermek çok önemlidir.)

Maintaining core values is essential for a strong society.
(Temel değerleri korumak güçlü bir toplum için esastır.)

Experiencing culture shock is common when moving abroad.
(Yurt dışına taşındığında kültür şoku yaşamak yaygındır.)

He has always been generous with his time and money.
(Her zaman zaman ve parası konusunda cömert olmuştur.)

Showing empathy helps you understand other people better.
(Empati göstermek, diğer insanları daha iyi anlamana yardımcı olur.)

Honesty is one of the most valued traits in a friendship.
(Dürüstlük, bir arkadaşlıkta en değerli özelliklerden biridir.)

Respecting social norms is important to live harmoniously in a community.
(Toplum içinde uyumlu yaşamak için sosyal normlara saygı göstermek önemlidir.)

11. Sınıf İngilizce Kelimeleri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

11. Sınıf ingilizce dersinin kelimelerini öğrendiğimize göre şimdi sıkça sorulan sorulara bakalım.

11. Sınıf İngilizce kaç ünite var?

11. Sınıf İngilizcede toplam 10 ünite bulunmaktadır

11. sınıf İngilizce konuları neler?

11. Sınıf İngilizcede Future Jobs, Hobbies and Skills, Hard Times, What a Life, Back to The Past, Open Your Heart, Facts about Turkey, Sports, My Friends ve Values and Norms konuları bulunmaktadır.

11. Sınıf İngilizce hangi seviye?

11. sınıf İngilizce seviyesi, genellikle B1 (Pre-Intermediate) veya B2 (Intermediate) seviyesinde olur.

Lisede dil okuyanlar hangi meslekleri seçebilir?

Lisede dil okuyanların seçebileceği bazı meslekler şöyledir:

  • Yabancı Dil Branş Öğretmenliği
  • Turist Rehberi
  • Yayınevi Editörlüğü
  • Çevirmenlik
  • Mütercim Tercümanlık
  • Akademisyenlik
  • Metin Yazarlığı- Reklam Yazarlığı
  • Müşteri İletişimi Yöneticisi
  • Seyahat Acenta Çalışanı
  • Gazeteci-Muhabir
  • Dış Ticaret- Lojistik Yöneticisi
  • Art Director
  • Proje Yöneticisi
  • Online Ders Eğitmeni
  • Koçluk-Mentorlük
  • Banka ve Sigorta Şirketi Çalışanı
  • Uluslararası İlişkiler Uzmanı
  • Satın Alma Yöneticisi- Uzmanı
  • Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi
  • E-ticaret Yöneticisi
  • Marka Yöneticisi
  • Sosyal Medya Uzmanı
  • UX-UI Tasarımcısı
  • Pazarlama-Satış Uzmanı
  • Performans Pazarlama Uzmanı
  • Influencer Marketing Yöneticisi
  • Etkinlik Yöneticisi
  • Yönetici Asistanlığı
  • Akademisyenlik

Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

Elizabeth Taylor – Taylor Swift Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri
11. Sınıf İngilizce Kelimeleri