Ortaokulun ikinci yılı olan 6. Sınıfta İngilizce temelinin ilerletilmesi üzerine kuruludur. Temel İngilizce bilgisinin geliştirilmesi beklenir. İngilizceyi iyi bir şekilde öğrenmek ve okul başarınızı artırmak istiyorsanız, bu yazı size yardımcı olacaktır. 6. Sınıf İngilizce dersinde yer alan sırasıyla Yummy Breakfast, Downtown, Weather And Emotions, At The Fair, Occupations, Holidays, Bookworms, Saving The Planet ve Democracy ünitelerinin kelimelerini bulabilirsiniz.
EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren
EnglishCentral Kids’te sizi neler mi bekliyor? EnglishCentral Kids’te çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Özel derslerimiz 25 dakikadır. Ayrıca EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir, kelime çalışmalarını yapabilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Ders raporları sayesinde çocuğunuzun ilerlemesini takip edebilir, geliştirmesi gereken noktaları görebilir ve bu konulara yoğunlaşabilirsiniz.
EnglishCentral Kids kurslarıyla çocuğunuz:
– Deneyimli öğretmenlerle bire bir dersler yaparak konuşma becerisi kazanır.
– Eğlenceli içeriklerle motivasyonunu kaybetmeden aktif katılım sağlar.
– İnteraktif videolarla dinleme ve anlama yeteneğini geliştirir.
– Yaşına uygun kelimeleri ve kalıpları doğal akış içinde öğrenir.
– Öğretmenlerden aldığı geri bildirimlerle hatalarını hemen düzeltir.
Hemen ücretsiz kaydolun, 20 dakikalık deneme dersi kazanın!
6. Sınıf İngilizce Kelime Listesi
Bu bölümde 6. sınıf İngilizce derslerinde geçen kelimeleri ve onların Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz. Ayrıca verilen örnek cümleler sayesinde kelimeleri daha kolay anlayabilir ve cümle içinde doğru bir şekilde kullanabilirsiniz.
6. Sınıf 1. Ünite Kelime Listesi – Life
6. sınıf müfredatının ilk ünitesi “Life” yani “Hayat”dır. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
After | Sonra |
Assignment | Ödev |
At the end of | Sonunda |
Aunt | Teyze, Hala |
Before | Önce |
Best Friend | En yakın arkadaş |
Board Games | Tahta oyunları |
Bring | Getirmek |
Celebrate | Kutlamak |
Come back | Geri gelmek |
Date | Tarih |
Draw | Çizmek |
Every lesson | Her Ders |
Finish | Bitirmek |
Folk dance course | Halk oyunları kursu |
Get up | Kalkmak |
Grandparents | büyükanne/büyükbaba |
Have | Sahip olmak |
Have breakfast | Kahvaltı yapmak |
Have lunch | Akşam yemeği yemek |
Invitation card | Davetiye |
Listen | Dinlemek |
Little brother | Küçük erkek kardeş |
Meet | Buluşmak |
Month | Ay |
People | İnsanlar |
Plan | Planlamak |
Relative | Akraba |
Rest | Dinlemek |
Run errands | Ev işleri yapmak |
Skip | Atlamak |
Space | Boşluk, Uzay |
Start | Başlamak |
Take a nap | Kısa süreli uyku (şekerleme) |
Tea Party | Çay partisi |
Visit | Ziyaret etmek |
Uncle | Amca, Dayı |
Wait | Beklemek |
Year | Yıl |
Şimdi bu kelimeleri cümle içinde kullanalım:
-
– My best friend and I will be watching the new film.
(Ben ve yakın arkadaşım yeni filmi izleyeceğiz). -
– Can you bring me the glass on the table?
(Bana masanın üzerindeki bardağı getirir misin?)
– Sure, I will.
(Tabi, getireceğim.) -
– We are celebrating my birthday tomorrow, here is your invitation card.
(Yarın benim doğum günümü kutlayacağız, bu da senin davetiye kartın.) -
– Did you finish every lesson for today?
(Bugün için bütün dersleri bitirdin mi?)
– I’m almost finished. Don’t worry.
(Neredeyse bitirdim, merak etme.) -
– Can you get up? My grandparents are coming.
(Kalkar mısın büyükannem ve büyükbabam geliyorlar.)
– Of course, here you go.
(Elbette, buyrun.) -
– Me and my mother having lunch. Would you like to join?
(Ben ve annem öğle yemeği yiyoruz, katılmak ister misin?)
– No thanks, I am full.
(Hayır teşekkür ederim. Ben tokum.) -
– Did you plan anything for the meeting this month?
(Bu ayki buluşma için bir şeyler planladın mı?)
– I was thinking that we could go to the cinema.
(Sinemaya gidebiliriz diye düşünüyordum.) -
– Don’t skip running your errands.
(Ev işlerini yapmayı atlama) -
– My uncle is taking a nap.
(Amcam şekerleme yapıyor.) -
– I am going to visit the tea party at the park today.
(Bugün parktaki çay partisini ziyaret edeceğim.)
6. Sınıf 2. Ünite Kelime Listesi – Yummy Breakfast
2. Ünite “Yummy Breakfast” yani “Nefis Kahvaltı”dır. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
İngilizcesi | Türkçesi |
---|---|
Apple juice | Elma suyu |
Are you kidding? | Dalga mı geçiyorsun? |
Bagel | Simit |
Baked | Fırında pişmiş |
Bean | Fasulye |
Because | Çünkü |
Boiled egg | Haşlanmış yumurta |
Bread | Ekmek |
Breakfast | Kahvaltı |
Butter | Tereyağı |
Candy | Şeker |
Cereal | Kahvaltılık gevrek |
Cheese | Peynir |
Cookies | Kurabiye |
Croissant | Ay şeklinde kek, kruvasan |
Decide | Karar vermek |
Delicious | Lezzetli |
Drink | içmek |
Drink milk | Süt içmek |
Eat | Yemek |
Enjoy it. | Afiyet olsun. |
Find | Bulmak |
Fish | Balık |
Food | Yiyecek |
Fried | Kızarmış, kızartılmış |
Fruit | Meyve |
Great idea! | Harika fikir. |
Hate | Nefret etmek |
Healthy | Sağlıklı |
Honey | Bal |
Hot dog | Sosisli sandviç |
How | Nasıl |
Hungry | Aç |
I’m sure. | Eminim |
Ingredient | Malzeme |
It’s all gone. | Hepsi bitti. |
Junk food | Abur cubur |
Lemon | Limon |
Like | Sevmek |
Muffin | Top kek |
Mushroom | Mantar |
No, thanks. | Hayır, teşekkürler. |
Nutritious | Besleyici |
Oh no! | Hayır, olamaz. |
Olive | Zeytin |
Omelette | Omlet |
Or | Ya da |
Orange juice | Portakal suyu |
Pancake | Krep |
Pastrami | Pastırma |
Prefer | Tercih etmek |
Rolls | Reçelli katmer |
Salami | Salam |
Sausages | Sosis |
sausages | sosisler |
Scrambled egg | Sahanda yumurta |
Strawberry | Çilek |
Sugar | Şeker |
Sure | Tabi ki |
Sweet | Tatlı |
Tea | Çay |
Think | Düşünmek |
Thirsty | Susamış |
Toast | Kızarmış ekmek |
Tomatoes | Domates |
Unhealthy | Sağlıksız |
Vegetable | Sebze |
Waiter | Erkek Garson |
Waitress | Kadın Garson |
Want | İstemek |
water | su |
weekend | Hafta sonu |
What about | Ne dersin |
What do you like? | Ne seversin? |
When | Ne zaman |
Where | Nerede |
Which | Hangi / hangisi |
Who | Kim |
Why | Neden/niçin |
Yes, please. | Evet, lütfen. |
Yummy! | Nefis! |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– I like eating bagels and drinking apple juice.
(Simit yemeği ve elma suyu içmeyi seviyorum.) -
– I like eating cereal for breakfast.
(Kahvaltıda mısır gevreği yemeği seviyorum.) -
– I like cheese with bread.
(Peyniri ekmekle birlikte severim.) -
– What would you like to get, omelette or pancakes?
(Ne almak istersin omlet mi krep mi?)
– I would like to get one omelette, please.
(Bir omlet alabilir miyim lütfen.) -
– Vegetables are nutritious for the body.
(Sebzeler beden için besleyicidir.) -
– You look thirsty, what can I get for you?
(Susamış görünüyorsun, sana ne getirebilirim?)
– Yes, can I get some water please.
(Evet, lütfen biraz su alabilir miyim?) -
– Would you like some sugar with your tea?
(Çayının yanında şeker ister misin?)
– Yes, please.
(Evet, lütfen.) -
– Where do you like to eat lunch?
(Öğle yemeğini nerede yemek istersin?)
– I would like to eat my lunch at home.
(Öğle yemeğini evde yemeyi severim.) -
– What are you thinking about?
(Ne hakkında düşünüyorsun?)
– I was thinking that maybe we should eat scrambled eggs for breakfast.
(Düşünüyordum da belki kahvaltıda sahanda yumurta yemeliyiz.)
6. Sınıf 3. Ünite Kelime Listesi – Downtown
3. Ünite “Downtown” yani “Şehir Merkezi”dir. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Age | Yaş |
At the moment | Şu anda |
Beautiful | Güzel |
Big | Büyük |
Boring | Sıkıcı |
Busy | Meşgul |
Cheap | Ucuz |
City | Şehir |
City life | Şehir hayatı |
Clean | Temiz |
Cold | Soğuk |
Compare | Karşılaştırmak |
Cook | Yemek pişirmek |
Country life | Kırsal hayat |
Crowded | Kalabalık |
Dolphin | Yunus |
Downtown | Şehir merkezi |
Easy | Kolay |
Enjoyable | Eğlenceli |
Exam | Sınav |
Expensive | Pahalı |
Farm | Çiftlik |
Fast | Hızlı |
Fat | Şişman |
Feed the animals | Hayvan beslemek |
Grow | Yetiştirmek |
Have a barbeque | Mangal yapmak |
Have a birthday party | Doğum günü partisi yapmak |
Healthy | Sağlıklı |
Heavy | Ağır |
Height | Yükseklik |
High | Yüksek |
Hospital | Hastane |
Hot | Sıcak |
Important | Önemli |
Interesting | İlginç |
Join | Katılmak |
Kiosk | Büfe |
Knit | Örgü örmek |
Large | Büyük |
Lion | Aslan |
Live | Yaşamak |
Long | Uzun |
Low | Alçak |
Make a cake | Kek yapmak |
Museum | Müze |
Noisy | Gürültülü |
Now | Şimdi |
Nutritious | Besleyici |
Old | Yaşlı |
Play chess | Satranç oynamak |
Quiet | Sessiz |
Read a book | Kitap okumak |
Relaxing | Rahatlatıcı |
Rest at home | Evde dinlenmek |
Safe | Güvenli |
Set the table | Masayı kurmak |
Shopping | Alışveriş |
Shopping centre | Alışveriş merkezi |
Short | Kısa |
Skyscraper | Gökdelen |
Sleep | Uyumak |
Slim | Zayıf |
Small | Küçük |
Street dog | Sokak köpeği |
Strong | Güçlü |
Take a nap | Kestirmek |
Tall | Uzun |
Town | Kasaba |
Traffic jam | Trafik sıkışıklığı |
Village | Köy |
Warm | Sıcak |
Water the flowers | Çiçekleri sulamak |
Weight | Ağırlık |
Whale | Balina |
Young | Genç |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– What are you doing at the moment, grandmom?
(Şu anda ne yapıyorsun anneanne?)
– I am knitting a scarf for you.
(Sana atkı örüyorum.) -
– Downtown is crowded today.
(Şehir merkezi bugün kalabalık) -
– I bought this newspaper from a kiosk.
(Bu gazeteyi büfeden aldım) -
– I am reading a book. Can you be quiet?
(Kitap okuyorum. Sessiz olur musun?) -
– Can you set the table for dinner?
(Akşam yemeği için sofrayı hazırlar mısın?)
– Sure, I can.
(Tabi, hazırlarım.) -
– Resting at home is relaxing.
(Evde dinlenmek rahatlatıcı) -
– The height of skyscraper Burj Khalifa is 873 meters.
(Burj Khalifa gökdeleni 873 metre yüksekliğindedir.) -
– The world’s tallest living man is named Sultan Köse.
(Dünyanın yaşayan en uzun adamın adı Sultan Köse’dir.) -
– There is a traffic jam on the road that goes to the city center.
(Şehir merkezine giden yolda trafik sıkışıklığı var.)
6. Sınıf 4. Ünite Kelime Listesi – Weather and Emotions
4. Ünite “Weather and Emotions” yani “Hava durumu ve Duygular”dır. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Above | Üstünde, Yukarıda |
Angry | Sinirli |
Anxious | Endişeli |
Cloudy | Bulutlu |
Cold | Soğuk |
Crowded | Kalabalık |
Degree | Derece |
Depressed | Canı Sıkkın, Morali Bozuk |
Desert | Çöl |
Dry | Kurak, Yağmursuz |
East | Doğu |
Emoticon | Yüz İfadesi |
Emotion | Duygu |
Energetic | Enerjik |
Excited | Heyecanlı |
Fabulous | Olağanüstü, Muhteşem |
Fall/Autumn | Sonbahar |
Feel | Hissetmek |
Foggy | Sisli |
Freezing | Çok Soğuk, Buz Gibi |
Hailing | Dolu (Hava Durumu) |
Happy | Mutlu |
Hometown | Memleket, Mahalle |
Hot | Sıcak |
Lightning | Şimşek |
Minus | Eksi |
Moody | Karamsar |
Mountain | Dağ |
Need | İhtiyaç, İhtiyaç Duymak |
North | Kuzey |
Partly Cloudy | Parçalı Bulutlu |
Penfriend | Mektup Arkadaşı |
Rainy | Yağmurlu |
Repeat | Tekrarlamak |
Sad | Üzgün |
Scared | Korkmuş |
Sleepy | Uykulu |
Small | Küçük |
Sound | Ses |
South | Güney |
Spring | İlkbahar |
Stormy | Fırtınalı |
Summer | Yaz |
Sunglasses | Güneş Gözlüğü |
Sunny | Güneşli |
Surprised | Şaşırmış |
Temperature | Isı, Sıcaklık |
Thunder | Gök Gürültüsü |
Umbrella | Şemsiye |
Upset | Üzgün |
Warm | Ilık |
Weather | Hava |
Weather Condition | Hava Durumu |
Weather Forecast | Hava Tahmin Raporu |
Weekend | Hafta Sonu |
West | Batı |
Windy | Rüzgarlı |
Winter | Kış |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– The sky is cloudy and I feel a little sad.
(Gökyüzü bulutlu ve biraz üzgün hissediyorum.) -
– I always wear sunglasses on a sunny day.
(Güneşli bir günde her zaman güneş gözlüğü takarım.) -
– My hometown is near the mountains in the north.
(Memleketim kuzeydeki dağların yakınındadır.) -
– The desert is very dry and hot in the summer.
(Çöl yazın çok kuru ve sıcaktır.) -
– I feel happy and surprised with this fabulous gift.
(Bu harika hediyeyle mutlu ve şaşırmış hissediyorum.) -
– The little boy was scared of the thunder last night.
(Küçük çocuk dün gece gök gürültüsünden korktu.) -
– His penfriend from the east always sends funny emoticons.
(Doğudaki mektup arkadaşı her zaman komik ifadeler gönderir.) -
– The sound of hailing on the roof was really loud.
(Çatıda dolu tanelerinin sesi gerçekten yüksekti.) -
– The teacher asked us to repeat the new words with emotions.
(Öğretmen bizden yeni kelimeleri duygularla tekrar etmemizi istedi.) -
– It was minus five degrees outside last night.
(Dün gece dışarısı eksi beş dereceydi.) -
– The little kid placed the pan above his head and tried to balance it.
(Küçük çocuk kafasının üzerine tavayı koydu ve dengede tutmaya çalıştı.)
6. Sınıf 5. Ünite Kelime Listesi – At The Fair
5. Ünite “At The Fair” yani “Panayırda”dır. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Agree | Aynı Fikirde Olmak |
Amazing | Şaşırtıcı, Harika |
Bored | Sıkılmış |
Boring | Sıkıcı |
Bumper Car | Çarpışan Araba |
Carnival | Karnaval,Festival |
Carrousel | Atlı Karınca |
Clown | Palyaço |
Dangerous | Tehlikeli |
Date | Tarih |
Decide | Karar Vermek |
Disagree | Zıt Fikirde Olmak |
Dull | Sıkıcı |
Excited | Heyecanlanmış |
Exciting | Heyecan Verici |
Fair | Panayır, Fuar |
Fantastic | Şahane, Harika |
Feel | Hissetmek |
Ferris Wheel | Dönme Dolap |
Frightened | Korkmuş |
Frightening | Korkutucu |
Fun | Eğlenceli |
Fun Fair | Lunapark |
Funny | Komik, Eğlendirici |
Get On | Binmek |
Ghost Train | Korku Tüneli Treni |
Happy | Mutlu |
Horrible | Berbat, Kötü |
İnteresting | İlgi Çekici |
Laugh | Gülmek |
Mirror | Ayna |
Roller Coaster | Hız Treni |
Scared | Korkmuş |
Terrifying | Korkunç |
Thrilling | Heyecan Verici |
Ticket | Bilet |
Toffee Apple | Elma Şekeri |
Unhappy | Mutsuz |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– The carnival was amazing and full of fun.
(Karnaval harikaydı ve çok eğlenceliydi.) -
– The ghost train was frightening, and many kids were scared.
(Hayalet treni korkutucuydu ve birçok çocuk korktu.) -
– The carrousel is dull for adults but fun for children.
(Atlıkarınca yetişkinler için sıkıcı ama çocuklar için eğlenceli.) -
– The thrilling roller coaster ride made everyone feel alive.
(Heyecan verici roller coaster yolculuğu herkese kendini canlı hissettirdi.) -
– This mirror makes your face look funny.
(Bu ayna yüzünü komik gösteriyor.) -
– Did you get a ticket for the ferris wheel?
(Dönme dolap için bilet aldın mı?) -
– The fun fair was boring in the morning but exciting at night.
(Lunapark sabah sıkıcıydı ama akşam heyecan vericiydi.) -
– She couldn’t decide whether to ride the roller coaster or the bumper cars.
(Hız trenine mi yoksa çarpışan otolara mı bineceğine karar veremedi.) -
– The clown dropped his toffee apple, which was funny and sad.
(Palyaço elma şekerini düşürdü, bu hem komik hem de üzücüydü.) -
– The fair was full of exciting rides and funny shows.
(Panayır, heyecan verici oyuncaklar ve komik gösterilerle doluydu.)
6. Sınıf 6. Ünite Kelime Listesi – Occupations
6. Ünite “Occupations” yani “Meslekler”dir. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Actor | Erkek Oyuncu |
Architect | Mimar |
Artist | Sanatkar, Ressam |
Bridge | Köprü |
Build | İnşa Etmek |
Building | Bina, İnşaat |
Cook | Aşçı, Yemek Pişirmek |
Court | Mahkeme |
Cut | Kesmek |
Defend | Savunmak |
Dentist | Dişçi |
Design | Tasarlamak |
Disease | Hastalık |
Draw | Çizmek |
Driver | Şoför |
Dye | Boyamak |
Engineer | Mühendis |
Examine | Muayene Etmek, İncelemek |
Fabric | Kumaş |
Farmer | Çiftçi |
Grow Vegetables | Sebze Yetiştirmek |
Hairdresser | Kuaför, Berber |
İll | Hastalık |
Job | İş, Meslek |
Lawyer | Avukat |
Look After | İlgilenmek, Bakımını Üstlenmek |
Lorry | Kamyon |
Make | Yapmak |
Manager | Yönetici, Müdür |
Meal | Öğün, Yemek |
Mechanic | Araba Tamircisi |
Nurse | Hemşire |
Occupation | Meslek, İş |
Patient | Hasta |
Prepare | Hazırlamak |
President | Başkan |
Pull Out | Çıkarmak, Sökmek |
Repair | Hazırlamak |
Retired | Emekli |
Road | Yol |
Salesman | Bayan Satış Elemanı |
Saleswoman | Erkek Satış Elemanı |
Scientist | Bilim İnsanı |
Sell | Satmak |
Serve | Servis Yapmak |
Sew | Dikmek |
Singer | Şarkıcı |
Suit | Takım Elbise |
Tailor | Terzi |
Take Order | Sipariş Almak |
Teach | Öğretmek |
Treat | Tedavi Etmek |
Waiter | Erkek Garson |
Waitress | Bayan Garson |
Worker | İşçi |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– The architect will design a new building.
(Mimar yeni bir bina tasarlayacak.) -
– The artist likes to draw nature scenes.
(Sanatçı doğa manzaraları çizmeyi sever.) -
– They will build a bridge over the river.
(Nehir üzerine köprü inşa edecekler.) -
– The cook is preparing a delicious meal.
(Aşçı lezzetli bir yemek hazırlıyor.) -
– Lawyers must defend their clients in court.
(Avukatlar müvekkillerini mahkemede savunmak zorundadır.) -
– The dentist told me to look after my teeth.
(Diş hekimi bana dişlerime bakmamı söyledi.) -
– The engineer will repair the broken machine.
(Mühendis bozuk makineyi tamir edecek.) -
– The doctor will examine the patient carefully.
(Doktor hastayı dikkatlice muayene edecek.) -
– The tailor uses fabric to sew a new suit.
(Terzi yeni bir takım elbise dikmek için kumaş kullanır.) -
– The farmer loves to grow vegetables in the field.
(Çiftçi tarlada sebze yetiştirmeyi sever.)
6. Sınıf 7. Ünite Kelime Listesi – Holidays
7. Ünite “Holidays” yani “Tatiller”dir. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Ancient | Antik, Eski |
Aquapark | Su Parkı |
Boat Trip | Tekne Turu |
Brochure | Broşür |
Cable Car | Teleferik |
Cuisine | Yemek Pişirme Sanatı |
Delicious | Lezzetli |
Gardening | Bahçecilik |
Excited | Heyecanlı |
Famous | Ünlü |
Fantastic | Şahane |
Fitness Centre | Spor Salonu |
Forest | Orman |
Holiday | Tatil |
Kids Club | Çocuk Kulübü |
Lake | Göl |
Lakeside | Göl Kenarı |
Learn | Öğrenmek |
Make | Yapmak |
Meal | Yiyecek |
Mountain | Dağ |
Nature | Doğa |
Paragliding | Yamaç Paraşütü |
Pick | Toplamak |
Postcard | Posta Kartı |
River | Nehir |
Sailing | Yelken Sporu |
Sandcastle | Kumdan Kale |
Scuba Diving | Tüple Dalış |
Seaside | Deniz Kenarı |
Sightseeing | Gezme |
Snowball | Kar Topu |
Snowman | Kardan Adam |
Stay | Kalmak |
Tent | Çadır |
Try | Denemek |
Village | Köy |
Yacht Tour | Yat Turu |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– Turkish cuisine is very delicious.
(Türk mutfağı çok lezzetlidir.) -
– Gardening is a relaxing activity in nature.
(Bahçecilik doğada rahatlatıcı bir aktivitedir.) -
– She was excited to learn scuba diving.
(Dalış öğrenmek için heyecanlıydı.) -
– The fitness centre is next to the hotel.
(Spor salonu otelin yanındadır.) -
– The forest near the lakeside is beautiful.
(Gölet kenarındaki orman güzel.) -
– We want to make a snowman in the winter.
(Kışın kardan adam yapmak istiyoruz.) -
– The chef prepared a meal with delicious fish.
(Aşçı lezzetli balıklı bir yemek hazırladı.) -
– The ancient city is a famous tourist spot.
(Antik şehir ünlü bir turistik yerdir.) -
– The aquapark near the seaside is fantastic.
(Sahil yakınındaki su parkı harikadır.) -
– We went on a boat trip along the river.
(Nehir boyunca tekne turuna çıktık.)
6. Sınıf 8. Ünite Kelime Listesi – Bookworms
8. Ünite “Bookworms” yani “Kitap Kurtları”dır. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Against | Karşı |
Amazing | Şaşırtıcı, Harika, İlginç |
Answer | Cevap Vermek, Yanıtlamak, Cevap |
Aquarium | Akvaryum |
Assignment | Görevlendirme, Görev, Ödev |
Author | Yazar |
Behind | Arkasında |
Between | Arasında |
Bookcase | Kitaplık |
Bookshelf | Kitap Rafı, Kitaplık |
Bookworm | Kitap Kurdu |
Borrow | Ödünç Almak |
Buy | Satın Almak |
Call | Çağırmak, Telefon Etmek |
Carpet | Halı |
Classmate | Sınıf Arkadaşı |
Clock | Saat |
Darkness | Karanlık |
Dictionary | Sözlük |
Drawer | Çekmece |
E-Book | Elektronik Kitap |
Enlighten | Aydınlatmak, Bilgi Vermek |
Feel | Hissetmek |
Fireplace | Şömine |
Forest | Orman |
Fox | Tilki |
Girl | Kız Çocuk |
Give Up | Bırakmak, Vazgeçmek |
Happen | Meydana Gelmek, Olmak |
Houseplant | Saksı Çiçeği |
İmportant | Önemli |
İn | İçinde |
İn Front Of | Önünde |
İnformation | Bilgi İlginç, İlgi Çekici |
İnteresting | İlginç, İlgi Çekici |
İnvite | Davet Etmek |
Keyboard | Klavye |
Kiosk | Kulübe, Büfe |
Kitten | Yavru Kedi |
Lake | Göl |
Lamp | Lamba |
Lend | Ödünç Vermek |
Librarian | Kütüphaneci |
Library | Kütüphane |
Literature | Edebiyat |
Living Room | Oturma Odası, Salon |
Local | Yerel, Yerli |
Location | Yer, Konum, Mevki |
Look At | Seyretmek, Bakmak |
Look For | Aramak |
Look Up | Sözlükte Aramak |
Magazine | Dergi ,Mecmua |
Money | Para |
Mountain | Dağ |
Near | Yakınında |
Newspaper | Gazete |
Next To | Yanında |
Novel | Roman |
Novelist | Roman Yazarı |
Object | Nesne, Cisim, Obje |
On | Üstünde |
Over | Üzerinden |
Painting | Tablo, Resim |
Pick | Seçmek, Toplamak Meyve/Sebze Vb.) |
Poetry | Şiir |
Prepare | Hazırlamak |
Puppy | Yavru Köpek |
Racket | Raket |
Real | Gerçek |
Search | Araştırmak, İncelemek |
Short Story | Kısa Hikaye |
Sofa | Divan, Kanepe, Sedir |
Story | Hikaye |
Teddy Bear | Oyuncak Ayı |
Under | Altında |
Wall | Duvar |
Word | Kelime |
Worry | Endişelenmek |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– The team played against their rivals.
(Takım rakiplerine karşı oynadı.) -
– The show was really amazing and interesting.
(Gösteri gerçekten harika ve ilginçti.) -
– Please answer the assignment questions carefully.
(Lütfen ödev sorularını dikkatlice cevapla.) -
– We saw a fox in the forest yesterday.
(Dün ormanda bir tilki gördük.) -
– The aquarium near the lake is beautiful.
(Göle yakın akvaryum çok güzel.) -
– The author wrote a new novel.
(Yazar yeni bir roman yazdı.) -
– The bookcase is between the door and the sofa.
(Kitaplık kapı ile kanepe arasındadır.) -
– Do you enjoy literature and poetry?
(Edebiyat ve şiirden hoşlanıyor musun?)
– Yes, they make me feel good.
(Evet, bana iyi hissettiriyorlar.) -
– Students must prepare for the exam with the dictionary.
(Öğrenciler sınava sözlükle hazırlanmalıdır.)
6. Sınıf 9. Ünite Kelime Listesi – Saving The Planet
9. Ünite “Saving The Planet” yani “Gezegeni Korumak”dır. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Air Pollution | Hava Kirliliği |
Amount | Miktar, Tutar |
Atmosphere | Hava, Atmosfer |
Attend | Katılmak |
Battery | Pil, Batarya |
Carrier Bag | Poşet, Taşıma Çantası |
Classify | Sınıflandırmak, Ayırmak |
Crowded | Kalabalık |
Cut Down | Azal(T)Mak, Kesmek |
Cycle | Bisiklete Binmek |
Damage | Zarar Vermek, Hasara Uğratmak |
Destroy | Tahrip Etmek, İmha Etmek, Yıkmak |
Device | Cihaz, Alet, Aygıt |
Distance | Mesafe, Uzaklık |
Earth | Yeryüzü, Toprak |
Eco-Friendly | Çevreyle Dost |
Environmental Pollution | Çevre Kirliliği |
Environment | Çevre |
Environmentally Friendly Product | Çevre Dostu Ürün |
Everywhere | Her Yer |
Exhaust Gas | Egzoz Gazı |
Filter | Sizgeç, Filtre, Süzmek |
Flower Pot | Çiçek Saksısı |
Garbage | Çöp |
Glass | Cam |
Global Warming | Küresel Isınma |
Go Green | Çevreyi/Yeşili Korumak |
Grow | Yetiş(Tir)Mek, Büyümek |
Habitat | Doğal Ortam, Yaşam Alanı |
Handbag | El Çantası |
Harm | Zarar Vermek |
Heat | Sıcaklık, Isı, Isıtmak |
Hometown | Memleket |
Hunt | Avlamak |
İmportant | Önemli |
İncrease | Artmak, Çoğalmak |
Jar | Kavanoz |
Junk Food | Abur Cubur Yiyecek |
Lake | Göl |
Light Bulb | Ampul |
Litter | Çöp |
Lung | Akciğer, Ciğer |
Moreover | Üstelik, Ayrıca |
Natural | Doğal |
Noise Pollution | Gürültü Kirliliği |
Noisy | Gürültülü |
Paper | Kağıt |
Pick | Toplamak |
Planet | Gezegen |
Plant | Ekmek, Dikmek (Bitki Vb.), Bitki |
Plugged | Prize Takılı |
Pollute | Kirletmek |
Polluted | Kirli, Kirlenmiş |
Pot | Çanak, Demlik, Saksı |
Pour | Dökmek, Akıtmak, Koymak(Çay Vb.) |
Prevent | Önlemek |
Private | Özel, Kişisel, Gizli |
Protect | Korumak |
Public Transportation | Toplu Taşıma |
Recycle | Geri Dönüşüm Yapmak |
Reduce | Kısmak, Azaltmak, Eksiltmek, Düşürmek |
Regularly | Düzenli Olarak |
River | Nehir |
Rubbish | Çöp, Döküntü |
Save | Biriktirmek, Kurtarmak, Tasarruf Etmek |
Seperate | Ayrı, Ayırmak |
Solar Energy | Güneş Enerjisi |
Sort Out | Ayırmak, Sınıflandırmak |
Source | Kaynak |
Stainless | Paslanmaz, Leke Tutmaz |
Straw | Pipet |
Swap | Değiştirmek, Değiş Tokuş Yapmak |
Tap | Tıkaç, Musluk, Musluğu Açmak |
Throw | Atmak |
Throw Away | Çöp Atmak |
Traffic Jam | Trafik Sıkışıklığı |
Trash | Çöp |
Turn Off | Elektronik Eşyaları Kapamak |
Unnecessary | Gereksiz |
Unplug | Prizden Çekmek |
Use | Kullanmak |
Village | Köy |
Warn | Uyarmak |
Waste | Boşa Harcamak, İsraf Etmek, Atık |
Water Pollution | Su Kirliliği |
Wind Energy | Rüzgar Enerjisi |
Zero Waste | Sıfır Atık |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– Let’s swap plastic straws for metal ones.
(Plastik pipetleri metal olanlarla değiştirelim.) -
– Good idea, they are eco-friendly.
(İyi fikir, onlar çevre dostu.) -
– Air pollution is a serious problem for the atmosphere.
(Hava kirliliği atmosfer için ciddi bir problemdir.) -
– We must attend a meeting about environmental pollution.
(Çevre kirliliği hakkında bir toplantıya katılmalıyız.) -
– The battery of the device is empty.
(Cihazın pili bitmiş.) -
– Shops no longer give free carrier bags.
(Dükkanlar artık ücretsiz poşet vermiyor.) -
– Teachers classify rubbish into different groups.
(Öğretmenler çöpleri farklı gruplara ayırır.) -
– The city is very crowded and full of traffic jams.
(Şehir çok kalabalık ve trafik sıkışıklığı dolu.) -
– We must cut down trees only when necessary.
(Ağaçları sadece gerektiğinde kesmeliyiz.) -
– People can cycle to reduce exhaust gas.
(İnsanlar egzoz gazını azaltmak için bisiklet sürebilir.) -
– Smoking damages the lungs.
(Sigara akciğerlere zarar verir.)
6. Sınıf 10. Ünite Kelime Listesi – Democracy
10. Ünite “Democracy” yani “Demokrasi”dir. Bu ünitede yer alan İngilizce kelimelerin Türkçe karşılıklarını öğrenelim.
English | Türkçe |
---|---|
Achieve | Başarmak |
Aim | Amaçlamak, Hedefleme, Hedef, Gaye |
Ballot Box | Oy Sandığı |
Become | Olmak, Dönüşmek, Haline Gelmek |
Bookcase | Kitaplık |
Bookworm | Kitap Kurdu |
Break The Law | Yasayı Çiğnemek |
Brilliant | Muhteşem, Harika, Zeki |
Cabinet | Kabin |
Campaign | Kampanya |
Candidate | Aday |
Check | Kontrol Etmek |
Child Rights | Çocuk Hakları |
Choice | Seçenek |
Choose | Seçmek |
Clever | Zeki |
Count | Saymak |
Decide | Karar Vermek |
Decision | Karar |
Democracy | Demokrasi |
Democratic | Demokratik |
Different | Farklı |
Director | Yönetici, Müdür, İdareci |
Education | Eğitim |
Elect | Seçmek |
Elected | Seçilmiş |
Election | Seçim |
Envelope | Zarf |
Equal | Eşit |
Equality | Eşitlik |
Excited | Heyecanlı |
Explain | Açıklamak, İzah Etmek, Aydınlatmak |
Express | İfade Etmek |
Fair | Adil |
Fold | Katlamak |
Formal | Resmi |
Free | Bağımsız, Özgür, Serbest, Bedava, Ücretsiz |
Freely | Özgürce |
Friendly | Arkadaş Canlısı |
Give A Speech | Konuşma Yapmak |
Govern | Yönetmek, İdare Etmek |
Hardworking | Çalışkan |
Harmony | Uyum |
Health Care | Sağlık Hizmetleri |
Helpful | Yardım Sever |
Human Rights | İnsan Hakları |
İdea | Fikir |
İdentity Card | Kimlik Kartı, Nüfus Cüzdanı |
İn General | Genel Olarak |
Junk Food | Abur Cubur Yiyecek |
Kind | Nazik |
Law | Kural, Yasa, Hukuk |
Learn | Öğrenmek |
Live | Yaşamak |
Make Decision | Karar Vermek |
Medical Care | Sağlık Yardımı, Tıbbi Bakım |
Nice | Güzel, Hoş, Tatlı, Nazik |
Nutritious | Besleyici |
Official | Memur, Yetkili, Görevli |
Opinion | Fikir |
Ordinary | Sıradan |
Organise | Organize Etmek, Düzenlemek |
Others | Diğerleri, Ötekiler |
Peace | Huzur, Barış, Sessizlik |
Political | Politik, Siyasi, Siyasal |
Politician | Siyasetçi |
Poll | Anket Yapmak, Oy Vermek, Seçim, Oy |
President | Başkan |
Process | Süreç, İşlem, Aşama |
Protection | Koruma |
Public | Halk, Kamu, Umumi |
Public Building | Kamu Binası |
Representative | Temsilci |
Republic | Cumhuriyet |
Respect | Saygı Duymak |
Respectful | Saygılı |
Rest | Dinlenmek |
Result | Sonuç |
Right | Hak, Hukuk, Doğruluk |
Same | Aynı |
Sign | İmzalamak, Kaydolmak, İşaret, Belirti |
Society | Toplum, Halk, Cemiyet |
Solve | Çözmek, Halletmek |
Speech | Konuşma |
Stage | Kademe, Aşama, Etap |
Step | Adım, Basamak |
Support | Desteklemek |
Think | Düşünmek |
Trust | Güvenmek |
Vote | Oy, Oy Vermek |
Voting Booth | Oy Verme Kabini |
Winner | Kazanan, Galip |
Şimdi bu kelimeleri örnek cümle içinde kullanalım:
-
– The ballot box was placed in the voting booth.
(Oy sandığı oy kabinine yerleştirildi.) -
– He wants to become a politician one day.
(Bir gün politikacı olmak istiyor.) -
– He will give a speech on the stage tonight.
(Bu gece sahnede bir konuşma yapacak.) -
– People should not break the law if they want a fair society.
(Adil bir toplum istiyorlarsa insanlar yasayı çiğnememelidir.) -
– She gave a brilliant speech on human rights.
(İnsan hakları üzerine parlak bir konuşma yaptı.) -
– The cabinet will govern the country.
(Bakanlar kurulu ülkeyi yönetecek.) -
– The candidate started a campaign to get elected.
(Aday seçilmek için bir kampanya başlattı.) -
– Citizens should express their opinion with respect.
(Vatandaşlar fikirlerini saygıyla ifade etmelidir.) -
– Equality means all people are equal in society.
(Eşitlik, toplumdaki tüm insanların eşit olduğu anlamına gelir.) -
– How do we count the votes?
(Oyları nasıl sayıyoruz?)
– We need to count them step by step for the precise result.
(Kesin sonucu öğrenmek için adım adım saymalıyız.)
6. Sınıf İngilizce Kelimeleri Hakkında Sık Sorulan Sorular
6. Sınıf İngilizce kelimeleri öğrendiğimize göre şimdi 6. Sınıf İngilizce hakkında sorulan sorulara bakalım.
İngilizcede Than nasıl kullanılır?
İngilizcede “Than” kelimesi, karşılaştırma yapmak için kullanılır. İki veya daha fazla şeyin birbirine göre iyi veya kötü nasıl farklılık gösterdiğini ifade eder.
6. Sınıf müfredatında kaç ünite vardır?
6. Sınıf müfredatında 10 ünite vardır.
“This” ile “That” arasındaki fark nedir?
“This” kelimesi yakındaki bir nesneyi veya kişiyi ifade etmek için kullanılır. “That” kelimesi ise uzaktaki bir nesneyi veya kişiyi ifade etmek için kullanılır.
6. Sınıf İngilizce konuları nelerdir?
6. Sınıf İngilizce sırasıyla; Life, Yummy Breakfast, Downtown, Weather and Emotions, At The Fair, Occupations, Holidays, Bookworms, Saving The Planet ve Democracy konularını içermektedir.
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?