Günlük hayatında hiç farklı bir ses duyup bunu birine açıklamaya çalıştığın oldu mu? İşte bu tür taklitlere verilen bir isim var: Onomatopoeia (Yansıma Sözcükler). Bugünkü blog yazımızda bu kelimelerin günlük konuşmalarımızda nasıl oluştuğundan, ne olduklarından ve hayatta nasıl kullanıldıklarından bahsedeceğiz. Yazının sonunda kaç tane kelimenin aslında çıkan seslerin taklidinden türediğine ve bu kelimeleri günlük hayatında ne kadar sık kullandığına şaşıracaksın.
EnglishCentral ile İngilizce Öğren
İngilizce öğrenirken kendi ihtiyaçlarınıza ve seviyenize odaklanmak en büyük önceliklerden biridir. EnglishCentral, kullanıcılarına İngilizce öğrenme sürecinde kişiselleştirilmiş, kapsamlı ve etkili bir destek sunan, zengin içeriklerle donatılmış bir dil öğrenme platformudur. EnglishCentral üzerinden uzman öğretmenlerimizle 7/24 özel ders yapabilirsiniz. Özel derslerinizde öğretmen, konu, tarih ve saat seçimi tamamen size aittir. Bire bir derslere ek olarak grup dersleri ile dünya üzerinden kullanıcılarla bir sınıfta buluşabilir ve ders yapabilirsiniz.
EnglishCentral, özellikle dinleme, konuşma, telaffuz ve kelime dağarcığı gibi temel dil becerilerini geliştirmek için tasarlanmış videolar ve interaktif alıştırmalar ile kullanıcıların İngilizce’yi daha doğal ve keyifli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.
EnglishCentral’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, kullanıcılarına dünya genelinde popüler olan film sahneleri, müzik videoları, röportajlar, haber klipleri ve eğitici içeriklerden oluşan geniş bir video kütüphanesi sunmasıdır. Bu sayede, kullanıcılar ilgi alanlarına hitap eden videoları seçerek öğrenmeyi daha eğlenceli ve kişisel hale getirebilirler. Videoların yanında sunulan altyazılar sayesinde hem dinleme hem de okuma pratiği yapılabilir, böylece öğrenciler dili doğal bir akış içinde öğrenirken anlama becerilerini güçlendirebilirler.
Platform ayrıca, her video için sunulan interaktif quizler, kelime alıştırmaları ve telaffuz çalışmaları ile öğrenmeyi pekiştirici deneyimler sunar. Örneğin, kullanıcılar videoda geçen yeni kelimeleri öğrenir ve anlamlarını pekiştirmek için interaktif testler çözebilirler. Aynı zamanda, kelime dağarcığını geliştirmek amacıyla video içindeki önemli terimler belirginleştirilir ve anlamları açıklanır, böylece kullanıcılar yeni kelimeleri doğal bir bağlam içinde öğrenme imkanı bulurlar.
İngilizce Yansıma (Onomatopoeia) Kelimeleri Listesi
İngilizce yansıma kelimelerini birlikte öğrenelim.
| Sözcük (İngilizce) | Anlam / Örnek (Türkçe) | 
|---|---|
| Baa | Koyun veya keçinin sesi, meleme. | 
| Bang | Yüksek bir patlama veya silah sesi, güm, çat. | 
| Beep | Kısa elektronik ses (araba kornası veya alarm gibi), bip. | 
| Boom | Derin, yüksek bir patlama sesi, güm. | 
| Buzz | Arı sesi veya elektronik titreşim sesi, vızıltı, vız. | 
| Clap | Avuç içlerini birbirine vurarak çıkan ses, alkış sesi, şap. | 
| Clang | Metalik, çınlayan bir ses, çınlama, tangırtı. | 
| Clatter | Tekrarlanan yüksek metalik sesler, takırtı, şangırtı. | 
| Click | Bir anahtarın veya düğmenin keskin sesi, tık. | 
| Cough | Birinin öksürürken çıkardığı ses, öksürük sesi, öhö. | 
| Crash | Bir şeyin kırılması veya düşmesi sesi, çarpma, gümbürtü. | 
| Croak | Kurbağa sesi, vıraklama. | 
| Ding | Küçük zil benzeri bir ses, ding. | 
| Drip | Bir sıvı damlasının düşme sesi, damlama, tıp. | 
| Flutter | Kanatların hızla çırpınma sesi, pırpır etme, çırpınma sesi. | 
| Giggle | Hafif, mutlu bir kahkaha, kıkırdama. | 
| Gurgle | Dar bir yerde akan su sesi, gurultu, fokurdama. | 
| Hiccup | Diyafram hareketinden kaynaklanan ani ses, hıçkırık. | 
| Hiss | Yılanın çıkardığı ses, tıslama. | 
| Meow | Kedinin çıkardığı ses, miyavlama. | 
| Moo | İneğin çıkardığı ses, mööö. | 
| Murmur | Yumuşak, belirsiz konuşma sesi, mırıltı, fısıltı. | 
| Neigh | Atın sesi, kişneme. | 
| Oink | Domuzun sesi, oink. | 
| Plop | Bir şeyin suya düşme sesi, şap, lüp. | 
| Pop | Kısa, keskin bir ses (balon patlaması gibi), pıt, pop. | 
| Quack | Ördek sesi, vaklama. | 
| Ring | Bir zil veya telefon sesi, çalma, çınlama. | 
| Roar | Aslanın çıkardığı yüksek ses, kükreme. | 
| Sizzle | Bir şeyin kızarma veya kaynama sesi, cıslama, cızırtı. | 
| Smash | Bir şeyin şiddetle kırılma sesi, paramparça olma, çarpma. | 
| Snap | Keskin çatlama sesi (parmak şıklatma gibi), çıt, şak. | 
| Sneeze | Hapşırma sesi, hapşu, aksırık sesi. | 
| Splash | Bir şeyin suya çarpma sesi, su sıçraması, şıpırtı. | 
| Swoosh | Pürüzsüz, aceleci bir ses, fıııışşş, vınnn. | 
| Thud | Ağır, boğuk bir ses (yere düşen bir cisim gibi), küt, güm. | 
| Tick-tock | Bir saatin sesi, tık-tak. | 
| Whirr | Çalışan bir makinenin sesi, vınlama, hırıltı. | 
| Whiz | Hızlı hareket sesi (uçan bir mermi gibi), vızıldama, vın. | 
| Whoosh | Bir şeyin hızla yanından geçme sesi, vuuuşşş, fııırt. | 
| Woof | Köpeğin havlama sesi, hav. | 
| Yawn | Esnerken çıkan ses, esneme sesi. | 
| Zoom | Hızlı hareket sesi, zuum, vızıldama. | 
The sheep went baa as it waited to be fed.
(Koyun beslenmeyi beklerken mee diye ses çıkardı.)
We heard a loud bang when the door slammed shut.
(Kapı hızla kapanınca yüksek bir pat sesi duyduk.)
The car beeped at the pedestrian crossing the street.
(Araba, caddeden geçen yayaya korna çaldı.)
The fireworks went boom in the night sky.
(Havai fişekler gece gökyüzünde gümbür gümbür patladı.)
The bee buzzed around the flowers.
(Arı çiçeklerin etrafında vızıldadı.)
Everyone clapped when the singer finished the song.
(Şarkıcı şarkıyı bitirdiğinde herkes alkışladı.)
The metal gate clanged as it closed.
(Metal kapı kapanırken gürültüyle çınladı.)
The dishes clattered when they fell from the table.
(Tabaklar masadan düştüğünde şangırdadı.)
She clicked the pen before starting to write.
(Yazmaya başlamadan önce kalemi tık diye açtı.)
He coughed loudly during the speech.
(Konuşma sırasında yüksek sesle öksürdü.)
We heard a crash when the vase hit the floor.
(Vazo yere düşünce bir çatırtı duyduk.)
The frog croaked near the pond.
(Kurbağa göletin yakınında vırakladı.)
The elevator dinged when it reached our floor.
(Asansör bizim kata ulaştığında ding sesi çıkardı.)
Water dripped from the tap all night.
(Musluktan tüm gece su damladı.)
The butterfly fluttered its wings gently.
(Kelebek kanatlarını nazikçe çırptı.)
The children giggled at the funny cartoon.
(Çocuklar komik çizgi filme kıkırdadı.)
The baby gurgled happily after drinking milk.
(Bebek süt içtikten sonra mutlu bir şekilde çağladı.)
He hiccupped after drinking too quickly.
(Çok hızlı içtiği için hıçkırdı.)
The snake hissed when it saw us.
(Yılan bizi görünce tısladı.)
The cat meowed at the door to be let in.
(Kedi içeri alınmak için kapıda miyavladı.)
The cow mooed loudly in the field.
(İnek tarlada yüksek sesle möö dedi.)
The crowd murmured quietly during the speech.
(Kalabalık konuşma sırasında fısıldaştı.)
The horse neighed as it ran across the field.
(At tarlada koşarken kişnedi.)
The pig oinked when it saw the farmer with food.
(Domuz, yemekle gelen çiftçiyi görünce hırıldadı.)
The stone plopped into the water.
(Taş suya şap diye düştü.)
The balloon popped suddenly and scared everyone.
(Balon birden patladı ve herkesi korkuttu.)
The duck quacked by the lake.
(Ördek göl kenarında vak vakladı.)
The phone rang just as I was leaving.
(Tam çıkarken telefon çaldı.)
The lion roared loudly across the savannah.
(Aslan savana boyunca yüksek sesle kükredi.)
The bacon sizzled in the hot pan.
(Pastırma sıcak tavada cızırdadı.)
The window smashed when the ball hit it.
(Top cama çarpınca cam kırıldı.)
He snapped his fingers to get attention.
(Dikkat çekmek için parmaklarını şaklattı.)
She sneezed three times in a row.
(Arka arkaya üç kez hapşırdı.)
The kids splashed in the pool all day.
(Çocuklar bütün gün havuzda su sıçrattı.)
The bird swooshed past my ear.
(Kuş kulağımın yanından vız diye geçti.)
The book thudded onto the floor.
(Kitap yere thud diye düştü.)
The clock went tick-tock through the night.
(Saat bütün gece tik-tok sesi çıkardı.)
The engine whirred as the machine started.
(Makine çalışırken motor vınladı.)
The arrow whizzed past the target.
(Ok hedefin yanından vınlayarak geçti.)
The wind whooshed through the trees.
(Rüzgâr ağaçların arasından vuu diye esti.)
The dog woofed at the stranger.
(Köpek yabancıya havladı.)
She yawned loudly after a long day.
(Uzun bir günün ardından yüksek sesle esnedi.)
İngilizce Yansıma Kelimeler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Şimdi kelimeleri ve kullanışlarını öğrendiğimize göre gelin bazı sorulara bakalım.
Mutluluğu ifade etmek için kullanılan yansıma kelime nedir?
Cümlelerde genellikle “yay!” kelimesi mutluluğu ifade etmek için kullanılan bir yansıma sözcüktür
İngilizce dilinde ağlamayı ifade eden yansıma kelime nedir?
İngilizcede cümle içinde ağlamayı ifade eden bazı kelimeler şunlardır: “boohoo,” “blubber,” “sob sob,” ve “waah”.
Uyumayı ifade eden Yansıma kelime nedir?
Uyku halinden yansımış olan ve ingilizcede genellikle kullanılan yansıma kelime “zzz” dır.
İngilizcede ısırmayı veya yemek yemeği ifade eden ingilizce kelime nedir?
İngilizcede, cümle içerisinde dişlerin ve çenenin çıkardığı ses olarak “Krunch” yansıma kelime olarak kullanılır
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?
					
					
					
					
					
					
					

