12/ Sınıf İngilizce dersi, lise eğitiminin zirvesi olarak öğrencileri üniversiteye ve küresel dünyaya hazırlayan en kritik aşamalardan biridir. Bu dönemde öğrenciler yalnızca dili akıcı biçimde kullanmayı değil, aynı zamanda bilgiye dayalı çıkarımlar yapmayı, akademik metinleri analiz etmeyi ve farklı kültürel bakış açılarını yorumlamayı öğrenirler. Artık İngilizce, sadece bir ders değil; akademik başarı, kariyer hedefleri ve dünya ile iletişim kurma yolunda güçlü bir araçtır. Bu blog yazsısında 12. Sınıf İngilizce dersinin kelimelerine bakıcağız.
EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren
EnglishCentral Kids’te sizi neler mi bekliyor? EnglishCentral Kids’te çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Özel derslerimiz 25 dakikadır. Ayrıca EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir, kelime çalışmalarını yapabilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Ders raporları sayesinde çocuğunuzun ilerlemesini takip edebilir, geliştirmesi gereken noktaları görebilir ve bu konulara yoğunlaşabilirsiniz.
EnglishCentral Kids kurslarıyla çocuğunuz:
– Deneyimli öğretmenlerle bire bir dersler yaparak konuşma becerisi kazanır.
– Eğlenceli içeriklerle motivasyonunu kaybetmeden aktif katılım sağlar.
– İnteraktif videolarla dinleme ve anlama yeteneğini geliştirir.
– Yaşına uygun kelimeleri ve kalıpları doğal akış içinde öğrenir.
– Öğretmenlerden aldığı geri bildirimlerle hatalarını hemen düzeltir.
Hemen ücretsiz kaydolun, 20 dakikalık deneme dersi kazanın!
12. Sınıf İngilizce Kelime Listesi
Bu bölümde 12. sınıf İngilizce derslerinde geçen kelimeleri ve onların Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz. Ayrıca verilen örnek cümleler sayesinde kelimeleri daha kolay anlayabilir ve cümle içinde doğru bir şekilde kullanabilirsiniz.
12. Sınıf 1. Ünite — Music Kelime Listesi
12. sınıf İngilizcesinin ilk konusu “Music”, yani “Müzik” dir. Hadi gelin bu ünitenin İngilizce kelime listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Ads | Reklamlar |
| Agree To An Extent | Bir Ölçüde Katılıyorum |
| Agreeing | Kabul Eden |
| Appeal | Cazip Gelmek |
| As For Me | Bence |
| As İ See İt | Bence |
| Assignment | Görev |
| Attitude | Tutum |
| Attract | Cezbetmek |
| Award | Ödüllendirmek |
| Aware Of | -İn Farkında |
| Background | Özgeçmiş |
| Based On | Bağlı Olarak |
| Bassoon | Ağızla Çalınan Çalgı |
| Be Neutral | Tarafsız Olmak |
| Brass | Bando |
| Cheer | Neşelendirmek |
| Clarinet | Klarnet |
| Classical | Klasik |
| Come On! | Hadi! |
| Conclude | Sonuçlandırmak |
| Country | Kırsal Kesim Müziği |
| Cymbals | Büyük Zil |
| Deafening | Sağır Edici |
| Determine | Belirlemek |
| Disagreeing | Aynı Fikirde Olmamak |
| Dispute | Tartışma |
| Distract | Dikkatini Dağıtmak |
| Disturb | Rahatsız Etmek |
| Drums | Bateri |
| Eerie | Ürkütücü |
| Embedded | Saklı |
| Estimated Temperature | Tahmini Sıcaklık |
| Fame | Ün |
| Fee | Ücret |
| Folk | Halk |
| French Horn | Fransız Kornosu |
| Funky | Çok İyi |
| Genre | Tür |
| Gradually | Yavaş Yavaş |
| Harp | Arp |
| Healing | Şifalı |
| Heroic | Kahramanca |
| Humming | Mırıldama |
| I Don’t Think So | Hiç Sanmıyorum |
| I Suppose | Sanırım |
| I Totally Disagree | Kesinlikle Katılmıyorum |
| In My View | Fikrimce |
| Indeed | Gerçekten De |
| İmpact | Etki |
| İncreasing | Artan |
| İncredible | İnanılmaz |
| İnspiration | İlham |
| İnterviewee | Görüşülen Kimse |
| Keyboard | Klavye |
| Lyrics | Şarkı Sözleri |
| Majority | Çoğunluk |
| Memorable | Unutulmaz |
| Mesmerizing | Büyüleyici |
| Minority | Azınlık |
| Mix Tape | Karışık Kaset |
| No Comment | Yorum Yok |
| No Doubt | Kuşkusuz |
| Obligatory | Zorunlu |
| Orally | Sözlü Olarak |
| Outburst | Patlak Verme |
| Pair Of Shoes | Bir Çift Ayakkabı |
| Participant | Katılımcı |
| Percussion | Vurmalı Çalgılar |
| Preference | Tercih |
| Promotional | Reklamla İlgili |
| Quote | Alıntı Yapmak |
| Raucous | Gürültülü |
| Receive | Almak |
| Relaxation | Dinlenme |
| Remain Calm | Soğukkanlılığını Korumak |
| Requesting | Rica Etme |
| Rhythm | Ritim |
| Sailing | Denize Açılma |
| Scientific Reasons | Bilimsel Nedenler |
| Sentimental | İçli |
| Shrill | İz |
| Sleepiness | Uykulu Olma |
| Soothing | Yatıştırıcı |
| Sorrow | Üzüntü |
| Soul | Ruh |
| Spine | Bel Kemiği |
| Stringed | Telli |
| Suffering | Istırap |
| Team Up | Birlikte Çalışmak |
| Though | -Diği Halde |
| Thunderous | Sağır Edici |
| Timpani | Davul |
| To A Large Extent | Büyük Oranda |
| To My Mind | Bana Göre |
| Trombone | Trombon |
| Trumpet | Trompet |
| Unprecedented | Eşi Benzeri Görülmemiş |
| Untold | Anlatılmamış |
| Upbeat | Eğlenceli |
| Venue | Mekan |
| Violin | Keman |
| Well-Known | Tanınmış |
| Woodwind | Üflemeli Çalgılar |
I totally disagree with that idea; it doesn’t make any sense.
(Bu fikre tamamen katılmıyorum; hiç mantıklı değil.)
In my view, music is a universal language that connects people.
(Bence, müzik insanları birleştiren evrensel bir dildir.)
The singer received an award for her memorable performance.
(Şarkıcı, unutulmaz performansı için ödül aldı.)
This song has a very soothing rhythm that helps me relax.
(Bu şarkının çok rahatlatıcı bir ritmi var ve beni sakinleştiriyor.)
He chose classical music to calm his nerves before the exam.
(Sınavdan önce sinirlerini yatıştırmak için klasik müzik seçti.)
The artist’s work had a huge impact on modern culture.
(Sanatçının çalışması modern kültür üzerinde büyük bir etki yarattı.)
I suppose we should finish the assignment by tomorrow.
(Sanırım ödevi yarına kadar bitirmeliyiz.)
The lyrics of this song are emotional and sentimental.
(Bu şarkının sözleri duygusal ve hassas.)
I prefer folk music because it reflects cultural heritage.
(Kültürel mirası yansıttığı için halk müziğini tercih ederim.)
That movie has an incredible soundtrack that captures every scene perfectly.
(O filmin her sahneyi mükemmel şekilde yansıtan inanılmaz bir müzik listesi var.)
A participant in the show shared an inspirational story about success.
(Programdaki bir katılımcı başarı hakkında ilham verici bir hikâye paylaştı.)
The audience made a thunderous applause after the performance.
(İzleyiciler performanstan sonra gök gürültüsü gibi alkışladı.)
She always tries to remain calm, even in stressful situations.
(Stresli durumlarda bile sakin kalmaya çalışır.)
The teacher asked us to explain our opinions orally during the discussion.
(Öğretmen tartışma sırasında görüşlerimizi sözlü olarak açıklamamızı istedi.)
12. Sınıf 2. Ünite — Friendship Kelime Listesi
12. sınıf İngilizcesinin ikinci konusu “Friendship”, yani “Arkadaşlık” dır. Günlük yaşamımızda çevreyle ilgili kelimeleri öğrenmek için bu ünitedeki kelimelere birlikte göz atalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| A Life Of Dedication | Adanmış Bir Hayat |
| Absent-Minded | Unutkan |
| Accompany | Eşlik Etmek |
| Achieve | Başarmak |
| Acquaintance | Tanıdık |
| Active | Aktif |
| After All | Sonuç Olarak |
| Agricultural Science | Tarım Bilimi |
| Ambitious | Hırslı |
| Angle | Açı |
| Apathetic | Soğuk |
| Architect | Mimar |
| Argue | Tartışmak |
| Argumentative | Tartışmaya Açık |
| Armed Robbery | Silahlı Soygun |
| Arriving On Time | Zamanında Ulaşmak |
| Assignment | Ödev |
| Associate | Birleştirmek |
| Average Height | Ortalama Boy |
| Average Weight | Ortalama Ağırlık |
| Bad- Tempered | Huysuz |
| Badly Dressed | Kötü Giyimli |
| Bald | Kel |
| Barrier | Set |
| Beard | Sakal |
| Beget | Yol Açmak |
| Behavioural Pattern | Davranış Biçimi |
| Beige | Bej |
| Beloved Owner | Sevgili Sahibi |
| Benefit | Yararlanmak |
| Breed | Doğurmak |
| Build | Yapı (Vücut) |
| Burglary | Hırsızlık |
| Careless | Dikkatsiz |
| Caucasian | Kafkasyalı |
| Cautious | İhtiyatlı |
| Cheekbone | Elmacık Kemiği |
| Cheerful | Neşeli |
| Chubby | Hantal |
| Claim | Talep Etmek |
| Collocation | Sıralama |
| Common | Ortak |
| Considerate | Düşünceli |
| Cooperation With Friends | Arkadaşlar İle İşbirliği |
| Cooperative | İşbirliği Yapan |
| Cruel | Zalim |
| Dead Or Alive | Ölü Ya Da Diri |
| Debate | Tartışma |
| Decisive | Kararlı |
| Dedication | Adama |
| Demand | Talepte Bulunmak |
| Dependable | Güvenilir |
| Determined | Azimli |
| Disagreeable | Kavgacı |
| Disappear | Gözden Kaybolmak |
| Disappointed | Üzgün |
| Disappointment | Hayal Kırıklığı |
| Disciplined | Disiplinli |
| Distinguishing Mark | Ayırt Edici İşaret |
| Distracted | Kaçık |
| District | Semt |
| Downward | Aşağı Doğru |
| Empathetic | Anlayışlı |
| Emphasize | Vurgulamak |
| End Up | Sonuçlanmak |
| Enthusiastic | Çoşkulu |
| Entire Week | Bütün Hafta |
| Erect | Monte Etmek |
| Essay | Deneme |
| Essential | Gerekli |
| Exist | Var Olmak |
| Expectation | Beklenti |
| Extroverted | Dışa Dönük |
| Fair | Dürüst |
| Fair-Skinned | Sarışın |
| Faithful | Vefalı |
| Fancy | İstemek |
| Favorable | Olumlu |
| Fiancé | Nişanlı |
| Fidelity | Vefa |
| Fond Of | Düşkün |
| Forgetful | Unutkan |
| Friendship | Dostluk |
| Fulfillment | Yerine Getirme |
| Gardener | Bahçıvan |
| Generosity | Cömertlik |
| Generous | Cömert |
| Give Away | Sırrı Dışarı Vermek |
| Global World | Küresel Dünya |
| Grow Up | Büyümek |
| Halfway Through | Yarılamak |
| Honest | Dürüst |
| Humble | Mütevazı |
| Humorous | Güldürücü |
| In Conclusion | Sonuç Olarak |
| İmpressive | Etkileyici |
| İn The Case Of | Durumunda |
| İnherited | Miras Kalan |
| İnsincere | Samimiyetsizlik |
| İntellectual | Entelektüel |
| İntroverted | İçe Dönük |
| İrrelevant | Alakasız |
| Jealous | Kıskanç |
| Judge | Yargılamak |
| Judgmental | Yargılayıcı |
| Knowledgeable | Bilgili |
| Last Long | Uzun Sürmek |
| Lecturing | Ders Verme |
| Lifetime | Ömür |
| Likewise | Aynı Şekilde |
| Long-Legged | Uzun Bacaklı |
| Look Like | Benzemek |
| Loyal | Sadık |
| Loyalty | Sadakat |
| Maintain | Sürdürmek |
| Majority | Çoğunluk |
| Making Conclusions | Sonuç Çıkarma |
| Mannerism | Kişiye Has Tavır |
| Mature | Olgun |
| Mixed-Race | Melez Irk |
| Modest | Gösterişsiz |
| Murder | Cinayet |
| Muscular | Kaslı |
| Mustache | Bıyık |
| Mutual Commonalities | Karşılıklı Ortak |
| Mutual Understanding | Karşılıklı Anlayış |
| Neighborhood | Mahalle |
| Obedient | İtaatkar |
| Omit | Çıkarmak |
| On The Other Hand | Diğer Taraftan |
| Overweight | Şişman |
| Participation İn Class | Derse Katılım |
| Patient | Sabırlı |
| Personal Features | Kişisel Özellikler |
| Plump | Tombul |
| Polite | Kibar |
| Praising | Övme |
| Pretend | Yapar Gibi Görünmek |
| Pretension | İddia |
| Proverb | Atasözü |
| Punctual | Dakik |
| Puppy | Yavru Köpek |
| Quote | Alıntı |
| Creative | Yaratıcı |
| Receding | Açılan Alın |
| Relationship | İlişki |
| Relaxed | Rahatlamış |
| Reliability | Güvenilirlik |
| Reliable | Güvenilir |
| Rely On Someone | Birisine Güvenmek |
| Require | Gerekmek |
| Resemblance | Benzerlik |
| Respectful | Saygılı |
| Respecting Other Students | Diğer Öğrencilere Saygı |
| Responsible | Sorumlu |
| Robbery | Hırsızlık |
| Rush | Telaş |
| Secret | Sır |
| Self-Sacrificing | Fedakar |
| Sensitive | Hassas |
| Sentimental | Duygusal |
| Similarity | Benzerlik |
| Sincere | Samimi |
| Sincerity | Samimiyet |
| Skin | Ten |
| Slender | İnce |
| Snobby | Züppe |
| Spread | Yayılmak |
| State A Reason | Sebep Göstermek |
| Statue | Heykel |
| Stingy | Cimri |
| Stocky-Build | Tıknaz Yapı |
| Straight | Düz |
| Strict | Otoriter |
| Stubborn | İnatçı |
| Supportive | Destekleyici |
| Tactful | İnce Düşünceli |
| Talkative | Konuşkan |
| Therefore | Bu Nedenle |
| Thoughtful | Düşünceli |
| Throughout | Boyunca |
| To Sum Up | Özetlersek |
| Traditionally | Geleneksel Olarak |
| Treat | Davranmak |
| True Sharing | Gerçek Paylaşım |
| Truth | Doğru |
| Turn Out | Sonuçlanmak |
| Unfavorable | Olumsuz |
| Unmarried | Evlenmemiş |
| Violent | Sert |
| Vital Role | Hayati Bir Rol |
| Waitress | Bayan Garson |
| Wavy | Dalgalı |
She lived a life of dedication, helping others every day.
(O, her gün başkalarına yardım ederek adanmış bir hayat yaşadı.)
My brother is very absent-minded and always loses his phone.
(Kardeşim çok unutkan ve sürekli telefonunu kaybeder.)
I will accompany you to the party tonight.
(Bu gece partiye sana eşlik edeceğim.)
If you study regularly, you will definitely achieve your goals.
(Düzenli çalışırsan kesinlikle hedeflerine ulaşacaksın.)
She isn’t my close friend, just an acquaintance from school.
(O benim yakın arkadaşım değil, sadece okuldan bir tanıdık.)
He is very ambitious and wants to become a successful lawyer.
(O çok hırslı ve başarılı bir avukat olmak istiyor.)
Don’t be apathetic to problems; try to find solutions.
(Sorunlara karşı soğuk kalma; çözüm bulmaya çalış.)
My mother is a talented architect who designs modern buildings.
(Annem modern binalar tasarlayan yetenekli bir mimardır.)
They always argue about politics at family dinners.
(Aile yemeklerinde sürekli siyaset hakkında tartışırlar.)
He committed armed robbery and was arrested.
(Silahlı soygun yaptı ve tutuklandı.)
Being average height makes it easy for him to buy clothes.
(Ortalama boyda olmak onun için kıyafet almayı kolaylaştırıyor.)
She looked so cheerful today; everything seemed perfect for her.
(Bugün çok neşeli görünüyordu; her şey onun için mükemmeldi.)
He has a long beard and looks older than his age.
(Uzun bir sakalı var ve yaşından daha büyük görünüyor.)
That habit may beget serious problems in the future.
(Bu alışkanlık gelecekte ciddi sorunlara yol açabilir.)
He is considerate and always respects other people’s feelings.
(O düşüncelidir ve her zaman diğer insanların duygularına saygı duyar.)
12. Sınıf 3. Ünite — Human Rights Kelime Listesi
11. sınıf İngilizcesinin üçüncü konusu “Human Rights”, yani “İnsan Hakları” dır. Film türleri, sinema terimleri ve yorum yapmayı öğrenmek için bu ünitenin kelimelerine bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Allocated | Tahsis Edilmiş |
| Alongside | Yanı Sıra |
| Animal Rights | Hayvan Hakları |
| Antagonism | Düşmanlık |
| Application | Başvuru |
| Appreciate | Değerini Artırmak |
| Arctic | Kuzey Kutup Bölgesi |
| Armband | Kolluk |
| Aspect | Hal |
| Associate | Birleştirmek |
| At Least | En Azından |
| Background | Geçmiş |
| Banner | Afiş |
| Basic Resources | Temel Kaynaklar |
| Battlefield | Harp Meydanı |
| Beggar | Dilenci |
| Belief | İnanç |
| Berate | Paylamak |
| Blame | Suçlamak |
| Blanket | Battaniye |
| Blind | Kör |
| Brute | Kaba |
| Bulletin | Bülten |
| Bulletin Boards | Bülten Tahtaları |
| Bullfighting | Boğa Güreşi |
| Cash Prize | Para Ödülü |
| Children Rights | Çocuk Hakları |
| Circumstance | Durum |
| Civilian | Sivil |
| Complain | Şikayet Etmek |
| Complaint | Şikayet |
| Conscience | Vicdan |
| Constructed | Yapılı |
| Consumer | Tüketici |
| Cope With | Baş Etmek |
| Copyright | Telif Hakkı |
| Culture | Kültür |
| Deaf | Sağır |
| Decade | Onluk |
| Definition | Tanım |
| Deported | Sürgün Edilmiş |
| Deprived | Yoksun |
| Diamond Mines | Elmas Madenleri |
| Disabled People | Engelliler |
| Disadvantaged Groups | Ezilen Gruplar |
| Discrimination | Ayrım |
| Discuss A Problem | Bir Sorunu Ele Almak |
| Display | Gösterme |
| Distribute | Dağıtmak |
| Domestic Violence | Aile İçi Şiddet |
| Donation | Bağış |
| Dormitories | Öğrenci Yurtları |
| Emphasize | Vurgulamak |
| Existence | Mevcudiyet |
| Expressions Of Regret | Pişmanlık İfadeleri |
| Fair Wage | İyi Bir Ücret |
| Fairly | İyice |
| Fight Against | Savaşmak |
| Figure Out | Halletmek |
| First Aid | İlkyardım |
| Framework | Esas Yapı |
| Freedom | Özgürlük |
| Freedom Of Expression | İfade Özgürlüğü |
| Freedom Of Thought | Düşünce Özgürlüğü |
| Fulfill | Yerine Getirmek |
| Furthermore | Ayrıca |
| Gender Equality | Cinsiyet Eşitliği |
| Gender İnequality | Cinsiyet Eşitsizliği |
| Governorship | Valilik |
| Grossly | Ağır Şekilde |
| Halal Food | Helal Gıda |
| Hell | Cehennem |
| Hidden | Gizli |
| Homeless | Evsiz |
| However | Bununla Birlikte |
| Human Being | İnsanoğlu |
| Human Rights | İnsan Hakları |
| Humanity | İnsanlık |
| Hunting Seals | Fok Avcılığı |
| In Conclusion | Sonuç Olarak |
| Inequality | Eşitsizlik |
| İmmigrate | Göç Etmek |
| İmpairment | Özürlülük |
| İmprisoned | Tutuklu |
| İncapable | Aciz |
| İncident | Olay |
| İncome | Kazanç |
| İndependent State | Bağımsız Devlet |
| İnequality | Eşitsizlik |
| İnevitably | Kaçınılmaz Şekilde |
| İnjured | Yaralı |
| İnternational Legitimacy | Uluslararası Meşruiyet |
| İntolerance | Tahammülsüzlük |
| Justice | Adalet |
| Lacking | Eksik |
| Launching | Suya İndirme |
| Manufacturer | İmalatçı |
| Marriage | Evlilik |
| Massive | İri |
| Metropolitan | Büyük Şehir |
| Misconception | Yanlış Anlama |
| Misuse | Suistimal Etmek |
| Monetary | Parasal |
| Municipalities | Belediyeler |
| National Security | Ulusal Güvenlik |
| Neighboring | Komşu |
| No To Racism | Irkçılığa Hayır |
| Nursing Mother | Emziren Anne |
| Obstacle | Engel |
| Orphan | Öksüz |
| Orphanage | Yetimhane |
| Paralyzed | Kötürüm |
| Persecution | Zulüm |
| Pitch | Saha |
| Pocket Money | Cep Harçlığı |
| Postpone | Ertelemek |
| Poverty | Yoksulluk |
| Prejudice | Önyargı |
| Primitive | İlkel |
| Prison | Hapishane |
| Prominently | Belirgin Bir Şekilde |
| Protected By Law | Hukuk Tarafından Korunan |
| Protection | Koruma |
| Public Awareness | Toplumsal Farkındalık |
| Pursue | Takip Etmek |
| Pushchair | Bebek Arabası |
| Rail Line | Demiryolu Hattı |
| Raise | Yükseltmek |
| Rebellion | İsyan |
| Recommend | Tavsiye Etmek |
| Referred | Göndermeli |
| Reflection | Yansıma |
| Refugee | Mülteci |
| Regarded | Addedilen |
| Regarding | İlişkin |
| Regulation | Düzenleme |
| Related | Bağlantılı |
| Religious | Dini |
| Requirement | Gereksinim |
| Resolved | Karar Verilmiş |
| Run Away | Kaçmak |
| Rural Populations | Kırsal Topluluk |
| Self-Acceptance | Kendini Kabul Etme |
| Separate | Ayrılmak |
| Serious | Ciddi |
| Sidewalk | Kaldırım |
| Simpler | Daha Basit |
| Skin Color | Ten Rengi |
| Slavery | Kölelik |
| Social Security | Sosyal Sigorta |
| Speechless | Suskun |
| Stall | Koltuk |
| Starving | Açlıktan Ölme |
| Sterilization | Sterilizasyon |
| Sweater | Süveter |
| Template | Şablon |
| Temporarily | Geçici Olarak |
| Thought | Düşünce |
| Torture | İşkence |
| Trade Union | İşçi Sendikası |
| Traditions | Gelenek Görenek |
| Tremble | Ürpermek |
| Unaware | Habersiz |
| Underdeveloped | Azgelişmiş (Ülke) |
| Underestimate | Küçümsemek |
| Underlie | Altında Yatmak |
| Unemployed | İşsiz |
| Unemployment | İşsizlik |
| Unfavorable | Olumsuz |
| Universal | Evrensel |
| Üniversal Declaration Of | İnsan Hakları Evrensel |
| Human Rights | Beyannamesi |
| Value | Değer |
| Violate | İhlal Etmek |
| Violation | İhlal |
| Vital | Yaşamsal |
| Vital | Yaşamsal |
| Vote | Oy Kullanmak |
| Welfare | Refah |
| Wheelchair Ramp | Tekerlekli Sandalye Rampası |
| Whisper | Fısıltı |
| Wholly | Tamamıyla |
| Wildly | Vahşice |
| Women’s Rights | Kadın Hakları |
| Workers’ Rights | İşçi Hakları |
| Workhouse | Islahevi |
The money was allocated to help families in need.
(Para, ihtiyaç sahibi ailelere yardım etmek için tahsis edildi.)
Many students worked alongside volunteers in the project.
(Birçok öğrenci projede gönüllülerle birlikte çalıştı.)
We must protect animal rights to ensure a safe world for all living beings.
(Tüm canlılar için güvenli bir dünya sağlamak adına hayvan haklarını korumalıyız.)
There has been rising antagonism between the two rival groups.
(İki rakip grup arasında artan bir düşmanlık var.)
She sent her job application to three different companies.
(Üç farklı şirkete iş başvurusu gönderdi.)
I really appreciate your help during difficult times.
(Zor zamanlarda yardımlarını gerçekten takdir ediyorum.)
Polar bears live in the Arctic, where temperatures are extremely low.
(Kutup ayıları, sıcaklığın çok düşük olduğu Kuzey Kutup bölgesinde yaşar.)
The police officer wore an armband during the protest.
(Polis memuru protesto sırasında kol bandı taktı.)
One important aspect of success is consistency.
(Başarının önemli bir yönü tutarlılıktır.)
We should not blame others for our own mistakes.
(Kendi hatalarımız için başkalarını suçlamamalıyız.)
The organization supports children rights globally.
(Organizasyon dünya genelinde çocuk haklarını destekliyor.)
We need to cope with challenges instead of running away.
(Kaçmak yerine zorluklarla başa çıkmamız gerekiyor.)
The government passed a new regulation to protect the environment.
(Hükümet çevreyi korumak için yeni bir düzenleme kabul etti.)
She donated clothes and food as a donation to homeless people.
(Evsizlere bağış olarak kıyafet ve yiyecek bağışladı.)
Everyone deserves freedom of expression in a democratic society.
(Demokratik bir toplumda herkes ifade özgürlüğünü hak eder.)
12. Sınıf 4. Ünite — Coming Soon Kelime Listesi
12. sınıf İngilizcesinin dördüncü konusu “Coming Soon”, yani “Yakında Geliyor” dur. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Accessible | Ulaşılabilir |
| Apparently | Görünüşte |
| Backup | Yedek |
| Banking Password | Bankacılık Şifresi |
| Beneficial | Yararlı |
| Bitter | Acı |
| Causing | Sebebiyet |
| Citizenship Number | Vatandaşlık Numarası |
| Come Up With | İleri Sürmek |
| Contribution | Katkı |
| Create An Account | Hesap Açmak |
| Crucial | Çok Önemli |
| Culprit | Suçlu |
| Cyber Bullying | Sanal Zorbalık |
| Cyber Crime | Bilişim Suçu |
| Cyber Tools | Siber Araçlar |
| Cyber World | Sanal Alem |
| Decrease | Azalmak |
| Default | Kusur |
| Dependent | Bağımlı |
| Deserve | Layık Olmak |
| Downloading | Yükleme |
| Eco-Friendly | Çevre Dostu |
| Edition | Yayın |
| Eliminate | Elemek |
| Embedded | Gömülü |
| Emission | Emisyon |
| Emphasize | Vurgulamak |
| Environmental | Çevresel |
| Exponential | Üsse Ait Sayı |
| Extinct | Tükenmiş |
| Filter | Filtre |
| Fortune | Şans |
| Futurist | Gelecek Bilimci |
| Gain Access | Erişim Sağlamak |
| Global Warming | Küresel Isınma |
| Government | Hükümet |
| Grandchildren | Torunlar |
| Harassment | Taciz |
| Harmful | Zararlı |
| Invasion Of Privacy | Mahremiyetin İhlali |
| İdentity Theft | Kimlik Hırsızlığı |
| İmaginary | Hayali |
| İmagination | Hayal Gücü |
| İnjured | Yaralı |
| İnnocuous | Zararsız |
| İnsecurely | Güvensizce |
| İnstant | Anlık |
| İnterpret | Yorumlamak |
| İnvasion | Saldırı |
| Keep | Saklamak |
| Knowledge | Bilgi |
| Legitimate | Meşrulaştırmak |
| Log İn | Oturum Açmak |
| Magic | Sihir |
| Major Crime | Nitelikli Suç |
| Malicious | Kötücül |
| Melt | Eritmek |
| Mimic | Taklit |
| Misconceptions | Yanlış Düşünceler |
| Mistaken | Hatalı |
| Municipality | Belediye |
| Necessary | Gerekli |
| Occur | Meydana Gelmek |
| Password | Şifre |
| Personal İnformation | Kişisel Bilgi |
| Phishing | E-Dolandırıcılık |
| Polar Bear | Kutup Ayısı |
| Precaution | Önlem |
| Predictable | Öngörülebilir |
| Predicting | Önceden Haber Verme |
| Ransom | Fidye |
| Rise Up | Çıkmak |
| Socialize | Sosyalleştirmek |
| Survey | Araştırma |
| Suspicious | Kuşkulu |
| There’s No Rose Without A | Gülü Seven Dikenine |
| Thorn | Katlanır |
| Thus | Böylelikle |
| Timely | Tam Vaktinde |
| Trapped | Kapana Kısılmış |
| Tricking | Dolandırma |
| Undergo | Geçirmek |
| Undermine | Baltalamak |
| Valuable | Değerli |
| Virtual Reality | Sanal Gerçeklik |
| Virtual World | Sanal Alem |
| Witness | Şahit Olmak |
The library is easily accessible to all students.
(Kütüphane tüm öğrencilere kolayca ulaşılabilir.)
Apparently, he forgot to send the email.
(Görünüşe göre e-postayı göndermeyi unuttu.)
Always keep a backup of your files.
(Dosyalarınızın mutlaka bir yedeğini tutun.)
Never share your banking password with anyone.
(Bankacılık şifrenizi kimseyle paylaşmayın.)
Exercising daily is beneficial for your body.
(Her gün egzersiz yapmak vücudunuz için yararlıdır.)
The coffee tasted bitter, so I added sugar.
(Kahve acıydı, bu yüzden şeker ekledim.)
Pollution is causing environmental problems.
(Kirlilik çevresel sorunlara sebep oluyor.)
You need your citizenship number to register.
(Kayıt olmak için vatandaşlık numaranıza ihtiyacınız var.)
We should come up with a new idea soon.
(Yakında yeni bir fikir bulmalıyız.)
Thank you for your contribution to the meeting.
(Toplantıya katkın için teşekkürler.)
You must create an account before shopping.
(Alışveriş yapmadan önce hesap açmalısınız.)
Drinking water is crucial for health.
(Su içmek sağlık için çok önemlidir.)
The police found the real culprit.
(Polis gerçek suçluyu buldu.)
Many students suffer from cyber bullying online.
(Birçok öğrenci çevrimiçi sanal zorbalığa maruz kalıyor.)
Cyber crime has increased worldwide.
(Bilişim suçları dünya genelinde arttı.)
12. Sınıf 5. Ünite — Psychology Kelime Listesi
12. sınıf İngilizcesinin beşinci konusu “Psychology”, yani “Psikoloji” dir. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| All Up | Hapı Yutmuş |
| Alternatively | Alternatifli Olarak |
| Amused | Memnuniyet İçinde |
| Annoyed | Sinirli |
| Anxiety | Endişe |
| Anxious | Endişeli |
| Approachable | Ulaşılabilir |
| Approving | Onaylayıcı |
| Blunt | Köreltmek |
| Borrow | Ödünç Almak |
| Bossy | Buyurgan |
| Calm | Sakin |
| Childish | Çocuksu |
| Chill Out | Sakin Ol |
| Client | Müşteri |
| Competitor | Yarışmacı |
| Confusion | Karışıklık |
| Contagious | Bulaşıcı |
| Cope With | Baş Etmek |
| Credibility | Güvenilirlik |
| Deal With | İle İlgilenmek |
| Debt | Borç |
| Deep Breath | Derin Nefes |
| Depressed | Morali Bozuk |
| Despair | Umudunu Kesmek |
| Desperate | Umutsuz |
| Determined | Kararlı |
| Disorder | Kargaşa |
| Disrespectful | Saygısız |
| Disturb | Rahatsız Etmek |
| Dizzy | Başı Dönen |
| Dried Out | Kurumak |
| Elated | Memnun |
| Embarrassed | Utangaç |
| Empathetic | Anlayışlı |
| Excited | Heyecanlı |
| Excited | Heyecanlı |
| Frown | Somurtmak |
| Frustrated | Sinirli |
| Fund | Kaynak |
| Honestly | Dürüst Olarak |
| Hopeful | Umutlu |
| Hospitalized Child | Hastaneye Yatırılan Çocuk |
| İmmune System | Bağışıklık Sistemi |
| İmpact | Etki |
| İnfluence | Etkilemek |
| İnteraction | Etkileşim |
| İnterdependent | Birbirine Bağlı Olan |
| Joyful | Neşeli |
| Lip | Dudak |
| Maintaining | Koruma |
| Miserable | Acınası |
| Mood | Ruh Hali |
| Mood Swings | Ruh Halinde Ani Değişimler |
| Nervous | Gergin |
| Neutral | Yansız |
| Optimistic | İyimser |
| Overhear | Kulak Misafiri Olmak |
| Postpone | Ötelemek |
| Private | Özel |
| Puppeteer | Kukla Oynatıcısı |
| Recall | Hatırlamak |
| Recently | Son Zamanlarda |
| Releases | Serbest Bırakılan |
| Respectful | Saygılı |
| Sarcastic | Alaylı |
| School Counselor | Rehber Öğretmen |
| Serenity | Sakinlik |
| Shocked | Şaşırmış |
| Sigh | İç Çekme |
| Sincere | Samimi |
| Strengthen | Sağlamlaştırmak |
| Stuffy | Havasız |
| Threatening | Tehditkar |
| Trigger | Tetiklemek |
| Trudge | Güçlükle Yürümek |
| Trustworthy | Güvenilir |
| Underlying | Altında Yatan |
| Unintentional | İstemeden Yapılan |
| Unstable | İstikrarsız |
| Upset | Üzgün |
| Vice Versa | Tam Tersi |
| Virtue | Meziyet |
| Vital | Hayati |
| Way Out | Çıkar Yol |
| Whirlpool | Girdap |
After missing the deadline, he realized he was all up.
(Son teslim tarihini kaçırınca hapı yuttuğunu fark etti.)
You can go by bus or, alternatively, take the train.
(Otobüsle gidebilirsin veya alternatif olarak treni kullanabilirsin.)
She looked amused while watching the comedy show.
(Komedi programını izlerken memnun görünüyordu.)
He seemed annoyed by the loud noise.
(Yüksek sesten rahatsız olmuş görünüyordu.)
The exam caused a lot of anxiety for students.
(Sınav öğrencilerde çok fazla endişeye sebep oldu.)
She felt anxious before the interview.
(Mülakat öncesi endişeliydi.)
The teacher is very approachable, so students ask questions easily.
(Öğretmen çok ulaşılabilir, bu yüzden öğrenciler rahatça soru soruyor.)
His approving smile made everyone relax.
(Onaylayıcı gülümsemesi herkesi rahatlattı.)
He answered in a blunt and direct way.
(Köreltici derecede açık ve direkt cevap verdi.)
Can I borrow your notes for a day?
(Notlarını bir günlüğüne ödünç alabilir miyim?)
She can be very bossy sometimes.
(Bazen çok buyurgan olabiliyor.)
Try to chill out when you feel stressed.
(Stresli hissettiğinde sakin olmaya çalış.)
The company met with every client personally.
(Şirket her müşteriyle birebir görüştü.)
Their main competitor released a new product.
(Ana rakipleri yeni bir ürün çıkardı.)
There was a lot of confusion during the meeting.
(Toplantı sırasında çok fazla karışıklık vardı.)
12. Sınıf 6. Ünite — Favors Kelime Listesi
12. sınıf İngilizcesinin altıncı konusu “Favors”, yani “İyilikler” dir. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Affordable | Düşük Maliyetli, Satın Alınabilir |
| Aim | Amaç |
| Amount | Miktar |
| Annual | Yıllık, Her Yıl Yapılan |
| Announcement | Duyuru, İlan |
| Application Letter | Başvuru Mektubu |
| Approximately | Yaklaşık |
| Available | Uygun, Müsait |
| By Hearth | Kalpten |
| Cancel | İptal Etmek |
| Challenging | Zorlayıcı |
| Change | Demir Para |
| Come Round | Gelmek |
| Confident | Kendine Güvenen |
| Construct | İnşa Etmek |
| Curiosity | Merak |
| Don’t Mention İt | Önemli Değil |
| Environmental | Çevre İle İlgili |
| Event | Olay, Vaka |
| Featured | Öne Çıkan |
| For A Moment | Bir An, Bir Süre |
| Foundation | Kurum, Kuruluş |
| Fulfill | Karşılamak, Yerine Getirmek |
| Go Ahead | Tabi Ki |
| Health | Sağlık |
| Here You Are | Buyrun |
| Hold On | Telefonda Beklemek |
| Honors | Onur Nişanı |
| Lend | Ödünç Vermek |
| Local Call | Şehir İçi Görüşme |
| Long-Lasting | Uzun Süreli, Kalıcı |
| Loyal | Sadık |
| Massive | Çok Büyük |
| Obstacle | Engel |
| Out Of | Yoksun |
| Outstanding | Seçkin |
| Ownership | Sahiplik, Mülkiyet |
| Passion | Tutku, İstek |
| Pay | Ödemek |
| Pay Tribute To | Onurlandırmak |
| Private | Özel |
| Purpose | Amaç |
| Pursue | Devam Etmek, Sürdürmek |
| Realize | Farkına Varmak |
| Remote Control | Uzaktan Kumanda |
| Run Out Of | Tüketmek, Bitirmek |
| Salutation | Selamlama |
| Scholar | Bilim İnsanı, Öğrenci |
| Seat | Koltuk |
| Secure | Sağlama Almak |
| Seek | Aramak |
| Shelter | Barınak |
| Suffer | Acı Çekmek |
| Talent | Yetenek |
| Target | Hedef |
| Unpredictable | Tahmin Edilemez |
| Valedictorian | Okul Birincisi |
| Vital | Hayati, Yaşamsal |
| Wallet | Cüzdan |
| Widespread | Yaygın |
This phone is very affordable for students.
(Bu telefon öğrenciler için çok uygundur.)
My main aim is to improve my English.
(Ana amacım İngilizcemi geliştirmek.)
The amount of work increased this month.
(Bu ay iş miktarı arttı.)
We have an annual meeting every January.
(Her Ocak’ta yıllık bir toplantımız olur.)
The school made an announcement about exams.
(Okul sınavlar hakkında bir duyuru yaptı.)
I sent my application letter yesterday.
(Başvuru mektubumu dün gönderdim.)
There were approximately 200 people at the event.
(Etkinlikte yaklaşık 200 kişi vardı.)
The room is not available right now.
(Oda şu anda müsait değil.)
They cooked dinner by hearth last night.
(Dün akşam yemeğini ocakta pişirdiler.)
We need to cancel the meeting.
(Toplantıyı iptal etmeliyiz.)
This task is very challenging, but I’ll try.
(Bu görev çok zorlayıcı, ama deneyeceğim.)
You must change your password regularly.
(Şifreni düzenli olarak değiştirmelisin.)
Please come round tomorrow evening.
(Lütfen yarın akşam uğra.)
She feels very confident during presentations.
(Sunumlar sırasında kendine çok güveniyor.)
They will construct a new library here.
(Buraya yeni bir kütüphane inşa edecekler.)
12. Sınıf 7. Ünite — New Stories Kelime Listesi
12. sınıf İngilizcesinin yedinci konusu “New Stories”, yani “Yeni Hikayeler” dir. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Acquaintance | Tanıdık |
| Automotive İndustry | Otomobil Sanayi |
| Breath | Nefes |
| Bump İnto | Karşılaşmak |
| Bye For Now | Şimdilik Hoşça Kal |
| Collapse | Çökmek |
| Compete | Rekabet Etmek |
| Coronary Failure | Kalp Yetmezliği |
| Dawn | Şafak |
| Debris | Enkaz |
| Delegation | Heyet |
| Diagnose | Teşhis Etmek |
| Die Down | Kesilmek |
| Emergency | Acil Durum |
| Encounter | Karşılaşmak |
| Exceptionally | İstisnai Olarak |
| Experience | Deneyim |
| Eyelids | Göz Kapakları |
| Flag | Bayrak |
| Flashlight | El Feneri |
| Fresh Air | Taze Hava |
| Government | Hükümet |
| Grab | Yakalamak |
| Gripe | Sancı |
| Hail | Dolu |
| Headline | Manşet |
| Hit The Road | Yola Çıkmak |
| Honor | Onur |
| Hopeful | Umutlu |
| İce Cube | Buz Küpü |
| İncome | Gelir |
| İndicator | Gösterge |
| İnsurance | Sigorta |
| İntelligent | Zeki |
| İntensive Care | Yoğun Bakım |
| İnterrupt | Kesmek |
| Joy | Keyif |
| Likewise | Aynı Şekilde |
| Locksmith | Çilingir |
| Meanwhile | Bu Sırada |
| Miraculous | Garip |
| Miraculously | Mucizevi |
| Nervous | Asabi |
| Overnight | Gecelemek |
| Possibility | İmkan |
| Postpone | Ertelemek |
| Prayer | İbadet Eden Kimse |
| Precaution | Önlem |
| Private | Özel |
| Reputation | Ün |
| Shelter | Barınak |
| Snowflake | Kar Tanesi |
| Steep Slope | Dik Yamaç |
| Stopover | Mola |
| Strange | Tuhaf |
| Stroll | Gezip Dolaşmak |
| Success | Başarı |
| Suddenly | Aniden |
| Sunshine | Güneş Işığı |
| Survival | Hayatta Kalma |
| Template | Şablon |
| Thrilled | Heyecanlı |
| Throughout | Boyunca |
| Unique | Eşsiz |
| Unplug | Fişini Çekmek |
| Villager | Köylü |
| Weight Lifting | Halter Kaldırma |
| Witness | Tanık |
| Worldwide | Dünya Çapında |
We strolled along the beach at sunset.
(Gün batımında sahilde gezip dolaştık.)
The rescuers arrived quickly after the emergency call.
(Acil durum çağrısından sonra kurtarma ekipleri hızla geldi.)
She tried to postpone the meeting, but it was too late.
(Toplantıyı ertelemeye çalıştı ama çok geçti.)
The delegation from the university visited our class.
(Üniversiteden heyet sınıfımızı ziyaret etti.)
His positive attitude made me feel hopeful again.
(Onun pozitif tavrı bana tekrar umut verdi.)
The doctor will diagnose the problem soon.
(Doktor yakında problemi teşhis edecek.)
It is dangerous to drive fast on a steep slope.
(Dik yamaçta hızlı sürmek tehlikelidir.)
There was a huge headline about the earthquake.
(Deprem hakkında büyük bir manşet vardı.)
I accidentally left my phone overnight in the office.
(Telefonumu yanlışlıkla gece boyunca ofiste bıraktım.)
His reputation in the community is excellent.
(Toplumdaki ünü mükemmel.)
They needed a safe shelter during the storm.
(Fırtına sırasında güvenli bir barınağa ihtiyaç duydular.)
The villagers helped each other during the survival process.
(Köylüler hayatta kalma sürecinde birbirlerine yardım etti.)
She felt nervous before the presentation.
(Sunumdan önce gergindi.)
We might encounter new challenges on this trip.
(Bu yolculukta yeni zorluklarla karşılaşabiliriz.)
He watched the snow fall and admired each snowflake.
(Karın yağışını izledi ve her kar tanesine hayran kaldı.)
12. Sınıf 8. Ünite — Alternative Energy Kelime Listesi
11. sınıf İngilizcesinin sekizinci konusu “Alternative Energy” yani “Alternatif Enerji”dır. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Accumulate | Yığmak, Biriktirmek |
| Allow | İzin Vermek |
| Compensation | Tazminat, Telafi |
| Cons | Eksiler |
| Conservation | Koruma, Sahip Çıkma |
| Consistent | Kalıcı, Devamlı |
| Convert | Dönüştürmek |
| Dam | Baraj |
| Desalination | Tuzdan Arındırma |
| Disgusting | İğrenç, Berbat |
| Drilling | Sondaj |
| Fertilizer | Gübre, Gübreleme |
| Fetch | Gidip Almak |
| Hazardous | Tehlikeli |
| Hissing | Tıslama |
| Hydropower | Hidroelektrik Enerji |
| Improper | Yanlış |
| Insulate | Isı Yalıtımı |
| Intermittent | Aralıklı, Kısa Kısa |
| Linger | Takılıp Kalmak |
| Occupy | Meşgul Etmek, İşgal Etmek |
| Overcharge | Kazıklamak, Fazla Fiyat İstemek |
| Pesticide | Tarım İlacı |
| Pollutant | Kirleten Madde |
| Preserve | Korumak |
| Pros | Artılar |
| Provide | Sağlamak, Temin Etmek |
| Receipt | Fiş, Fatura |
| Reduce | Azaltmak |
| Refund | Geri Ödeme, Para İadesi |
| Release | Salmak, Yaymak |
| Replace | Yenisiyle Değiştirmek |
| Shoot Up | Hızla Yükselmek |
| Sneaky | Sinsi, Gizli |
| Subject To | Maruz Kalmak |
| Smack Down | Hezimet |
| Smog | Sis, Kirli Hava |
| Solar Panel | Güneş Paneli |
| Solution | Çözüm |
| Space | Uzay |
| Steam Engine | Lokomotif |
| Stem From | Kaynaklanmak |
| Stove | Soba |
| Strange | Tuhaf, Acayip |
| Sum | Toplam |
| Surveillance Camera | Güvenlik Kamerası |
| Sustainability | Süreklilik |
| Switch | Değiştirmek, Yönelmek |
| Threat | Tehdit |
| Trap | Yakalamak, Tutmak |
| Trigger | Tetiklemek |
| Trust | Güvenmek |
| Underlying | Altında Yatan |
| Vampire Power | Fişe Takılı Cihazların Harcadığı Güç |
| Vehicle | Araç |
| Vital | Çok Önemli, Hayati |
| Waste Of Energy | Enerjinin Boşa Harcanması |
People often accumulate wealth over many years.
(İnsanlar genellikle yıllar boyunca servet biriktirir.)
My parents don’t allow me to stay out late.
(Ailem dışarıda geç kalmama izin vermiyor.)
The company offered compensation for the damage.
(Şirket hasar için tazminat teklif etti.)
Every decision has cons as well as pros.
(Her kararın artıları olduğu gibi eksileri de vardır.)
We must focus on conservation of natural resources.
(Doğal kaynakların korunmasına odaklanmalıyız.)
His habits are very consistent; he never changes his routine.
(Alışkanlıkları çok kalıcıdır; rutinini asla değiştirmez.)
Solar energy can convert sunlight into electricity.
(Güneş enerjisi güneş ışığını elektriğe dönüştürebilir.)
The government built a dam to store water.
(Hükümet su depolamak için bir baraj inşa etti.)
Desalination plants provide drinking water in desert areas.
(Tuzdan arındırma tesisleri çöl bölgelerinde içme suyu sağlar.)
The food was disgusting, so I couldn’t eat it.
(Yemek iğrençti, bu yüzden yiyemedim.)
They started drilling to search for oil.
(Petrol bulmak için sondaj yapmaya başladılar.)
Farmers use fertilizer to help plants grow faster.
(Çiftçiler bitkilerin daha hızlı büyümesi için gübre kullanır.)
Can you fetch me a glass of water?
(Bana bir bardak su getirir misin?)
These chemicals are hazardous to human health.
(Bu kimyasallar insan sağlığı için tehlikelidir.)
We heard a hissing sound from the snake.
(Yılandan tıslama sesi duyduk.)
12. Sınıf 9. Ünite Technology — Kelime Listesi
12. sınıf İngilizcesinin dokuzuncu konusu “Technology”, yani ” Teknoloji” dir. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Accessible | Ulaşılabilir |
| Additionally | Bundan Başka |
| Advertisement Banners | Reklam Afişleri |
| Air Conditioning | Klima |
| Alert | Uyarmak |
| Annotate | Not Eklemek |
| Anyway | Neyse |
| Backtrack | Geriye Dönüş Yapma |
| Bandwidth | Band Aralığı |
| Beneficial | Yararlı |
| Binary Number | İkili Sayı |
| Bitwise | Bitsel |
| Brake | Fren |
| Breadcrumbs | Ekmek Kırıntıları |
| Broken Cord | Kırık Kordon |
| Built- İn | İçinde Var Olan |
| Cache | Saklamak |
| Catch Criminal | Suçlu Yakalamak |
| Ceramic Tile | Karo Fayans |
| Chemical Weapons | Kimyasal Silahlar |
| Chopping Board | Kesme Tahtası |
| Complete Mess | Tam Bir Karmaşa |
| Contribute | Katkıda Bulunmak |
| Copier | Fotokopi Makinesi |
| Crack | Çatlamak |
| Crease | Kırışık |
| Cruel | Zalim |
| Cutting Edge | En Yeni |
| Deal With | Muhatap Olmak |
| Delivery | Teslimat |
| Dimension | Boyut |
| Door Handle | Kapı Tokmağı |
| Doughy | Pelte Gibi |
| Drag And Drop | Sürükleyip Bırakmak |
| Drone | İnsansız Hava Aracı |
| Electromagnetically | Elektromanyetik Olarak |
| Emit | Yaymak |
| Enhance | Büyütmek |
| Exaggerate | Abartmak |
| Executing | Yürütme |
| Expenditure | Gider |
| Revolutionary | İnkılapçı |
| Ripen | Olgunlaşmak |
| Rotor | Helikopter Pervanesi |
| Sanitary Staff | Sağlık Personeli |
| Screen | Ekran |
| Scroll Through | (Sekmeyi/Görüntüyü) |
| Security | Güvenlik |
| Security Camera | Güvenlik Kamerası |
| Security İssue | Senet İhracı |
| Servant | Hizmetçi |
| Serviced | Sunulmuş |
| Shortened | Kısaltılmış |
| Short-Haired | Kısa Saçlı |
| Strays | Parazit |
| Surveillance | Gözetim |
| Terribly | Son Derece |
| Therefore | Bu Nedenle |
| Tight Security | Sıkı Güvenlik |
| Top-Left | Sol Üst |
| Touch-Screen | Dokunmatik Ekran |
| Unlucky | Şanssız |
| Usability | Kullanılabilirlik |
| Vast | Çok Geniş |
| Virtual Reality | Sanal Gerçeklik |
| War İndustry | Savaş Endüstrisi |
| Weed | Ot |
| Wrist | Bilek |
| You Are Kidding | Şaka Yapıyorsun |
The library is easily accessible to everyone in the city.
(Kütüphane şehirdeki herkes için kolayca ulaşılabilir.)
The museum added new halls; additionally, it opened a café.
(Müze yeni salonlar ekledi; bundan başka, bir kafe açtı.)
The school placed advertisement banners around the campus.
(Okul kampüsün etrafına reklam afişleri yerleştirdi.)
Please alert me if there is any emergency.
(Herhangi bir acil durum olursa lütfen beni uyar.)
You can annotate the document to add your comments.
(Belgeye yorumlarını eklemek için not ekleyebilirsin.)
The website uses breadcrumbs for easier navigation.
(Site, daha kolay gezinim için ekmek kırıntıları sistemi kullanır.)
This air conditioner is built-in and cannot be removed.
(Bu klima içinde var olan bir modeldir ve sökülemez.)
Police use cameras to catch criminals in public areas.
(Polis, halka açık alanlarda suçlu yakalamak için kameralar kullanır.)
The floor is covered with ceramic tiles.
(Zemin karo fayanslarla kaplı.)
The chef cleaned the chopping board before cutting vegetables.
(Şef, sebzeleri doğramadan önce kesme tahtasını temizledi.)
We need to deal with this problem immediately.
(Bu sorunla hemen muhatap olmamız gerekiyor.)
The robot can drag and drop objects like a human.
(Robot, tıpkı bir insan gibi nesneleri sürükleyip bırakabilir.)
The company aims to enhance product quality with new technology.
(Şirket, yeni teknolojiyle ürün kalitesini artırmayı hedefliyor.)
Soldiers protect the border under tight security.
(Askerler sınırı sıkı güvenlik altında korur.)
Many gamers prefer virtual reality for a more realistic experience.
(Birçok oyuncu daha gerçekçi bir deneyim için sanal gerçekliği tercih eder.)
12. Sınıf 10. Ünite — Manners Kelime Listesi
11. sınıf İngilizcesinin onuncu konusu “Manners”, yani “Görgü Kuralları”dır. Doğayla insan ilişkisini anlatan kelimeleri öğrenmek için bu ünitenin listesine birlikte bakalım.
| İngilizce | Türkçe |
|---|---|
| Acceptability | Kabul Edilebilirlik |
| Accidentally | Kazara |
| Admit | Kabul Etmek |
| Aware | Farkında |
| Be Carried Away | Kapılmak |
| Belching | Püskürtme |
| Bother | Rahatsız Etmek |
| Burp | Geğirmek |
| Charge | Ödetmek |
| Compensation | Telafi |
| Complaining | Şikayet Etme |
| Component | Parça |
| Constant | Değişmez |
| Continuously | Aralıksız |
| Crucial | Çok Önemli |
| Curse | Küfretmek |
| Desperate | Umutsuz |
| Determine | Belirlemek |
| Distract | Dikkatini Dağıtmak |
| Do A Favor | İyilik Etmek |
| Dude | Ahbap |
| Eager | İstekli |
| Embarrassed | Mahcup |
| Enthusiasm | Coşku |
| Era | Dönem |
| Excessive Noise | Aşırı Gürültü |
| Expectation | Beklenti |
| Flabbergast | Çok Şaşırtmak |
| Frustration | Hüsran |
| Get İn Line | Sıra Almak |
| Go Off | Çıkıp Gitmek |
| Handbag | El Çantası |
| Helpless | Çaresiz |
| İgnorance | Bilgisizlik |
| İntention | Niyet |
| Jerked | Kandırılmış |
| Jungle | Orman |
| Lifeblood | Yaşam Kaynağı |
| Loyalty | Sadakat |
| Make A Grimace | Suratını Ekşitmek |
| Mannerism | Üsluba Bağlılık |
| Manners | Görgü |
| Massive | Büyük |
| Much-Needed | Çok İhtiyaç Duyulan |
| Nearby | Yakındaki |
| Necessity | Gereklilik |
| Out Of Use | Kullanılmayan |
| Overlooked | Gözden Kaçmış |
| Oversight | Dikkatsizlik |
| Paper Route | Gazete Dağıtma İşi |
| Perceive | Algılamak |
| Pick One’s Nose | Burnunu Karıştırmak |
| Precious | Kıymetli |
| Preserved | Korunmuş |
| Rails | Tren Rayları |
| Refuse | Reddetmek |
| Regret | Pişmanlık |
| Regretful | Pişman |
| Respect | Saygı |
| Scared | Korkmuş |
| Screen Door | Tel Kapı |
| Sentimental | Hassas |
| Sneezing | Aksırma |
| Solace | Teselli Etmek |
| Spitting | Tükürme |
| Stare At | Gözlerini Dikip Bakmak |
| The Former One | Bir Önceki |
| Touchstone | Mihenk Taşı |
| Tricked | Kandırılmış |
| Utterance | Söyleyiş |
| Virtue | Erdem |
| Whispering | Fısıltı |
| Yawning | Esnemek |
The project’s acceptability depends on public approval.
(Projenin kabul edilebilirliği halkın onayına bağlıdır.)
I accidentally spilled water on my laptop.
(Bilgisayarıma yanlışlıkla su döktüm.)
He finally admitted that he was wrong.
(Sonunda hatalı olduğunu kabul etti.)
She became aware of the situation very late.
(Durumun farkına çok geç vardı.)
Don’t be carried away by emotions during the exam.
(Sınav sırasında duygularına kapılma.)
His constant belching made everyone uncomfortable.
(Onun sürekli geğirmesi herkesi rahatsız etti.)
Stop bothering your sister while she’s studying.
(Kız kardeşini ders çalışırken rahatsız etmeyi bırak.)
Babies often burp after drinking milk.
(Bebekler süt içtikten sonra sık sık geğirir.)
They will charge you extra for late payment.
(Geç ödeme için senden fazladan ücret alacaklar.)
Workers got compensation after the accident.
(İşçiler kazadan sonra tazminat aldı.)
She keeps complaining about the weather.
(Sürekli havadan şikayet ediyor.)
Focus on the most crucial tasks first.
(Önce en önemli görevlere odaklan.)
Don’t curse at people, it’s disrespectful.
(İnsanlara küfretme, bu saygısızlıktır.)
He was desperate to find a job.
(İş bulmak için umutsuzca çabalıyordu.)
Loud music can distract students while studying.
(Yüksek sesli müzik öğrencileri ders çalışırken dikkatini dağıtabilir.)
12. Sınıf İngilizce Kelimeleri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
12. Sınıf ingilizce dersinin kelimelerini öğrendiğimize göre şimdi sıkça sorulan sorulara bakalım.
12. Sınıf İngilizce kaç ünite var?
12. Sınıf İngilizcede toplam 10 ünite bulunmaktadır
12. sınıf İngilizce konuları neler?
12. Sınıf İngilizcede Music, Friendship, Human Rights, Coming Soon, Psychology, Favors, New Stories, Alternative Energy, Technology ve Manners konuları bulunmaktadır.
12. Sınıf İngilizce hangi seviye?
12. sınıf İngilizce seviyesi, genellikle B1 (Pre-Intermediate) veya B2 (Intermediate) seviyesinde olur.
Lisede dil okuyanlar hangi meslekleri seçebilir?
Lisede dil okuyanların seçebileceği bazı meslekler şöyledir:
- Yabancı Dil Branş Öğretmenliği
- Turist Rehberi
- Yayınevi Editörlüğü
- Çevirmenlik
- Mütercim Tercümanlık
- Akademisyenlik
- Metin Yazarlığı- Reklam Yazarlığı
- Müşteri İletişimi Yöneticisi
- Seyahat Acenta Çalışanı
- Gazeteci-Muhabir
- Dış Ticaret- Lojistik Yöneticisi
- Art Director
- Proje Yöneticisi
- Online Ders Eğitmeni
- Koçluk-Mentorluk
- Banka ve Sigorta Şirketi Çalışanı
- Uluslararası İlişkiler Uzmanı
- Satın Alma Yöneticisi- Uzmanı
- Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi
- E-ticaret Yöneticisi
- Marka Yöneticisi
- Sosyal Medya Uzmanı
- UX-UI Tasarımcısı
- Pazarlama-Satış Uzmanı
- Performans Pazarlama Uzmanı
- Influencer Marketing Yöneticisi
- Etkinlik Yöneticisi
- Yönetici Asistanlığı
- Akademisyenlik
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?


