Çocuklar için İngilizce – İngilizce Alışveriş Terimleri ve Diyalogları

Yabancı bir ülkede alışveriş yapmak bazen zor olabilir, özellikle de İngilizce konuşmakta zorlanıyorsanız. Basit İngilizce alışveriş diyaloglarını öğrenmek, hem özgüveninizi hem de kelime bilginizi geliştirmek için harika bir çözümdür ve gerçek hayatta iletişimi daha eğlenceli hâle getirir! Bu yazı, nazikçe bir ürün istemekten kasiyeri anlamaya kadar temel ifadeler ve rol yapma senaryoları boyunca size rehberlik edecek. Böylece süpermarkette veya oyuncakçıda kendinizi daha rahat hissedebilir, günlük alışverişlerinizi heyecan verici bir İngilizce pratik fırsatına dönüştürebilirsiniz.

EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren

EnglishCentral Kids’te sizi neler mi bekliyor? EnglishCentral Kids’te çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Özel derslerimiz 25 dakikadır. Ayrıca EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir, kelime çalışmalarını yapabilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Ders raporları sayesinde çocuğunuzun ilerlemesini takip edebilir, geliştirmesi gereken noktaları görebilir ve bu konulara yoğunlaşabilirsiniz.

EnglishCentral Kids kurslarıyla çocuğunuz:
– Deneyimli öğretmenlerle bire bir dersler yaparak konuşma becerisi kazanır.
– Eğlenceli içeriklerle motivasyonunu kaybetmeden aktif katılım sağlar.
– İnteraktif videolarla dinleme ve anlama yeteneğini geliştirir.
– Yaşına uygun kelimeleri ve kalıpları doğal akış içinde öğrenir.
– Öğretmenlerden aldığı geri bildirimlerle hatalarını hemen düzeltir.

Hemen ücretsiz kaydolun, 20 dakikalık deneme dersi kazanın!

Çocuklar İçin Alışveriş Kelimeleri

Aşağıda süpermarketlerde en çok kullanılan faydalı kelimeleri yazdık. Burada alışveriş yaparken karşılaşabileceğiniz her kelimenin anlamını öğrenebilirsiniz.

İngilizce	Türkçe
Accessory	Görünümü tamamlamak için kıyafetlerle birlikte takılan, takı veya kemer gibi bir eşya.
Aisle	Bir mağazada raflar arasındaki geçit.
App	Uygulama'nın kısaltması; genellikle akıllı telefonlarda kullanılan bir yazılım programı.
Appliance	Buzdolabı gibi evde belirli bir görev için kullanılan, genellikle elektrikli bir cihaz.
Bagging Area	Satın aldığınız ürünleri torbalara koyduğunuz yer (paketleme alanı).
Bedding	Çarşaf ve battaniye gibi yatağı konforlu hale getirmek için kullanılan malzemeler (yatak takımı).
Binder	Halka veya klipslerle dağınık kağıtları bir arada tutan bir kapak.
Bluetooth	Kısa mesafelerde veri alışverişi için kullanılan kablosuz teknoloji.
Brand	Bir ürün üreten şirketin adı (marka).
Calculator	Matematiksel hesaplamalar yapmak için kullanılan elektronik veya manuel bir cihaz (hesap makinesi).
Cart	Alışveriş yaparken yiyecek taşımak için kullanılan tekerlekli bir sepet (alışveriş arabası).
Cashier	Satın aldığınız ürünleri kasadan geçiren ve ücretlendiren kişi (kasiyer).
Casual	Resmi olmayan ortamlar için tasarlanmış bir giyim tarzı.
Charger	Elektronik cihazlardaki pilleri şarj etmek için kullanılan bir cihaz (şarj cihazı).
Checkout	Bir mağazada eşyalarınızın ücretini ödediğiniz yer veya süreç (ödeme/kasa).
Checkout Line	Ödeme alanındaki sıra veya kuyruk (kasa sırası).
Clearance	Envanteri temizlemek için son satış amacıyla işaretlenmiş indirimli ürünler (tasfiye/depo boşaltma).
Cloud Storage	Herhangi bir cihazdan erişilebilen, veri depolamak için kullanılan çevrimiçi alan (bulut depolama).
Conditioner	Saçın sağlığını ve yönetilebilirliğini artırmak için kullanılan bir saç bakım ürünü (saç kremi).
Cookware	Yemek pişirmek için kullanılan tencere, tava ve diğer eşyalar (mutfak gereçleri).
Cosmetics	Makyaj gibi, güzelliği artırmak için yüze veya vücuda uygulanan ürünler (kozmetik).
Crockery	Tabaklar, çanaklar, kupalar ve diğer seramik veya cam sofra takımları (seramik/cam sofra takımı).
Curtains	Mahremiyet veya dekorasyon amacıyla pencerelere asılan kumaş (perde).
Customer	Bir mağaza veya işletmeden ürün veya hizmet satın alan kişi (müşteri).
Decor	Tablolar veya vazolar gibi bir alanı güzelleştirmek için kullanılan eşyalar (dekorasyon).
Deli	Taze etlerin, peynirlerin ve hazırlanmış yiyeceklerin satıldığı bir bölüm (şarküteri).
Dermatology	Ciltle ilgili tıp dalı, genellikle cilt bakım ürünlerini ifade etmek için kullanılır (dermatoloji).
Designer	Moda alanında stil ve trendler yaratan kişi (tasarımcı).
Discount	Bir ürün veya hizmetin fiyatında yapılan indirim.
Exchange	Genellikle iade edilen mallar bağlamında, bir ürünü diğeriyle değiştirmek (değişim).
Fashion	Giysi ve aksesuarlardaki güncel trend veya stil (moda).
Fitting Room	Bir mağazada kıyafet denemek için özel bir alan (deneme kabini).
Formal	Resmi veya özel günler için uygun giysiler.
Fragrance	Tipik olarak vücuda uygulanan, parfüm veya kolonya gibi hoş kokulu bir sıvı (koku).
Frozen Section	Bir markette dondurulmuş gıda ürünlerinin bulunduğu alan (dondurulmuş gıda bölümü).
Furniture	Yaşam veya çalışma alanını uygun hale getirmek için kullanılan masa ve sandalye gibi büyük, hareketli eşyalar (mobilya).
Gadget	Pratik bir kullanıma sahip küçük mekanik veya elektronik bir cihaz.
Highlighter	Önemli metni işaretlemek için kullanılan fosforlu bir kalem (vurgulayıcı kalem).
Journal	Kişisel bir günlük veya belirli bir konuda profesyonel bir dergi (dergi/günlük).
Lighting	Lamba ve tavan lambaları gibi ışık sağlamak için kullanılan cihazlar (aydınlatma).
Model	Bir ürünün, genellikle özelliklerini veya tasarımını belirten belirli bir versiyonu (model).
Notebook	Not yazmak için boş veya çizgili sayfalardan oluşan bir defter.
Novel	Genellikle anlatı hikayesi anlatan uzun bir kurgusal eser (roman).
Organic	Sentetik pestisitler veya gübreler olmadan üretilen yiyecek veya kimyasal katkı maddesi olmadan yapılan ürünler (organik).
Outfit	Genellikle belirli bir durum için birlikte giyilen bir kıyafet takımı (kıyafet).
Pen	Mürekkep kullanan bir yazı aracı (kalem).
Pharmacy	Tıbbi ilaçların satıldığı bir mağaza veya mağaza içi bölüm (eczane).
Produce	Bir mağazanın taze meyve ve sebze sattığı bölümü (taze ürünler/manav).
Purchase	Bir şey satın almak; satın alma eylemi (satın alma).
Receipt	Müşteriye bir işlemin ayrıntılarını gösteren verilen bir belge (fiş/makbuz).
Refund	İade edilen bir ürün için müşteriye geri ödenen para (para iadesi).
Retailer	Tüketicilere mal satan bir şirket veya kişi (perakendeci).
Sale	Ürünlerin indirimli fiyatlarla satıldığı özel bir etkinlik (indirim/kampanya).
Shampoo	Saç temizliği için kullanılan bir saç bakım ürünü (şampuan).
Size	Bir giyim eşyasının ne kadar büyük veya küçük olduğunu gösteren ölçü (beden).
Skincare	Nemlendiriciler gibi, cildin bakımı için özel olarak tasarlanmış ürünler (cilt bakımı).
Sketchbook	Çizim yapmak için boş sayfaları olan bir defter (eskiz defteri).
Specs	Spesifikasyonlar'ın kısaltması; bir ürün hakkında detaylı bilgi (teknik özellikler).
Stationery	Kağıt ve zarf gibi yazı malzemeleri (kırtasiye).
Storage	Raflar ve dolaplar gibi eşyaları düzenlemek için çözümler (depolama).
Supplement	Diyetine besin veya bileşikler eklemek için ağız yoluyla alınan bir ürün (takviye).
Tailor	Giysileri daha iyi oturması için değiştiren kişi (terzi).
Textbook	Çalışma için kullanılan, belirli bir konuda detaylı bilgi içeren bir kitap (ders kitabı).
USB	Universal Serial Bus; cihazları bağlamak ve veri aktarmak için bir standart.
Utensils	Kaşık ve bıçak gibi mutfakta yemek hazırlamak ve yemek yemek için kullanılan araçlar (mutfak eşyaları).
Vitamin	Sağlık için gerekli olan ve genellikle takviye olarak alınan doğal bir bileşik (vitamin).
Warranty	Bir ürünün kalitesi hakkında bir garanti ve onarım veya değiştirme sözü (garanti).

Örnek Cümleler

She chose a matching scarf as a winter accessory.
(Kış aksesuarı olarak uyumlu bir atkı seçti.)

The cereal is located in aisle 5.
(Kahvaltılık gevrek 5. reyonda bulunuyor.)

We used a shopping app to compare prices.
(Fiyatları karşılaştırmak için bir alışveriş uygulaması kullandık.)

They needed a new kitchen appliance after their toaster broke.
(Tost makineleri bozulunca yeni bir mutfak aletine ihtiyaç duydular.)

Please move your groceries to the bagging area after paying.
(Ödeme yaptıktan sonra market alışverişinizi poşetleme alanına taşıyın.)

New bedding makes the bedroom feel cozy and fresh.
(Yeni yatak takımı, yatak odasını rahat ve ferah hissettiriyor.)

I bought a colorful binder for my school notes.
(Okul notlarım için renkli bir klasör aldım.)

My headphones use Bluetooth to connect to my phone.
(Kulaklığım telefona bağlanmak için Bluetooth kullanıyor.)

I always buy the same trusted brand of juice.
(Her zaman aynı güvenilir meyve suyu markasını alırım.)

A simple calculator is useful for homework.
(Basit bir hesap makinesi ödevler için kullanışlıdır.)

We push the heavy cart down the supermarket aisle.
(Ağır alışveriş arabasını süpermarket koridoru boyunca ittik.)

The cashier smiled and asked if we found everything okay.
(Kasiyer gülümsedi ve her şeyi bulup bulmadığımızı sordu.)

I prefer to wear casual clothes like jeans and a T-shirt on weekends.
(Hafta sonları kot pantolon ve tişört gibi rahat kıyafetler giymeyi tercih ederim.)

Don’t forget to pack your phone charger for the trip.
(Seyahat için telefon şarjını almayı unutma.)

We are waiting in line at the checkout.
(Kasada sırada bekliyoruz.)

The checkout line was very long today.
(Bugün kasa sırası çok uzundu.)

We found a great winter coat on clearance.
(İndirimde harika bir kışlık mont bulduk.)

I use cloud storage to save my photos securely.
(Fotoğraflarımı güvenli şekilde kaydetmek için bulut depolama kullanıyorum.)

Apply the conditioner after you wash your hair with shampoo.
(Saçını şampuanla yıkadıktan sonra saç kremi uygula.)

This new set of cookware includes five different sized pans.
(Bu yeni tencere-tava seti beş farklı boy tava içeriyor.)

The makeup counter sells various types of cosmetics.
(Makyaj reyonu çeşitli kozmetik ürünleri satıyor.)

The shop had beautiful patterned crockery for sale.
(Mağazada satılık güzel desenli tabak çanak vardı.)

We bought new yellow curtains for the living room.
(Oturma odası için yeni sarı perdeler aldık.)

The customer handed the clerk a twenty-dollar bill.
(Müşteri görevliye yirmi dolarlık bir banknot verdi.)

She chose simple wall art for her new apartment decor.
(Yeni daire dekoru için sade duvar süsleri seçti.)

We got sliced turkey and cheese from the deli.
(Şarküteriden dilimlenmiş hindi ve peynir aldık.)

The moisturizing cream was recommended by a specialist in dermatology.
(Nemlendirici krem dermatoloji uzmanı tarafından önerildi.)

The dress was made by a famous designer.
(Elbise ünlü bir tasarımcı tarafından yapılmış.)

I used a coupon to get a discount on the new shoes.
(Yeni ayakkabıda indirim almak için kupon kullandım.)

We need to exchange the shirt for a smaller size.
(Gömleği daha küçük bir bedenle değiştirmemiz gerekiyor.)

Green is the latest fashion color this season.
(Yeşil bu sezonun son moda rengi.)

Wait outside while I try this dress on in the fitting room.
(Ben bu elbiseyi deneme kabininde denerken dışarıda bekle.)

You need to wear formal attire for the wedding.
(Düğün için resmi kıyafet giymen gerekiyor.)

The floral fragrance smelled wonderful.
(Çiçeksi koku harika kokuyordu.)

We went to the frozen section to pick up some ice cream.
(Dondurma almak için donuk ürünler bölümüne gittik.)

They bought new living room furniture this weekend.
(Bu hafta sonu yeni oturma odası mobilyaları aldılar.)

That new kitchen gadget peels vegetables quickly.
(O yeni mutfak aleti sebzeleri hızlıca soyuyor.)

Use a yellow highlighter to mark the main ideas in the book.
(Kitaptaki ana fikirleri işaretlemek için sarı fosforlu kalem kullan.)

She writes in her personal journal every night.
(Her gece kişisel günlüğüne yazar.)

The store sells modern and traditional lighting fixtures.
(Mağaza modern ve geleneksel aydınlatma ürünleri satıyor.)

I want to buy the newest model of that smartphone.
(O akıllı telefonun en yeni modelini almak istiyorum.)

I use a spiral notebook for all my class notes.
(Bütün ders notlarım için spiralli bir defter kullanırım.)

The new fantasy novel is over 500 pages long.
(Yeni fantastik roman 500 sayfadan daha uzun.)

Mom always buys organic vegetables.
(Annem her zaman organik sebzeler alır.)

She picked out a fancy outfit for the party.
(Parti için şık bir kıyafet seçti.)

Can I borrow your blue ink pen?
(Mavi tükenmez kalemini ödünç alabilir miyim?)

I need to pick up my prescription at the pharmacy.
(Eczaneden reçetemi almam gerekiyor.)

We bought apples and bananas in the produce section.
(Meyve-sebze bölümünden elma ve muz aldık.)

The store confirmed my online purchase.
(Mağaza çevrimiçi alışverişimi onayladı.)

Keep your receipt in case you need to return the item.
(Ürünü iade etmen gerekirse fişini sakla.)

Since the toy was broken, the store gave me a full refund.
(Oyuncak kırık olduğundan mağaza bana tamamen para iadesi yaptı.)

That retailer specializes in sports equipment.
(Bu perakendeci spor ekipmanlarında uzman.)

I bought a sweater during the holiday sale.
(Tatil indiriminde bir kazak aldım.)

You need to wash your hair with shampoo.
(Saçını şampuanla yıkaman gerekiyor.)

This shirt is too big; I need a smaller size.
(Bu gömlek çok büyük; daha küçük bir bedene ihtiyacım var.)

She bought a new moisturizer as part of her skincare routine.
(Cilt bakım rutininin bir parçası olarak yeni bir nemlendirici aldı.)

He drew a picture of the mall in his sketchbook.
(Eskiz defterine alışveriş merkezinin bir resmini çizdi.)

I read the technical specs before buying the computer.
(Bilgisayarı almadan önce teknik özellikleri okudum.)

I need to buy more envelopes at the stationery store.
(Kırtasiyeden daha fazla zarf almam gerekiyor.)

We bought plastic bins for extra storage in the closet.
(Dolapta ekstra depolama için plastik kutular aldık.)

He takes a vitamin supplement every morning.
(Her sabah vitamin takviyesi alır.)

The pants were too long, so I took them to the tailor.
(Pantolon çok uzundu, bu yüzden terziye götürdüm.)

We use a science textbook in class every day.
(Sınıfta her gün bir fen ders kitabı kullanıyoruz.)

Use a USB cable to transfer files to your computer.
(Dosyaları bilgisayarına aktarmak için USB kablosu kullan.)

We need more forks and other eating utensils.
(Daha fazla çatal ve diğer yemek gereçlerine ihtiyacımız var.)

Orange juice has a lot of vitamin C.
(Portakal suyu çok fazla C vitamini içerir.)

The television came with a one-year warranty.
(Televizyon bir yıllık garantiyle birlikte geldi.)

Çocuklar İçin İşe Yarar Alışveriş İfadeleri

Tek tek kelimelerden artık daha akıcı konuşmaya geçmeye hazır mısın? Artık temel alışveriş kelimelerini öğrendiğine göre, bu kelimeleri kullanma zamanı geldi! Bu bölüm, süpermarkette rahatça iletişim kurmanı sağlayacak basit ve pratik diyalog ifadelerini ele alıyor. Bir çalışanından bir ürünü bulmana yardım etmesini nazikçe istemekten, kasada ödeme yaparken veya beden uymayan bir ürünü iade ederken geçen önemli konuşmalara kadar pek çok durumu kapsar.

Konum İçin Yardım İsteme

Bu ifadeler, süpermarketlerde yolunuzu bulmanıza yardımcı olacaktır.

“Excuse me, where is the toy Aisle?”
(Affedersiniz, oyuncak reyonu nerede?)

“Can you show me the produce section for bananas?”
(Muzlar için manav bölümünü gösterebilir misiniz?)

“Is the ice cream in the frozen section?”
(Dondurma donmuş ürünler bölümünde mi?)

“Where does the store keep the pencils and stationery?”
(Mağaza kalemleri ve kırtasiye ürünlerini nerede bulunduruyor?)

“Do you sell this in a small size?”
(Bunu küçük beden olarak satıyor musunuz?)

Eşyalar ve Envanter

Aşağıdaki ifadeler aradığınız malzemeleri bulmanıza yardımcı olacaktır.

“Is this special water bottle on sale?”
(Bu özel su şişesi indirimde mi?)

“I love this clothing brand!”
(Bu giyim markasını çok seviyorum!)

“Can I help push the cart?”
(Alışveriş arabasını itmeye yardım edebilir miyim?)

“Is there a different model of this game?”
(Bu oyunun farklı bir modeli var mı?)

“Are these cookies organic?”
(Bu kurabiyeler organik mi?)

Giyim ve Takılar

Bu ifadeleri kıyafet veya takı alırken kullanabilirsiniz.

“I need to use the Fitting Room to try this on.”
(Bunu denemek için deneme kabinini kullanmam gerekiyor.)

“I like this scarf as an accessory for my winter coat.”
(Bu atkıyı kışlık montum için bir aksesuar olarak beğendim.)

“Are these shoes good for casual wear, or are they formal?”
(Bu ayakkabılar günlük kullanım için mi uygun, yoksa resmi mi?)

“Can we check the clearance rack for discounts?”
(İndirimler için indirim rafını kontrol edebilir miyiz?)

“Mom, I found a cool outfit!”
(Anne, harika bir kıyafet buldum!)

Satın Alım İşlemleri

Bu ifadeler, kasada ve aldığınız ürünlerin ödemesini yaparken kullanılır.

“Can I put my candy on the belt at the checkout?”
(Şekerimi kasadaki bantın üzerine koyabilir miyim?)

“How much of a discount do we get with this coupon?”
(Bu kuponla ne kadar indirim alıyoruz?)

“Where is the end of the checkout line?”
(Kasa sırasının sonu nerede?)

“Please don’t lose the receipt in case it doesn’t work.”
(İşe yaramazsa diye fişi kaybetme lütfen.)

“I’d like to say thank you to the cashier.”
(Kasiyere teşekkür etmek istiyorum.)

İade İşlemleri

Son olarak, bu ifadeler ürün kırıksa veya bir sorun varsa iade etmenize yardımcı olacaktır.

“Can we get a refund if this toy breaks quickly?”
(Bu oyuncak hızlıca kırılırsa para iadesi alabilir miyiz?)

“Do we need to exchange the board game because a piece is missing?”
(Eksik bir parça olduğu için bu masa oyununu değiştirmemiz gerekiyor mu?)

“Does this new tablet have a warranty?”
(Bu yeni tabletin garantisi var mı?)

“Can the Tailor make these pants shorter?”
(Terzi bu pantolonları kısaltabilir mi?)

Alışveriş Diyalogları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Artık alışverişle ilgili terimleri ve kısa ifadeleri öğrendiğimize göre, sıkça sorulan bazı sorulara bakalım.

Alışveriş yaparken duyabileceğiniz yaygın ifadeler nelerdir?

Mağazadayken, personelin size ihtiyaç duyup duymadığınızı sormak için sizi selamladığını duyabilirsiniz. Bu durumda şu ifadeleri duyabilirsiniz: “Hello, how can I help you?” veya “Good morning, welcome to our store.” (Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim? / Günaydın, mağazamıza hoşgeldiniz.)

Alışveriş nasıl tanımlanır?

Alışveriş, bir müşterinin bir veya daha fazla perakendecinin sunduğu ürün veya hizmetleri gözden geçirdiği ve bunlardan uygun bir seçimi satın alma niyetinde olabileceği bir etkinliktir.

Alışveriş neden bu kadar iyi hissettirir?

Alışveriş, beynimizin ödül merkezi olan dopamin salgısını artırır. Bu tepki, beynimizin hayatta kalmamız için gerekli gördüğü şeyleri yapmamız için bizi motive etme yoludur.

Alışveriş tutkunu ne olarak adlandırılır?

İngilizcede alışverişe bağımlı olan kişiler “shopaholic” olarak adlandırılır.

Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?