Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

Çocuklar için İngilizce – Müzik Aletleri

Günümüzde, İngilizce bilmenin birçok faydası olduğunu herkes bilir. İngilizce, dünyanın öbür ucundaki insanlarla iletişim kurmamızı sağlar; hatta onlarla aynı İngilizce şarkıları dinlememize bile olanak tanır. İngilizce, hayatımızın önemli bir parçası olduğu gibi müzik de hayatımızın önemli bir parçasıdır. Mutlu olduğumuzda, heyecanlandığımızda ya da üzgün olduğumuzda, kısacası hayatımızın hemen her anında müzik dinleriz. Bu nedenle, çocukların İngilizce müzik aletlerini öğrenmesi harika bir fikirdir. Bu blog yazısında, dört ana müzik aleti hakkında bilgi edineceğiz. Her gruptaki çeşitli çalgıların isimlerini inceleyecek ve günlük İngilizcede kullanmamıza yardımcı olacak örnek cümleler okuyacağız. Haydi başlayalım!

EnglishCentral Kids ile İngilizce Öğren

EnglishCentral Kids’te sizi neler mi bekliyor? EnglishCentral Kids’te çocuklar için online canlı dersler, çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde gerçekleşir. Özel derslerimiz 25 dakikadır. Ayrıca EnglishCentral Kids’de farklı ilgi alanlarına hitap eden binlerce farklı interaktif video mevcut. Çocuğunuzun ilgisini çeken videoların İzle, Öğren, Konuş aşamalarını takip edebilir, kelime çalışmalarını yapabilir ve özel derslerini çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlayabilirsiniz. Ders raporları sayesinde çocuğunuzun ilerlemesini takip edebilir, geliştirmesi gereken noktaları görebilir ve bu konulara yoğunlaşabilirsiniz. Hemen ücretsiz kaydol, 20 dakikalık deneme dersi kazan!

İngilizce Müzik Aletleri

Müzik, çocukları sınırların ötesine taşıyan eğlenceli ve öğretici bir yolculuktur. Çocuklar, müzik sayesinde dünyayı tanır, iletişim becerilerini geliştirir ve kendilerini çok daha iyi ifade ederler. Müzik aletleri de bu yolculukta onlara eşlik eder. Aynı zamanda, müzik aletleri sayesinde çocukların ritim ve koordinasyon duyguları gelişir.Çalgılar; telli, vurmalı,nefesli ve elektronik olmak üzere dört ana türe ayrılır.

Telli Çalgılar

Telli çalgılar, tellerin titreşmesiyle ses oluşturur. Bu çalgıları çalmanın birden fazla yolu vardır: Bazıları gitar gibi parmakla ya da pena ile çalınırken, bazıları ise keman gibi yay kullanarak çalınır. Ayrıca piyanoda olduğu gibi tellere küçük çekiçlerle hafifçe vurularak da ses elde edilebilir. Her bir yöntem, telleri harekete geçirerek hoş tınılar üretir.

İngilizcesiTürkçesi
Acoustic GuitarAkustik Gitar
Bass GuitarBas gitar
PianoPiyano
ViolinKeman
LuteUd
ZitherKanun
SitarSitar
Electric GuitarElektrik Gitar
BanjoBanço
HarpArp
ViolaViyola
MandolinMandolin
UkuleleUkulele
LyreLir

-Every morning, my dad plays relaxing songs on his acoustic guitar.
(Babam her sabah akustik gitarıyla dinlendirici şarkılar çalar.)

-You can really feel the beat when the bass guitar starts playing!
(Bas gitar çalmaya başladığında ritmi gerçekten hissedebilirsin!)

-I started playing piano when I was seven
(Piyano çalmaya yedi yaşındayken başladım.)

-Lisa is nervous because she has a violin recital at school today.)
(Lisa bugün okulda keman dinletisi olduğu için gergin hissediyor.)

-I saw a woman playing the lute in a TV series I watched when I was kid and I was very impressed.
(Küçükken izlediğim dizide bir kadının ud çaldığını görmüştüm ve çok etkilenmiştim.)

-The zither is played by plucking the strings with fingers or tiny picks.
(Kanun, parmaklarla ya da küçük penalarla tellere dokunularak çalınır.)

-My friend from India played the sitar for us.
(Hindistan’dan gelen arkadaşım bize sitar çalmıştı.)

-My eldest brother is in a rock band and plays the electric guitar at concerts.
(En büyük ağabeyim bir rock grubunda çalıyor ve konserlerde elektro gitar çalıyor.)

-Grandpa taps his foot while picking his banjo on the porch.
(Büyükbaba verandada bançosunu çalarken ayağını yere vuruyor.)

-Every time I listen to the harp I feel like I’m in a fairy tale.
(Her arp dinlediğimde kendimi peri masalının içinde gibi hissediyorum.)

-The viola sounds deeper than the violin and adds a rich tone to the music.
(Viyola, kemandan daha derin bir ses çıkarır ve müziğe zengin bir ton katar.)

-In Italy, you can see people playing mandolin and dancing on the streets.
(İtalya’da sokaklarda mandolin çalan ve dans eden insanları görebilirsiniz.)

-Our neighbor’s daughter was playing ukulele and singing.
(Komşumuzun kızı ukulele çalıp şarkı söylüyordu.)

-The lyre was played in ancient times during ceremonies and storytelling.
(Lir eski zamanlarda törenler ve hikaye anlatımı sırasında çalınırdı.)

Vurmalı Çalgılar

Vurmalı çalgılar; vurma, sallama ya da sürtme yoluyla ses çıkaran müzik aletleridir. Bu çalgılar, ellerle, bagetlerle veya farklı yardımcı araçlarla çalınabilir. Davul, tef ve marakas gibi çalgılar bu gruba girer. Hatta piyano bile kısmen vurmalı bir çalgı sayılır; çünkü tuşlara basıldığında, tellerine küçük çekiçlerle vurularak ses üretilir. Bu çalgılar, insanlık tarihinde ortaya çıkan en eski müzik aletlerinden biri olarak kabul edilir. Ayrıca şekil, boyut ve ses açısından oldukça çeşitlidir.

İngilizcesiTürkçesi
DrumsDavul
CastanetsKastanyet
Barrel DrumsVaril Davulu
Bass DrumBas Davulu

-My son plays the drums every evening in the garage.
(Oğlum her akşam garajda davul çalıyor.)

-In dance class, we learned how to use castanets with our fingers.
(Dans derslerinde parmaklarımızla kastanyet kullanmayı öğrendik.)

-In Brazil, we saw people playing barrel drums at the street festival.
(Sokak festivalinde insanlar varil davulu çalıyordu.)

-School parade participants played the bass drum.
(Okul geçit töreninde görev alanlar bas davulu çaldılar)

-Everyone played tambourine for my cousin’s birthday party.
(Kuzenimin doğum günü partisi için herkes tef çaldı)

-At music class, we took turns playing the marimba.
(Müzik dersinde sırayla marimba çaldık.)

-There was a very old gong in the museum.
(Müzede çok eski bir gong vardı.)

-I was assigned to play the triangle in the orchestra.
(Orkestrada üçgen çalgı çalma görevini bana vermişlerdi.)

-My kindergarten teacher taught me how to play the xylophone.
(Anaokulu öğretmenim bana ksilofon çalmayı öğretmişti.)

-At the beach, someone was playing a bongo drum by the fire.
(Plajda birisi ateşin yanında bongo davulu çalıyordu.)

-I like playing calm songs on my kalimba before I sleep.
(Uyumadan önce kalimbamda sakin şarkılar çalmayı seviyorum.)

-We used small bells to play a winter song about snow.
(Karla ilgili bir kış şarkısı çalmak için küçük çanlar kullandık.)

-In music class, I got to play the cymbals during our performance.
(Müzik dersinde, gösterimiz sırasında zilleri çalma sırası bana geldi.)

-My music teacher taught me to play “Twinkle Twinkle Little Star” on the piano.
(Müzik öğretmenim bana piyanoda “Twinkle Twinkle Little Star” çalmayı öğrendi.)

Nefesli Çalgılar

Nefesli çalgılar, içinden geçen havanın titreşmesiyle ses çıkaran enstrümanlardır. Çalgının boyutu değiştikçe çıkan sesin tonu da değişir. Örneğin, boru kısaldıkça çıkan ses tizleşir; uzadıkça ise daha kalın, yani bas bir ses elde edilir. Bazı nefesli çalgılar, klarnet gibi kamış kullanılarak çalınırken; bazıları ise trompet gibi, dudakların bir ağızlıkta titretilmesiyle ses üretir. Bununla birlikte hepsinin ortak noktası, sesin hava sayesinde oluşmasıdır.

İngilizcesiTürkçesi
FluteFlüt
AccordionAkordeon
ClarinetKlarnet
HarmonicaMızıka
French HornFransız Kornosu
OboeObua
RecorderBlok Flüt
ConcertinaKonsertina
TrumpetTrompet
BagpipeGayda
SaxophoneSaksafon
TromboneTrombon
TubaTuba
OcarinaOkarina

-I like soft sound of flute, it makes me feel happy.
(Flütün yumuşak sesini seviyorum, beni mutlu hissettiriyor.)

-I went to the fair with my grandfather, and people were playing the accordion.
(Büyükbabamla panayıra gitmiştim ve insanlar akordeon çalıyordu.)

-Tom played a sweet song on her clarinet for the class.
(Tom sınıfta klarnetiyle tatlı bir şarkı çaldı.)

-I keep my harmonica in my pocket and play it everywhere.
(Mızıkamı cebimde taşıyorum, her yerde çalabiliyorum.)

-My favorite instrument is the French horn, especially the blue one.
(En sevdiğim müzik aleti Fransız kornosu özellikle mavi renkli olanı.)

-The oboe sounds like a duck, but it’s cool!
(Obuanın sesi ördek gibi, ama çok havalı!)

-We will take a recorder for the music class on Friday.
(Cuma günü olan müzik dersi için blok flüt götüreceğiz.)

-There’s an old concertina at my grandmother’s house.
(Büyük annemin evinde çok eski bir konsertina var.)

-The trumpet is loud and shiny, like a golden voice!
(Trompet parlak ve yüksek sesli, adeta altın bir ses gibi!)

-What fascinated me most in Scotland were the people playing the bagpipes.
(İskoçya’da beni en çok etkileyen şey gayda çalan insanlardı.)

-What impressed me most in the jazz choir was the sound of the saxophone.
(Caz korosunda beni en çok etkileyen şey saksafonun sesiydi.)

Trombones make sounds that go up and down—it’s really fun to play!
(Trombonlar yukarıdan aşağıya giden sesler çıkarır—çalması gerçekten eğlenceli!)

-The tuba makes deep sounds like a giant’s footsteps.
(Tuba derin sesler çıkarıyor, sanki bir dev yürüyormuş gibi.)

-My ocarina is shaped like a little turtle. It makes a soft and magical sound.
(Okarinam küçük bir kaplumbağa şeklinde. Yumuşak ve büyülü bir ses çıkarıyor.)

Elektronik Çalgılar

Elektrikli enstrümanlar, ses oluşturmak için elektrik ve özel devreler kullanır. Ses, enstrümanın içinde üretilir ve hoparlörler sayesinde duyulur. Klavye, sentezleyici ve elektro gitar, bu tür enstrümanlara örnek verilebilir. Bu aletler, müzik notalarının yanı sıra eğlenceli ses efektleri de üretebilir. Genellikle pop müzik, elektronik müzik ve film müziklerinde sıkça kullanılırlar.

İngilizcesiTürkçesi
SynthesizerSentezleyici
KeytarKeytar
ThereminTeremin
KeyboardKlavye
SamplerÖrnekleyici
TurntablePikap

-The synthesizer makes cool robot sounds and space music!
(Örnekleyici ile istediğin sesleri kaydedip müziğe dönüştürebilirsin.)

-The keytar looks like a guitar, but you play it like a keyboard!
(Keytar gitar gibi görünür ama onu klavye gibi çalarsın!)

-Have you seen the Theremin? It makes music without anyone touching it!
(Theremin’i gördünüz mü? Kimse dokunmadan müzik yapıyor!)

-Liam played the keyboard at a birthday party for his brother.
(Liam, erkek kardeşi için düzenlenen doğum günü partisinde klavye çaldı.)

-With the sampler you can record the sounds you want and turn them into music.
(Örnekleyici ile istediğin sesleri kaydedip müziğe dönüştürebilirsin.)

-The DJ played songs on his turntable at the year-end party and made us all have fun.
(DJ, yıl sonu partisinde pikabından şarkılar çalarak hepimizi eğlendirdi.)

Çocuklar için İngilizce – Müzik Aletleri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

İngilizce müzik aletlerini çocuklara eğlenceli bir şekilde nasıl öğretebiliriz?
Çocuklara İngilizce müzik aletlerini öğretirken en önemli nokta, öğrenme sürecini eğlenceli ve etkileşimli hale getirmektir. Müzik aletleri ile ilgili çizgi filmler izletilebilir veya aletlerin seslerini dinleyip hangi enstrümana ait olduğunu tahmin ettirmeye yönelik oyunlar oynanabilir. Bu sayede, çocuklar hem görsel hem de işitsel olarak İngilizce müzik aletlerini keyifli bir şekilde öğrenmiş olurlar.

Çok iyi İngilizce bilmeyen birisi bu süreci nasıl yönetebilir?
Görsel materyaller ve video içerikleri bu konuda oldukça yardımcı olabilir. Üstelik bunlar hazır içerikler olduğundan, iyi derecede İngilizce bilmeye de gerek kalmaz.

Çocuklara İngilizce müzik aletlerini öğretmeye kaç yaşında başlanabilir?
3-5 yaş arasındaki çocuklar, basit müzik aletlerinin isimlerini ve seslerini İngilizce olarak öğrenmeye başlayabilirler. Şarkılar, oyunlar ve görsel materyaller bu yaş grubunda öğrenme için en etkili yöntemlerdir. Çocuklar ne kadar erken yaşta bu içeriklere maruz kalırsa, yeni kelimeleri ve sesleri öğrenmeleri de o kadar doğal ve kolay olur.

Çocuklara İngilizce müzik aletlerini öğretmek, başka alanlarda da fayda sağlar mı?
Evet, sağlar. İngilizce müzik aletlerini öğrenmeleri, çocukların sadece müzik ve İngilizce bilgilerini değil, aynı zamanda dil gelişimlerini ve dinlediğini anlama becerilerini de güçlendirir.

Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! Çocuk eğitimi alanında uzmanlaşmış öğretmenler rehberliğinde 25 dakikalık bire bir canlı dersler, çocuk gelişi için özenle tasarlanmış eğlenceli ve öğretici interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, çocuğunuzun ihtiyaçlarına yönelik kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

İş Yerinde Yabancı Dil Engeli Nasıl Aşılır?
Rock That Body – Black Eyed Peas Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri