Hepsi
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

Fast Ne Demek? İngilizce Fast kelimesinin Türkçe Anlamı nedir? Fast ile Örnek Cümleler

İngilizce öğrenirken bazı kelimelerin geniş anlamları olabilir. Genellikle İngilizce halinde fast kelimesi farklı bağlamlarda kullanıldığında “fast” anlam açısından değişmektedir. Gelin örneklerle ve farklı bağlamlarda kullanarak fast kelimesini örneklerle inceleyelim.

Fast Ne Demek?

Fast kelimesini sıfat olarak kullandığımızda “hızlı” ve “süratli” anlamına gelir.

Örneğin

• She is a fast runner. (O, hızlı bir koşucudur.)
• My father is a fast and cautious driver. (Babam hızlı ve dikkatli sürücüdür.)
• The manager wants her employees to find a fast solution to the system error. (Yönetici, çalışanlarından sistem hatasına hızlı bir çözüm bulmalarını istiyor.)

Fast kelimesini zarf olarak kullandığımızda “hızlı bir şekilde”, “hızlıca” ya da “çabucak” anlamına gelir.
Örneğin:
• Luke finished solving his physics homework fast. (Luke fizik ödevini çözmeyi hızlı bir şekilde bitirdi.)
• The famous chess player played so fast that her rival couldn’t realize her actions. (Ünlü satranç oyuncusu o kadar hızlı oynadı ki rakibi hamlelerini fark edemedi.)
• If you want to go to the state opera show, you should buy the tickets fast. (Devlet opera gösterisine gitmek istiyorsan, biletleri hızlıca satın almalısın.)

Fast kelimesini fiil olarak kullandığımızda “aç olmak” ya da dini yönden “oruç tutmak” anlamına gelmektedir.
Örneğin:
• I decided to fast one day a week. (Haftada bir gün oruç tutmaya karar verdim.)
• Muslims fast everydays in the month of Ramadan. (Ramazan ayında Müslümanlar her gün oruç tutarlar.)

Fast kelimesini isim olarak kullandığımızda “aç olma/ kalma” yahut dini yönden “oruç” anlamına gelmektedir. Fast kelimesinin isim hali iki türlüdür. Birincisi yalın haline“-Ving” eklenerek “fasting” olur ya da ikincisi de yalın hali “fast” olarak kalır.
Örneğin:
• A prolonged fast may lead to various psychological and physical changes in the body.
Fasting can be challenging, but the benefits are often worth the effort.
• Accidentally when I was child, I broke my fast.

Fast ile Örnek Cümleler

Fast kelimesinin en yaygın kullanımları şu şekildedir:

Genellikle, sıfat haliyle kullanılan fast kelimesi Türkçede “hızlı” ve “süratli” anlamındadır. Örneğin:

• We should need a fast decision to buy the house. (Evi almak için hızlı bir karar vermeliyiz.)
• She can eat a lot without exercising because she has a fast metabolism. (Egzersiz yapmadan çok yemek yiyebilir, çünkü hızlı bir metabolizması var.)
• Our company is growing at a fast rate. (Şirketimiz hızlı bir oranda büyümektedir.)
• I wish I could be a fast learner. (Keşke hızlı öğrenen biri olabilseydim.)
• My little sister has a fast mind, always grasping concepts quickly. (Küçük kız kardeşim kıvrak zekalı, her zaman kavramları hızlıca anlar.)
• Ken made a fast action without deciding with his family. (Ken, ailesi ile karar almadan hızlı bir hareket yaptı.)
• Due to the storm, the fast wind completely devastated our hometown. (Fırtına nedeniyle hızlı rüzgar tamamen memleketimizi tahrip etti.)
Fast acting medications provide quick relief for common ailments like headaches. (Hızlı etkili ilaçlar, baş ağrısı gibi yaygın rahatsızlıklara hızlı bir şekilde rahatlama sağlar.)
• Many teenagers prefer to buy fast fashion products rather than practical. (Birçok genç, pratik ürünler yerine hızlı moda ürünlerini tercih ediyor.)

Fast kelimesinin zarf haliyle kullandığımız da “hızlıca” ya da “çabucak” anlamındadır. Örneğin:

• Ryan ran fast to catch the bus. (Ryan otobüsü yakalamak için hızlı koştu.)
• Speak fast if you want to join the web seminar. (Web seminerine katılmak istiyorsan hızlı konuş.)
• My boy is about to finish his homeworks fast and efficiently. (Oğlum ödevlerini hızlı ve verimli bir şekilde bitirmek üzere.)
• The computer still is able to work fast like its first day. (Bilgisayar, hala ilk günkü gibi hızlı bir şekilde çalışabiliyor.)
• Hailey drives fast to get to work on time. (Hailey, işe zamanında yetişmek için hızlıca araba kullanıyor.)
• She researched fast to complete the report. (Raporu hızlıca bitirmek için araştırma yaptı.)
• The motorbike accelerated fast on the highway. (Motorsiklet, otoyolda hızlı bir şekilde gitti.)

Fast kelimesini fiil olarak kullandığımızda sağlık nedenlerden dolayı“aç olmak /kalmak” ya da dini yönden “oruç tutmak” anlamına gelir. Örneğin:

• My close friend Carl doesn’t like to fast. (Yakın arkadaşım Carl, aç olmaktan hoşlanmıyor.)
• My mother fasts to lose weight for 23 hours. (Annem kilo vermek için 23 saat boyunca aç kalıyor.)
• Nelly decided to fast due to religious reasons. (Nelly dini nedenlerden dolayı oruç tutmaya karar verdi.)
• My grandma used to fast in Ramadan month, but she can’t do anymore due to her health problems. (Büyükannem Ramazan ayında oruç tutardı, ancak sağlık sorunları nedeniyle artık yapamıyor.)
• Some doctors and dietitians suggest that if you are healthy, you should fast per week a day. (Bazı doktorlar ve diyetisyenler, sağlıklıysanız haftada bir gün aç kalmanızı öneriyor.)
• My boyfriend fasts regularly in a spiritual way. (Manevi yönde erkek arkadaşım düzenli olarak oruç tutar.)
• During Ramadan, Muslims fast from dawn to sunset. (Ramazan boyunca, Müslümanlar şafaktan akşama kadar oruç tutarlar.)
• Alex tried to fast but found it challenging to skip meals. (Alex oruç tutmayı denedi, ama öğünleri atlamakta zorlandı.)
• Before giving blood tests in the hospital, you need to fast. (Hastanede kan testi vermeden önce aç olmalısınız.)

Son olarak, fast kelimesi isim haline dönüşebilir. Fast kelimesini isim olarak kullanmak istediğimizde “V+ing” ya da yalın haliyle isme dönüştürebiliriz. Fast kelimesi isim olarak kullandığımızda sağlık nedenlerinden dolayı “aç olma”, ya da dini yönden “oruç”, ve “oruç tutma” anlamına gelmektedir. Örneğin:
Fasting has several health benefits such as improved metabolism and mental health. (Oruç tutmanın metabolizma ve ruh sağlığının iyileştirilmesi gibi çeşitli sağlık yararları vardır.)
• The fast of Ramadan is an important religious activity for Muslims worldwide. (Ramazan orucu, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar için önemli bir dini faaliyettir.)
• Many religions include periods of fasting as a form of spiritual discipline. (Birçok dinde ruhani bir disiplin biçimi olarak oruç tutma dönemleri vardır.)
• Last year, they ended their fast with a traditional feast for homeless people. (Geçen yıl oruçlarını evsizler için düzenledikleri geleneksel bir ziyafetle sonlandırdılar.)
• My auntie likes being in a fasting regularly. (Teyzem düzenli olarak oruç tutmayı seviyor.)
• Intermittent fasting has gained popularity as an effective weight loss strategy. (Aralıklı oruç, etkili bir kilo verme stratejisi olarak popülerlik kazanmıştır.)
• The fast of Yom Kippur is observed with prayers and commitments. (Yom Kippur orucu, dualar ve adaklarla kutlanır.)
• Water fasting is known for its potential detoxification benefits. (Su orucu, potansiyel toksinlerden arındırma faydaları ile bilinmektedir.)
• My father lost weight by fasting intermittently. (Babam aralıklı oruç tutarak kilo verdi.)
• Gloria decided to undertake a 24-hour fast for health reasons. (Gloria sağlık nedenleriyle 24 saatlik bir oruç tutmaya karar verdi.)

Fast Ne Demek? İngilizce Fast kelimesinin Türkçe Anlamı nedir? Fast ile Örnek Cümleler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Fast kelimesinin Türkçe anlamı nedir?
Fast, Türkçede hızlı ya da süratli anlamına gelir.

Fast hangi bağlamlarda kullanılır?
Fast, genellikle hız, sürat veya çabuklukla ilgili bağlamları ifade etmek için kullanılır. Ayrıca oruç tutma ve aç olma gibi özel anlamları da ifade etmektedir.

Fast ile ilgili örnek cümleler nelerdir?
“She is a fast Olympic athlete.”(O, hızlı bir Olimpik atlettir.), “I like being fasted.” (Aç kalmayı seviyorum.), Taylor stirs the soup fast. (Taylor çorbayı hızlı karıştırıyor.) gibi fast ile ilgili örnek cümleler verebiliriz.

Fast ile ilgili kullanılan terimler nelerdir?
Fast, birçok farklı bağlamda kullanılan ve çeşitli terimleri de ifade eden bir kelimedir. “Fast food” (hızlı tüketilen hazır gıdalar), “fast fashion” (hızlı moda ve üretim), “intermittent fasting” (aralıklı oruç), “fast track” (hızlı yol ya da süreç) gibi örnekler yaygın kullanılmaktadır.

Fast Ne Demek? İngilizce Fast kelimesinin Türkçe Anlamı nedir? Fast ile Örnek Cümleler hakkında öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? Dilerseniz EnglishCentral’da bulunan 20.000’den fazla interaktif video derslerini inceleyebilir, kelime dağarcığınızı geliştirip telaffuz pratiği yapabilirsiniz. Dilerseniz öğrendiklerinizi canlı ve birebir İngilizce özel ders sırasında kişisel İngilizce öğretmeniniz ile tekrar edebilirsiniz. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

American Authors – Best Day of My Life Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri
Billy Talent – Try Honesty Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri