Hepsi
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

Heat Ne Demek? İngilizce heat kelimesinin Türkçe anlamı Nedir? Heat ile Örnek Cümleler

İngilizce dilindeki bu terimin Türkçe karşılığını öğrenmek, dil bilgisi becerilerinizi geliştirmenin yanı sıra günlük iletişimde de size yardımcı olabilir. Heat kelimesinin tam anlamıyla ne ifade ettiğini merak ediyorsanız yazımızın devamında “heat” kelimesinin Türkçe anlamını keşfedip bu terimin kullanıldığı örnek cümlelere hadi birlikte göz atalım!

İngilizce Heat Kelimesinin Türkçesi Nedir?

İngilizce’de “heat” kelimesinin Türkçe karşılığı “ısı” veya “sıcaklık”tır. Fizikte ve günlük yaşamda, ısı genellikle bir enerji transferi şeklinde karşımıza çıkar. Bu terim, bir nesnenin iç enerjisini veya moleküler hareketini ifade eder. Heat kelimesi, birçok bağlamda kullanılabilir. Bu bağlamlar, bilim, fizik, mühendislik, günlük konuşma veya endüstri gibi çeşitli alanları kapsayabilir.

Heat Kelimesi İçeren Örnek Cümleler

“Heat,” genellikle sıcaklık veya ısının bir ölçüsü olarak düşünülse de, kullanımı oldukça geniştir. “Heat” kelimesini daha iyi anlamak ve pekiştirmek amacıyla, bu terimi içeren çeşitli örnek cümlelere ve Türkçe anlamlarına gelin birlikte göz atalım!

• The sun’s heat is what makes the Earth warm. (Güneş’in ısısı Dünya’yı ısıtır.)
• I need to turn on the heat because it’s cold in here. (Burası soğuk olduğu için ısıtıcıyı açmam gerekiyor.)
• The food is cooking in the oven because of the heat. (Yiyecek fırında ısı nedeniyle pişiriliyor.)
• The sun provides a tremendous amount of heat to the Earth. (Güneş, Dünya’ya muazzam miktarda ısı sağlar.)
• We use a heater to generate heat during the cold winter months. (Soğuk kış aylarında ısı üretmek için bir ısıtıcı kullanıyoruz.)
• The chemical reaction produced a significant amount of heat. (Kimyasal reaksiyon önemli miktarda ısı üretti.)
• The heat of the desert sun made the sand almost too hot to walk on barefoot. (Çöl güneşinin sıcağı, kumu neredeyse çıplak ayakla üzerinde yürünemeyecek kadar sıcak yaptı.)
• As we approached the equator, the heat and humidity became more intense. (Ekvatora yaklaştıkça, sıcaklık ve nem daha da yoğun hale geldi.)
• Cooking in the kitchen on a summer day can be challenging due to the heat from the stove. (Mutfakta yaz günü yemek yapmak, ocaktan gelen sıcaklık nedeniyle zorlayıcı olabilir.)
• The heat generated by the machinery in the factory required proper ventilation to maintain a comfortable working environment. (Fabrikadaki makinelerin ürettiği • sıcaklık, rahat bir çalışma ortamını sürdürmek için uygun havalandırmayı gerektiriyordu.)
• After the intense workout, I could feel the heat radiating from my body. (Yoğun antrenmandan sonra, vücudumdan yayılan sıcaklığı hissedebiliyordum.)
• The heat of the debate in the meeting room rose as different opinions clashed. (Toplantı odasındaki tartışmanın sıcaklığı, farklı görüşler çarpıştıkça yükseldi.)
• The desert landscape shimmered in the heat of the midday sun. (Çöl manzarası, öğle güneşinin sıcağında titredi.)
• Turning up the thermostat helped to combat the winter cold by providing more heat in the house. (Termostatı artırmak, evde daha fazla ısı sağlayarak kışın soğuğuna karşı mücadelede yardımcı oldu.)

İngilizce Sıcaklık Belirten Kelimeler ve Örnek Cümleler

“Heat” kelimesi, çeşitli bağlamlarda kullanılan zengin bir terimdir. İlk olarak, günlük yaşamda karşılaştığımız sıcaklık anlamında gelir. Örneğin, yazın güneşin yoğun sıcağı herkesi serin yerler aramaya yönlendirir. Aynı zamanda “heat” kelimesi sadece fiziksel sıcaklıkla sınırlı değildir; duygusal yoğunluk veya tartışma anlamında da kullanılır. İklim değişikliği üzerine yapılan hararetli bir tartışma, farklı görüşleri bir araya getirebilir. “Heat” kelimesi, bir konunun yoğunluğunu ve duygusal etkisini anlatmak için geniş bir bağlamda kullanılan çok yönlü bir terimdir. İşte bazı örnekler:

Drought – Kuraklık

Örnek Cümle: The prolonged drought in the region has led to a severe water shortage, affecting both agriculture and daily life. (​​Bölgedeki uzun süreli kuraklık, hem tarımı hem de günlük yaşamı etkileyen ciddi bir su kıtlığına yol açtı.)

Fever – Ateş

Örnek Cümle: Despite taking medicine, Sarah’s fever persisted, prompting her to consult with a specialist for further examination. (İlaç kullanmasına rağmen, Sarah’ın ateşi devam etti, bu da onu daha fazla muayene için bir uzmana danışmaya yönlendirdi.)

Fire – Yangın

Örnek Cümle: The firefighters worked tirelessly to control the forest fire, preventing it from spreading to nearby residential areas. (İtfaiyeciler, orman yangınını kontrol altına almak için gayretle çalıştılar ve bunun çevredeki konutlara yayılmasını önlediler.)

Hot – Sıcak

Örnek Cümle: Be careful, the metal surface of the car becomes extremely hot in the summer sun. (Dikkat et, aracın metal yüzeyi yaz güneşinde son derece sıcak olur.)

Hotness – Sıcaklık, Ateş

Örnek Cümle: The hotness of the summer day was unbearable, and everyone sought refuge in the shade to escape the scorching sun. (Yaz gününün sıcaklığı dayanılmazdı ve herkes, yakıcı güneşten kaçmak için gölgeye sığındı.)

Sunny – Güneşli

Örnek Cümle: We decided to have a picnic on the sunny hillside, enjoying the warmth of the sun and the beautiful view. (Güneşli yamaçta piknik yapmaya karar verdik, güneşin sıcaklığının ve güzel manzaranın keyfini çıkararak.)

Temperature – Hava Sıcaklığı

Örnek Cümle: The sudden drop in temperature caught us off guard, and we had to find extra layers to stay warm. (Hava sıcaklığının aniden düşmesi bizi hazırlıksız yakaladı ve sıcak kalmak için ekstra katmanlar bulmamız gerekti.)

Thermometer – Termometre

Örnek Cümle: Emily used a digital thermometer to monitor her baby’s body temperature during the illness. (Emily, bebeğinin hastalık sırasında vücut sıcaklığını izlemek için dijital bir termometre kullandı.)

Warm – Ilık

Örnek Cümle: The soup was just warm enough to soothe my throat on a chilly winter evening. (Çorba, soğuk bir kış akşamında boğazımı rahatlatmak için yeterince ılıktı.)

Warmth – Sıcaklık, Isı

Örnek Cümle: As she hugged her friend, she felt the warmth of their long-lasting friendship and support. (Arkadaşına sıkıca sarılırken, uzun süren dostluğu ve desteğinin sıcaklığını hissetti.)

Bu kelimeler, sıcaklık durumunu belirtmek için çeşitli bağlamlarda kullanılabilir.

Heat Ne Demek? İngilizce Heat Kelimesinin Türkçe Anlamı Nedir? Heat ile Örnek Cümleler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Heat kelimesinin Türkçe anlamı nedir?
Heat kelimesi Türkçe’de “ısı” veya “sıcaklık” anlamına gelir.

Sıcaklığı ifade eden diğer İngilizce kelimeler nelerdir?
Warm, hot, scorching, chilly, freezing gibi kelimeler sıcaklık durumunu ifade etmek için kullanılabilir.

Drought nedir ve nasıl bir etkiye sahiptir?
Drought, uzun süreli kuraklık anlamına gelir. Bu durum, su kıtlığına, tarım kayıplarına ve su kaynaklarının azalmasına neden olabilir.

Fever ile Heat arasındaki fark nedir?
Fever, vücut sıcaklığının normalden yüksek olduğu bir durumu ifade eder. Heat ise genel olarak dış ortamdaki sıcaklığı veya bir nesnenin ısısını ifade eder.

Heat Ne Demek? İngilizce heat kelimesinin Türkçe anlamı Nedir? Heat ile Örnek Cümleler hakkında öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? Dilerseniz EnglishCentral’da bulunan 20.000’den fazla interaktif video derslerini inceleyebilir, kelime dağarcığınızı geliştirip telaffuz pratiği yapabilirsiniz. Dilerseniz öğrendiklerinizi canlı ve birebir İngilizce özel ders sırasında kişisel İngilizce öğretmeniniz ile tekrar edebilirsiniz. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

Queen- A Kind Of Magic Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri
The Afghan Whigs – Algiers Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri