Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Çocuklar için İngilizce
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

İngilizce Hukuk Terimleri

Hukuk dünyası, karmaşık terimler ve özel kavramlarla doludur ve bu terimler, hukuk alanında çalışan profesyoneller için hayati bir öneme sahiptir. İngilizce hukuk terimleri ise uluslararası işbirlikleri, akademik çalışmalar ve hukuk eğitimi için özellikle kritik bir rol oynar. Bu yazıda, en yaygın kullanılan İngilizce hukuk terimlerini ve anlamlarına bakıcağız. Avukatlar, hakimler, öğrenciler veya hukukla ilgilenen her vatandaş için bu terimlerin doğru anlaşılması, hukuki süreçleri takip etmeyi ve herkesin adalet önünde haklarını bilmesi konusunda yardımcı olacaktır.

EnglishCentral ile İngilizce Öğren

İngilizce öğrenirken kendi ihtiyaçlarınıza ve seviyenize odaklanmak en büyük önceliklerden biridir. EnglishCentral, kullanıcılarına İngilizce öğrenme sürecinde kişiselleştirilmiş, kapsamlı ve etkili bir destek sunan, zengin içeriklerle donatılmış bir dil öğrenme platformudur. EnglishCentral üzerinden uzman öğretmenlerimizle 7/24 özel ders yapabilirsiniz. Özel derslerinizde öğretmen, konu, tarih ve saat seçimi tamamen size aittir. Bire bir derslere ek olarak grup dersleri ile dünya üzerinden kullanıcılarla bir sınıfta buluşabilir ve ders yapabilirsiniz.

EnglishCentral, özellikle dinleme, konuşma, telaffuz ve kelime dağarcığı gibi temel dil becerilerini geliştirmek için tasarlanmış videolar ve interaktif alıştırmalar ile kullanıcıların İngilizce’yi daha doğal ve keyifli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.

EnglishCentral’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, kullanıcılarına dünya genelinde popüler olan film sahneleri, müzik videoları, röportajlar, haber klipleri ve eğitici içeriklerden oluşan geniş bir video kütüphanesi sunmasıdır. Bu sayede, kullanıcılar ilgi alanlarına hitap eden videoları seçerek öğrenmeyi daha eğlenceli ve kişisel hale getirebilirler. Videoların yanında sunulan altyazılar sayesinde hem dinleme hem de okuma pratiği yapılabilir, böylece öğrenciler dili doğal bir akış içinde öğrenirken anlama becerilerini güçlendirebilirler.

Platform ayrıca, her video için sunulan interaktif quizler, kelime alıştırmaları ve telaffuz çalışmaları ile öğrenmeyi pekiştirici deneyimler sunar. Örneğin, kullanıcılar videoda geçen yeni kelimeleri öğrenir ve anlamlarını pekiştirmek için interaktif testler çözebilirler. Aynı zamanda, kelime dağarcığını geliştirmek amacıyla video içindeki önemli terimler belirginleştirilir ve anlamları açıklanır, böylece kullanıcılar yeni kelimeleri doğal bir bağlam içinde öğrenme imkanı bulurlar.

İngilizce Hukuk Terimleri

Aşağıda sizler için İngilizce hukuk terimlerini derledik. Bu terimlerin anlamlarına bakarak merak ettiğiniz kelimeler hakkında daha iyi fikir sahibi olabilir ve ayrıca İngilizce kelime dağarcığınızı geliştirebilirsiniz.

İngilizce TerimTürkçe Karşılığı
A
Acquit (v.)Beraat ettirmek, aklamak
Act (n.)Kanun, yasa; fiil, eylem
Adjournment (n.)Erteleme (duruşma vb.)
Administration (n.)Yönetim, idare
Admission (n.)İkrar, kabul; (mahkemeye) kabul
Affidavit (n.)Yeminli yazılı ifade, beyan
Agency (n.)Ajans, kurum; temsilcilik
Agreement (n.)Anlaşma, sözleşme
Allegation (n.)İddia, suçlama
Amnesty (n.)Af (genel af)
Annul (v.)İptal etmek, feshetmek
Appeal (n.)Temyiz, istinaf
Apprehension (n.)Tutuklama, yakalama
Arbitration (n.)Tahkim, arabuluculuk
Arrest (n.)Tutuklama
Assize CourtAğır Ceza Mahkemesi
Association (n.)Dernek; ortaklık
Authority (n.)Yetki; makam, otorite
B
Bail (n.)Kefalet
Bankruptcy (n.)İflas
Barrister (n.)Avukat (İngiliz hukuk sisteminde)
Beneficiary (n.)Lehtar (bir haktan yararlanan kişi)
Binding (adj.)Bağlayıcı
Board of AuditorsDenetim Kurulu
Breach of contractSözleşmenin ihlali
C
Capital Punishmentİdam cezası, ölüm cezası
Case (n.)Dava, vaka
Charge (n.)Suçlama, itham
Civil LawMedeni Hukuk
Claimant (n.)Davacı, hak talep eden
Clause (n.)Madde (sözleşmede)
Compensation (n.)Tazminat
Concurrent sentenceBirlikte çekilen ceza
Confederation (n.)Konfederasyon
Confession (n.)İtiraf
Consent (n.)Rıza, muvafakat
Constitution (n.)Anayasa
Constitutional CourtAnayasa Mahkemesi
Contract (n.)Sözleşme, mukavele
Convict (n.)Mahkum
Copyright (n.)Telif hakkı
Court (n.)Mahkeme
Court AppearanceDuruşmaya çıkma
Courtroom (n.)Duruşma salonu
Creditor (n.)Alacaklı
Crime (n.)Suç
Criminal LawCeza Hukuku
Criminal RecordAdli sicil kaydı
Custody (n.)Gözaltı; velayet
D
Debtor (n.)Borçlu
Decree (n.)Kararname; (mahkeme) kararı
Defendant (n.)Davalı (hukuk); sanık (ceza)
Detention (n.)Gözaltı, alıkoyma
Discharge (n.)Tahliye; ibra
Dispute (n.)İhtilaf, anlaşmazlık
Divorce (n.)Boşanma
E
Enforce (v.)İcra etmek, yürütmek
Evidence (n.)Delil, kanıt
External AuditDış denetim
F
Fair TrialAdil yargılanma
Felony (n.)Ağır suç
Fine (n.)Para cezası
Forensic MedicineAdli Tıp
Fraud (n.)Dolandırıcılık, hile
G
General AssemblyGenel Kurul
H
Hearing (n.)Duruşma
Homicide (n.)Cinayet, adam öldürme
I
Illegal (adj.)Yasadışı, kanunsuz
Imprisonment (n.)Hapis cezası
Indictment (n.)İddianame
Inheritance LawMiras Hukuku
Injunction (n.)İhtiyati tedbir kararı
Internal Auditİç denetim
Investigation (n.)Soruşturma
J
Joint Stock CompanyAnonim Şirket
Judge (n.)Hakim, yargıç
Judgment (n.)Yargı, (mahkeme) kararı, hüküm
Judicial (adj.)Adli, yargısal
Jurisdiction (n.)Yargı yetkisi, yetki alanı
Jury (n.)Jüri
Justice (n.)Adalet
Juvenile (n.)Çocuk suçlu, reşit olmayan
L
Labor Lawİş Hukuku
Law (n.)Hukuk; kanun, yasa
Lawsuit (n.)Dava (hukuk)
Lawyer (n.)Avukat
Legal (adj.)Yasal, hukuki
Legal AidAdli yardım
Legal RepresentativeYasal temsilci
Legislation (n.)Mevzuat, yasama
Liability (n.)Sorumluluk, yükümlülük
Litigant (n.)Davacı veya davalı, davaya katılan taraf
Litigation (n.)Dava, dava süreci
M
Mediation (n.)Arabuluculuk
Misdemeanor (n.)Kabahat, hafif suç
Mortgage (n.)İpotek, rehin
N
Negligence (n.)İhmal
Non-Profit OrganizationKâr Amacı Gütmeyen Kuruluş
Notary PublicNoter
Notice (n.)Bildirim, tebligat
O
Oath (n.)Yemin
Objection (n.)İtiraz
Obligation (n.)Yükümlülük, borç
Offence (n.)Suç
P
Pardon (n.)Af
Parole (n.)Şartlı tahliye
Partnership (n.)Ortaklık
Patent (n.)Patent
Plaintiff (n.)Davacı
Plea (n.)Savunma (sanığın suçlu/suçsuz olduğuna dair)
Power of AttorneyVekaletname
Probation (n.)Denetimli serbestlik
Proceeding (n.)Yargılama usulü, yasal işlem
Property (n.)Mülk, mal; eşya
Prosecution (n.)Kovuşturma; savcılık makamı
Prosecutor (n.)Savcı
R
Regulation (n.)Yönetmelik, tüzük
Remit (v.)(Davayı alt mahkemeye) geri göndermek
Responsibility (n.)Sorumluluk
Right (n.)Hak
Ruling (n.)Mahkeme kararı, hüküm
S
Sanction (n.)Yaptırım, müeyyide
Sentence (n.)Ceza, hüküm
Signature (n.)İmza
Stakeholder (n.)Paydaş
Subpoena (n.)Mahkeme celbi, tanık çağırma
Summons (n.)Celp, mahkeme çağrısı
Suspect (n.)Şüpheli, zanlı
T
Tax (n.)Vergi
Termination (n.)Fesih, sona erdirme
Testimony (n.)Tanıklık, ifade
Title DeedTapu
Trademark (n.)Ticari marka
Treaty (n.)Antlaşma (uluslararası)
Trial (n.)Yargılama, duruşma
V
Verdict (n.)Karar, hüküm (genellikle jüri kararı)
W
Warrant (n.)Müzekkere (yakalama/arama emri)
Witness (n.)Tanık, şahit

İngilizce Hukuk Terimleri Örnek Cümleler

Tabloda verilen kelimelerin anlamlarına baktığımıza göre gelin şimdi bu kelimelerin cümle içerisinde nasıl kullanıldıklarına bakalım.

The judge decided to acquit the defendant after reviewing the evidence provided in the case.
(Hakim, davada sunulan delilleri inceledikten sonra sanığı beraat ettirmeye karar verdi.)

According to the new Act, the administration must ensure proper admission procedures at all public offices.
(Yeni yasaya göre, yönetim tüm kamu ofislerinde uygun kabul prosedürlerini sağlamak zorundadır.)

The lawyer submitted an affidavit to the agency before signing the official agreement.
(Avukat, resmi anlaşmayı imzalamadan önce ajansa yeminli beyanı sundu.)

The politician denied the allegation and requested amnesty for minor offences during the adjournment of the meeting.
(Politikacı, iddiayı reddetti ve toplantının ara verilmesi sırasında küçük suçlar için af talep etti.)

The court decided to annul the previous appeal, causing apprehension among the parties involved.
(Mahkeme, önceki temyizi iptal etmeye karar verdi ve ilgili taraflarda kaygı yarattı.)

The companies agreed to arbitration after the arrest of the suspect in a financial dispute.
(Şüphelinin mali bir anlaşmazlıkta tutuklanmasının ardından şirketler tahkimde anlaşmayı kabul etti.)

The Assize Court ruled in favor of the association under the authority of the central government.
(Assize Mahkemesi, merkezi hükümetin yetkisi altında derneğin lehine karar verdi.)

The judge set a high bail for the accused who had previously filed for bankruptcy.
(Hakim, daha önce iflas başvurusunda bulunmuş olan sanık için yüksek kefalet belirledi.)

The barrister explained that the beneficiary must follow the binding terms of the contract.
(Avukat, lehdarın sözleşmenin bağlayıcı hükümlerine uyması gerektiğini açıkladı.)

The Board of Auditors investigated the breach of contract reported in the latest financial report.
(Denetim Kurulu, son mali raporda bildirilen sözleşme ihlalini inceledi.)

The capital punishment law was debated in court after the charge was brought against the defendant.
(Ölüm cezası yasası, sanık hakkında suçlama yapıldıktan sonra mahkemede tartışıldı.)

Under civil law, the claimant requested a specific clause to be added to the contract.
(Medeni hukuk kapsamında, davacı sözleşmeye belirli bir madde eklenmesini talep etti.)

The company agreed to pay compensation after the concurrent sentence was considered by the confederation of labor unions.
(Şirket, işçi sendikaları konfederasyonu tarafından eş zamanlı ceza göz önünde bulundurulduktan sonra tazminat ödemeyi kabul etti.)

The suspect made a confession but claimed it was given without consent or understanding of the constitution.
(Şüpheli itirafta bulundu ancak bunun anayasa ve onay bilgisi olmadan verildiğini iddia etti.)

The Constitutional Court reviewed the convict‘s case regarding copyright infringement in the courtroom.
(Anayasa Mahkemesi, mahkemede hükümlünün telif hakkı ihlali ile ilgili davasını inceledi.)

The creditor filed a case against the debtor for committing a serious crime under criminal law.
(Alacaklı, borçlunun ceza hukukuna göre ciddi bir suç işlediği gerekçesiyle dava açtı.)

The criminal record showed prior custody periods that affected the decree issued by the defendant‘s attorney.
(Sabıka kaydı, sanığın avukatı tarafından verilen kararı etkileyen önceki gözaltı dönemlerini gösteriyordu.)

The court detention order was discharged after a heated dispute over the divorce settlement.
(Boşanma davası anlaşmazlığı sırasında verilen gözaltı emri kaldırıldı.)

The judge decided to enforce the evidence collected during the external audit to ensure a fair trial.
(Hakim, adil yargılamayı sağlamak için dış denetim sırasında toplanan delilleri uygulamaya karar verdi.)

The suspect was charged with felony and had to pay a fine as advised by forensic medicine experts.
(Şüpheli, ağır suçla suçlandı ve adli tıp uzmanlarının tavsiyesiyle para cezası ödemek zorunda kaldı.)

The fraud case was discussed at the general assembly before the hearing of the homicide trial.
(Dolandırıcılık davası, cinayet davasının duruşmasından önce genel kurulda görüşüldü.)

The illegal activity led to imprisonment after the indictment under inheritance law was processed.
(Yasadışı faaliyet, miras hukuku kapsamında açılan suçlama sonrası hapis cezasına yol açtı.)

The injunction prevented the internal audit from revealing sensitive documents, according to the investigation report.
(Tedbir kararı, soruşturma raporuna göre, iç denetimin hassas belgeleri açığa çıkmasını engelledi.)

The joint stock company appointed a new judge to oversee the judgment regarding the judicial review of its jurisdiction.
(Anonim şirket, yetki alanıyla ilgili yargısal incelemeyi denetlemek için yeni bir hakim atadı.)

The jury delivered a justice-based decision for the juvenile accused in accordance with labor law and law regulations.
(Jüri, iş ve hukuk düzenlemelerine uygun olarak suçlanan çocuk için adalet temelli bir karar verdi.)

İngilizce Hukuk Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Şimdi gelin ingilizce hukuk alanında sıkça sorulara bakalım.

Hukuk fakültesi İngilizce nasıl denir?

İngilizcede “Hukuk Fakültesi” ” Faculty of Law” olarak geçmektedir

Savcının İngilizcesi ne?

Prosecutor savcının İngilizcesidir.

İngilizce hukuk terimleri neden önemlidir?

İngilizce hukuk terimlerini bilmek, uluslararası hukuk belgelerini anlamayı, akademik araştırmaları takip etmeyi ve yabancı kaynaklardan yararlanmayı kolaylaştırır. Ayrıca küreselleşen iş dünyasında hukuk alanında çalışanlar için büyük bir avantaj sağlar.

İngilizce hukuk terimlerini öğrenmenin en kolay yolu nedir?

En etkili yöntem, terimleri gerçek cümle içinde görmek ve örneklerle öğrenmektir. Düzenli tekrar yapmak, online hukuk sözlüklerinden yararlanmak ve hukuki metinleri incelemek öğrenme sürecini hızlandırır.

Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

Come As You Are – Nirvana Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri
Man I Need – Olivia Dean Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri