Hepsi
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce
Popüler Günlük İngilizce
Popüler İngilizce Gramer
Popüler İngilizce Şarkılar
Popüler Paylaşımlar
Generic selectors
Exact matches only
Ara
Search in content
Post Type Selectors
Lütfen Dil Seçin
English
Türkçe
Português
عربي
日本
Tiếng Việt
한국어
Popüler Paylaşımlar
Hepsi
Günlük İngilizce
İngilizce Gramer
İngilizce Şarkılar
Kurumsal İngilizce

İngilizce Telefon Diyalogları

Günümüzde telefon, iletişimin temel araçlarından biridir. İngilizce, dünyada en sık kullanılan dillerden biridir ve iş ve sosyal yaşam gibi farklı alanlarda telefonla iletişim kurmamızı gerektirir. Yüz yüze konuşmak kadar telefonda da doğru iletişim kurmak önemlidir. Bu diyalogları etkili bir şekilde yürütebilmek, iletişim becerilerimizi geliştirmek için oldukça önemlidir. Bu blog yazımızda, farklı durumlarda kullanabileceğiniz İngilizce telefon diyaloglarına ve bu diyaloglarda sıklıkla kullanılan kelimelere örnekler vereceğiz.

Telefonda Etkili İletişim

Etkili iletişim için, öncelikle hazır olmalısınız. Aradığınız kişinin kim olduğunu, neden aradığınızı ve görüşmenin amacını önceden bilmeniz, daha etkili bir iletişim sağlayacaktır. Görüşmeye, saygılı bir şekilde başlamalı ve aramanızın amacını ve kendinizi tanıtmalısınız. Konuşurken net ve anlaşılır olmalısınız; bu, herhangi bir yanlış anlamanın önüne geçmek için son derece önemlidir. Sağlıklı bir iletişim için, diyalogları ve telefon görüşmelerini fazla uzun tutmamaya dikkat etmelisiniz.

İngilizce Telefon Diyalogları Sık Kullanılan Kelimeler

Telefon görüşmeleri sırasında kullanabileceğiniz yaygın İngilizce ifadeler ve kelimeler, iş veya kişisel iletişiminizi daha etkili hale getirebilir. İşte telefon görüşmeleri için resmi ve resmi olmayan durumları kapsayan bazı temel ifadeleri sizler için listeledik:

Telefona cevap vermek için kullanılan ifadeler (Resmi Olmayan):

Hi: Merhaba
Hey: Selam
Hello: Merhaba

H3 Telefona cevap vermek için kullanılan ifadeler (Resmi):

Good afternoon, this is Susan speaking: İyi günler, ben Susan.
This is Robert Johnson. How may I assist you?: Ben Robert Johnson’ım. Size nasıl yardımcı olabilirim?
You’ve reached Johnson & Associates. How can I help you today?: Johnson & Associates’a ulaştınız. Size bugün nasıl yardımcı olabilirim?

Telefonu Kapatmak için kullanılan ifadeler (Resmi Olmayan):

Alright, catch you later: Tamam, daha sonra görüşürüz.
Bye: Hoşça kal.
See you soon: Yakında görüşmek üzere.

Telefonu Kapatmak için kullanılan ifadeler (Resmi):

Goodbye. Have a great day: Hoşça kal. İyi günler dilerim.
Thank you for calling. Goodbye: Aradığınız için teşekkür ederim. Hoşça kal.
This concludes our conversation. Goodbye: Görüşmemiz burada sonlanmıştır. Hoşça kal.

Kendini tanıtmak için kullanılan ifadeler:

Hi, it’s Jenny: Merhaba, ben Jenny.
This is Mark speaking: Mark konuşuyor buyrun.
Hey, it’s me, Lisa: Selam, ben Lisa.

Birisiyle konuşmayı rica etmek için kullanılan ifadeler:

Can I have a word with Sam, please?: Lütfen Sam ile konuşabilir miyim?
Is Brenda available?: Brenda müsait mi?
May I speak to Carol, if she’s there?: Eğer müsaitse Carol ile görüşebilir miyim?
Could you connect me to Mr. Smith in the sales department, please?: Lütfen beni satış departmanındaki Bay Smith’e bağlayabilir misiniz?

Birisine aktarmak/bağlanmak için kullanılan ifadeler:

Hold on a second. I’ll transfer you. (informal): Bir saniye bekleyin. Sizi aktaracağım.
Please wait for a moment while I connect you: Sizi aktarırken biraz bekleyin lütfen.
Let me put you through to our support team: Sizi destek ekibimize bağlayayım.
Please remain on the line while I transfer your call: Çağrınızı aktarırken lütfen hattan ayrılmayın.
I’ll transfer you to the appropriate department: Sizi ilgili bölüme aktaracağım.

Talepte bulunma için kullanılan ifadeler:

Could you kindly provide more details?: Daha fazla detay sağlayabilir misiniz, lütfen?
Would you be able to email that information?: Bu bilgiyi e-posta ile gönderebilir misiniz?
Would it be possible to reschedule the meeting?: Toplantıyı ertelemek mümkün müdür?
Could you let me know when he’s available, please?: Lütfen bana ne zaman müsait olduğunu bildirir misiniz?
Can you call back later? I’m in a conference right now: Daha sonra tekrar arayabilir misiniz? Şu an bir toplantıdayım.
Please repeat that, I couldn’t catch it: Lütfen tekrar eder misiniz, duyamadım.
Can you try again in a few minutes, please?: Birkaç dakika sonra tekrar deneyebilir misiniz, lütfen?

Sosyal Yaşamda İngilizce Telefon Diyalog Örneği

Yurt dışında veya kendi ülkenizde, yabancı bir arkadaşla veya uluslararası bir sosyal çevreyle iletişim kurmanız gerekebilir. Bu tür durumlarda kendinizi düzgün ve anlaşılır bir şekilde ifade ederek iletişim kurmak oldukça önemlidir. Bu nedenle, bu blog yazımızın Sosyal Yaşamda İngilizce Telefon Diyalogları bölümünde hem Türkçe hem de İngilizce olarak örnek bir telefon diyalogu sunacağız.

Örnek diyalog:

Mira: Hello Yaman, it’s Mira. (Merhaba Yaman, ben Mira.)

Yaman: Hi Mira, how are you? (Merhaba Mira, nasılsın?)

Mira: I’m fine, how are you? (İyiyim, sen nasılsın?)

Yaman: I’m fine too. I would like to ask you something. (Ben de iyiyim. Sana bir şey soracaktım.)

Mira: Go ahead. (Buyur.)

Yaman:
I was wondering if you’d like to go to the movies on Tuesday night. There’s a new movie out that I want to see. (Salı günü akşam sinemaya gitmeye ne dersin? Yeni çıkan bir film varmış, onu izlemek istiyorum.)

Mira: I’d love to. What movie is it? (Çok isterim. Hangi filmmiş?)

Yaman: “The Batman”. (“Batman”)

Mira: I’ve been looking forward to that movie too. (Ben de o filmi çok merak ediyorum.)

Yaman: Well, let’s do it. What time should we meet? (O zaman kesin gidelim. Saat kaçta buluşalım?)

Mira:
How about 8:00pm? (20:00’da nasıl olur?)

Yaman: Okay, 8:00pm it is. Where should we meet? (Tamam, 20:00’da buluşalım. Nerede buluşalım?)

Mira: Let’s meet in front of the cinema. (Sinemanın önünde buluşalım.)

Yaman: Okay, then see you on Tuesday. (Tamam, o zaman salı günü görüşürüz.)

Mira: See you. (Görüşürüz.)

Yaman: Bye. (Hoşçakal.)

Mira: Bye. (Hoşçakal.)

İş için İngilizce Telefon Diyalog Örneği

Sosyal yaşamda olduğu kadar, özellikle iş hayatında oldukça önem taşıyan telefon diyalogları, daha dikkatli kullanılmalıdır. İş için İngilizce telefon görüşmesi yapmanın aslında zor olmadığını ve belirli kalıpları öğrendikten sonra diyalog kurmanın ne kadar basit olduğunu fark edeceksiniz. Yazımızın devamında iş için İngilizce telefon diyalog kalıpları ve örneğini sizler için hazırladık.

1.Telefon görüşmesi sırasında karşınızdaki kişiye saygılı bir şekilde davranmanız, iletişimi daha verimli hale getirecektir.
2.Eğer bir arama yapıyorsanız, ne istediğinizi oldukça açık ifadelerle belirtmeye çalışın. Bu, karşınızdaki kişinin sizi daha kolay anlamasını sağlayacaktır. Siz bir arama aldıysanız, istenilenleri net bir şekilde cevaplayın.
3.Yardım edemeyeceğiniz bir konu olursa doğru kişiye yönlendirmeye önem gösterin.
4.Konuşacağınız kişi veya şirket hakkında önceden bir araştırma daha verimli bir telefon konuşması yapmanıza fayda sağlayacaktır.
5.Konuşmayı yaptığınız esnada çevrenizin sessiz olmasına dikkat edin.

Aramayı siz yapıyorsanız önce kendinizi tanıtarak ve nerede çalıştığınızı söyleyerek başlayabilirsiniz.

Hello, I’m Orkun from EnglishCentral.
(Merhaba, ben EnglishCentral’dan Orkun.)

Nereden ulaştığınızı ve ne için aradığınızı kesinlikle belirtin.

Hello, I am calling to ask about
(Merhaba, bir şey sormak için aramıştım.)

Aradığınız kişiye ulaşamadığınız durumlarda, kişinin ne zaman geleceğini veya size müsait olduğunda ulaşıp ulaşamayacağını öğrenip bir sonra ki görüşmenizi bu şekilde ayarlayabilirsiniz.

When is he/she coming back?
(Ne zaman geri gelecek?)

Could you please tell him/her to call me back?
(Lütfen ona beni geri aramasını söyleyebilir misiniz?)

Can I leave a message?
(Mesaj bırakabilir miyim?)

Aramayı sonlandırırken teşekkür ederek ve kibarca veda ederek iyi bir izlenim bırakmak oldukça faydalı olacaktır.

Thank you for your time.
(Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.)

Örnek diyalog:

Ensar: Merhaba, ben Ensar. Orkun bey ile görüşebilir miyim? (Hi, I’m Ensar. Can I speak to Mr. Orkun?)

Sekreter: Merhaba, Orkun bey şu anda burada değil. (Hi, Mr. Orkun is not here right now.)

Ensar: Anladım. Beni daha sonra geri aramasını söyleyebilir misiniz? (I understand. Can you ask him to call me back?)

Sekreter: Tabii ki. Orkun bey’e sizi aramasını ileteceğim. (Of course. I will let Mr. Orkun know to call you back.)

Ensar: Teşekküre derim. (Thank you.)

Sekreter: Görüşürüz. (Goodbye.)

Gelen aramalarda ise telefonu açtıktan sonra ilk olarak bir selamlama ile başlayabilirsiniz. Daha sonrasında kendinizi tanıtıp şirketinizin adını söyleyerek iki tarafında karşılıklı olarak birbirini tanımasını sağlamış olursunuz.

Good afternoon. This is Orkun from EnglishCentral. How can I help you?
(Tünaydın. EnglishCentral’dan Orkun ben. Size nasıl yardımcı olabilirim?)

Nasıl yardımcı olabileceğinizi öğrendikten sonra eğer bu konuda yardımcı olamayacaksanız bunu kibarca belirtip gerekiyorsa da bu durumla ilgilenebilecek birime yönlendirebilirsiniz.

I’m sorry. I can’t help with this issue.
(Üzgünüm. Bu konuda yardımcı olamıyorum.)

Please hold on. I will get you through.
(Lütfen hatta kalınız. Bağlıyorum.)

Konuşmayı sonlandırırken genel olarak bahsedilen konuları özet geçip telefon konuşmasının anlaşılıp anlaşılmadığını anlayabilir ve anlaşılmayan konuları tekrardan gözden geçirebilirsiniz. Eğer iletmeniz gereken bir not varsa konuşmanın sonunda bunu ileteceğinizi hatırlatabilirsiniz.

I will inform Mr.Orkun to call you soon
(Orkun Bey’in sizi kısa zamanda aramasını bildireceğim.)

Thank you for calling
(Aradığınız için teşekkürler.)

Örnek olarak:

Sarah: Hello, this is Sarah speaking. How can I assist you? (Merhaba, Sarah ben. Size nasıl yardımcı olabilirim?)

Lorenz: Hi Sarah, this is Lorenz from the IT department. I’m having trouble with my computer, and I was hoping you could help me out. (Merhaba Sarah, ben IT departmanından Lorenz. Bilgisayarım ile ilgili sorun yaşıyorum ve umarım bana yardımcı olabilirsiniz.)

Sarah: Of course, Lorenz. I’d be happy to help. Can you please describe the issue you’re experiencing with your computer? (Elbette, Lorenz. Memnuniyetle yardımcı olurum. Bilgisayarınla yaşadığın sorunu lütfen açıklar mısın?)

Lorenz: Well, my computer is running very slowly, and some of the software applications are freezing. It’s been quite frustrating. (Eh, bilgisayarım çok yavaş çalışıyor ve bazı yazılım uygulamaları donuyor. Oldukça sinir bozucu bir durum.)

Sarah: I see. Thank you for letting me know. Let’s try to resolve this issue. First, could you please restart your computer? That often helps with performance problems. (Anladım. Bana bildirdiğiniz için teşekkür ederim. Bu sorunu çözmeye çalışalım. İlk olarak, lütfen bilgisayarın yeniden başlatır mısın? Bu tür performans sorunlarına genellikle yardımcı olur.)

Lorenz: Alright, I’ll do that now and let you know if it makes any difference. (Tamam, şimdi yapacağım ve eğer bir fark yaratıyorsa size haber vereceğim.)

Sarah: Great! If the issue persists after the restart, please don’t hesitate to give me another call. (Harika! Yeniden başlatmadan sonra sorun devam ederse, lütfen başka bir çağrı yapmaktan çekinme.)

Lorenz: Thank you, Sarah. I appreciate your help. (Teşekkür ederim, Sarah. Yardımından dolayı teşekkür ederim.)

Sarah: You’re welcome. Goodbye. (Rica ederim. Görüşürüz)

İngilizce Telefon Diyalogları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

İngilizce Telefon Diyalogları nasıl yapılır?
İngilizce Telefon Diyalogları karşılıklı olarak iki ya da daha fazla kişinin Telefon veya bir uygulama üzerinden iletişim kurması ile yapılır.

İngilizce Telefon Diyalogları ne demek?
İngilizce Telefon Diyalogları birden fazla kişinin Telefondan karşılıklı konuşmasıdır.

İş için İngilizce Telefon Diyalogları nelerdir?
İş için İngilizce Telefon Diyalogları, iş hayatında kullanılan telefon diyaloglarıdır.

İngilizce pratik nasıl yapılır?
İngilizce pratik yapmak için İngilizce Telefon Diyalogları çalışmak hem günlük hayatta kullanacağınız İngilizcenizi geliştirir hem de İngilizce kelime dağarcığınızı arttırır.

İngilizce Telefon Diyalogları hakkında öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? Dilerseniz EnglishCentral’da bulunan 20.000’den fazla interaktif video derslerini inceleyebilir, kelime dağarcığınızı geliştirip telaffuz pratiği yapabilirsiniz. Dilerseniz öğrendiklerinizi canlı ve birebir İngilizce özel ders sırasında kişisel İngilizce öğretmeniniz ile tekrar edebilirsiniz. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?

Michael Bublé – Feeling Good Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri
Two Feet – Lost The Game Şarkı Sözleri Türkçe Çeviri