İngilizce Used to Konu Anlatımı ve Örnek Cümleler

İngilizce Used to Konu Anlatımı

“Used to” ifadesi, geçmişte düzenli olarak yapılan, sürekli olarak tekrarlanmış olan eylemleri veya durumları ifade etmek için kullanılır. Yani “used to” için alışkanlıklardan bahsedilirken kullanılır da diyebiliriz.

-I used to go to the cinema every weekend.
(Her hafta sonu sinemaya giderdim.)

-I used to live in London, but I moved to Roma last year.
(Londra’da yaşıyordum, ama geçen yıl Roma’ya taşındım.)

-Adam used to be a vegetarian, but she started eating meat again.
(Adam eskiden vejetaryendi, ama tekrar et yemeye başladı.)

-I used to play guitar when I was younger, but I haven’t practiced in years
(Gençken gitar çalardım, ama yıllardır pratik yapmadım.)

-He used to smoke a pack of cigarettes a day, but he quit ten years ago.
(Günde bir paket sigara içerdi, ama on yıl önce bıraktı.)

İngilizce Used to Kullanım Formülü

“Subject + used to + base form of the verb” yapısı, geçmişte düzenli olarak gerçekleşen bir eylemin veya alışkanlığın ifade edilmesinde kullanılır. Bu yapıda bahsi geçen eylemin veya durumun artık geçerli olmaması veya sürdürülmüyor olması gerekmektedir.

Subject + used to + base form of the verb

I used to play tennis every Sunday.
(Her Pazar tenis oynardım.)

She used to live in Paris before moving to New York.
(New York’a taşınmadan önce Paris’te yaşıyordu.)

We used to go camping every summer.
(Her yaz kamp yapardık.)

They used to have a cat, but it died last year.
(Bir kediye sahiptiler, ama geçen yıl öldü.)

İngilizce Used to ile Olumlu Cümle Örnekleri

“Used to” ifadesi, geçmişte belirli bir süre boyunca devam eden, alışkanlık haline gelen veya düzenli olarak yapılan bir eylemi ifade etmek için kullanılır. Bu eylem veya durum şu anda geçerli değil veya sürdürülmüyor olabilir. Subject + used to + base form of the verb formülünü kullanarak yazılan örneklere birlikte bakalım.

I used to live in Tokyo.
(Geçmişte Tokyo’da yaşıyordum.)

She used to play the piano when she was younger.
(Gençken piyano çalardı.)

We used to visit our grandparents every summer.
(Her yaz büyük ebeveynlerimizi ziyaret ederdik.)

They used to have a bird, but they don’t anymore.
(Bir kuşları vardı, ama artık yok.)

He used to work as a teacher before he became a singer.
(Şarkıcı olmadan önce bir öğretmen olarak çalışıyordu.)

Bu cümlelerde “used to” ifadesi, geçmişte belirli bir süre boyunca gerçekleşen eylemleri veya geçerli olmayan durumları ifade eder. Bu yapı, geçmişteki alışkanlıkları veya durumları aktarmak için kullanılır.

İngilizce Used to ile Olumsuz Cümle Örnekleri

“Used to” kalıbının geçmişte gerçekleşen alışkanlıkları veya tekrarlayan eylemleri anlatmak için kullanıldığını söylemiştik. Eğer bu geçmişteki bu eylem veya durum olumsuzluk içeriyorsa, “did + not” yardımcı fiili, ana fiilin yalın hali ile birlikte kullanılır. “Used to” kalıbı ile olumsuz cümle kuracaksanız şu formülü kullanabilirsiniz:

Subject + didn’t use to + base form of the verb

She didn’t use to play soccer.

They didn’t use to play soccer.

I didn’t use to live in Tokyo.

We didn’t use to go vacation every summer.

He didn’t use to study this much.

İngilizce Used to Soru Cümlesi Örnekleri

Geçmişte gerçekleşen alışkanlıklar veya tekrarlayan eylemler hakkında soru sormak için “used to” kalıbı “did” yardımcı fiili ve ana fiilin yalın haliyle kullanılır. “Used to” kalıbı ile soru cümlesi kuracaksanız şu formülü kullanabilirsiniz:

Did + subject + use to + base form of the verb?

Did I use to play soccer?

Did she use to play piano?

Did they use to go vacation every summer?

Did he use to study this much?

Did they use to live in Tokyo?

İngilizce Used to Farklı Kullanım Alanları

“Used to” yapısı İngilizcede farklı kullanım alanlarına sahiptir. İşte bu yapının yaygın olarak kullanıldığı bazı alanlar:

Geçmişteki Alışkanlıklar: “Used to” yapısı, geçmişte düzenli olarak yapılan veya tekrarlanan eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin:

-I used to go to the gym every Friday.
(Eskiden her Cuma spor salonuna giderdim.)

-She used to drink green tea every night.
(Eskiden her gece yeşil çay içerdi.)

Geçmişteki Durumlar: “Used to” yapısı, geçmişte var olan fakat artık geçerli olmayan durumları ifade etmek için de kullanılır. Örneğin:

-They used to live in Paris.
(Eskiden Paris’te yaşıyorlardı.)

-He used to be a teacher.
(Eskiden bir öğretmendi.)

Geçmişteki Alışkanlıkların Değişimi: “Used to” yapısı, geçmişteki bir alışkanlığın sona erdiğini ve yerini başka bir alışkanlığın aldığını ifade etmek için kullanılabilir. Örneğin:

-I used to drink coffee, but now I drink tea.
(Eskiden kahve içerdim, ama şimdi çay içiyorum.)

-She used to play the piano, but now she plays the guitar.
(Eskiden piyano çalardı, ama şimdi gitar çalıyor.)

Geçmişteki İnançlar ve Görüşler: “Used to” yapısı, geçmişte sahip olunan inançları, görüşleri veya alışılmış davranışları ifade etmek için de kullanılır. Örneğin:

-I used to believe in ghosts when I was a child.
(Çocukken hayaletlere inanırdım.)

-He used to support that team, but his views have changed.
(Eskiden o takıma destek verirdi, ama görüşleri değişti.)

Used to ve Alışık Olmak Anlamı

“Alışık olmak” ise şu anki durumu veya şartları ifade eder. Geçmişteki alışkanlıklardan veya durumlardan ziyade şu andaki durumda bir kişinin duruma veya eyleme karşı duyduğu alışıklık, aşinalık hissini anlatırken kullanılır.

I’m used to waking up early because of my job.
(İşimden dolayı erken kalkmaya alışığım.)

She’s used to the noise in the city since she grew up there.
(Orada büyüdüğü için şehirdeki gürültüye alışkın.)

We’re used to spicy food because we eat a lot of spicy food at home.
(Baharatlı yiyeceklere alışığız çünkü evde çok fazla baharatlı yemek yiyoruz.)

They’re used to cold weather since they live in a northern region.
(Soğuk havaya alışkınlar çünkü kuzeyde yaşıyorlar.)

He’s used to working long hours because he has a demanding job.
(Zorlu bir işi olduğu için uzun saatler çalışmaya alışık.)

Get Used to Alışmak Anlamı

“Used to” kalıbı ile sıkça karıştırılan “get used to” kalıbı, bir duruma karşı alışkanlık kazanmak anlamını taşır. Ek olarak yeni bir duruma veya eyleme uyum sağlama sürecini ifade ederken de “used to” kalıbı kullanılabilir.

“It took me a while to get used to the new job”
(Yeni işe alışmak biraz zamanımı aldı)

They recently moved to a different country so it will take them some time to get used to the new culture.
(Yakın zamanda farklı bir ülkeye taşındılar ve yeni kültüre alışmak biraz zaman alacak.)

She started using Apple last month, and she’s slowly getting used to the iOS system.
(Geçen ay Apple kullanmaya başladı ve yavaşça iOS sistemine alışıyor.)

We moved to a busy city, and it took us a few months to get used to the noise.
(Kalabalık bir şehre taşındık ve gürültüye alışmak birkaç ay sürdü.)

He recently became a vegetarian and is gradually getting used to not eating meat.
(Yakın zamanda bir vejetaryen oldu ve et yememeye alışmakta kademeli olarak ilerliyor.)

İngilizce Used to Konu Anlatımı ve Örnek Cümleler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular:

“Used to” nasıl kullanılır?

“Used to” ifadesi, geçmişte sürekli olarak yapılan bir eylemi veya alışkanlığı ifade etmek için kullanılır. Yani geçmişteki bir durumun artık geçerli olmadığını belirtmek için kullanılır. Örnek cümle: “I used to play the guitar when I was younger.” (Gençken gitar çalardım.)

“Used to” ne için kullanılır?

“Used to” ifadesi, geçmişte yapılan bir alışkanlığı veya durumu anlatmak için kullanılır. Bu ifadeyle birlikte geçmişte düzenli olarak gerçekleşen bir aktiviteyi ifade edebiliriz. Örnek cümle: “She used to live in Seoul, but now she lives in Tokyo.” (O, eskiden Seul’de yaşardı, ama şimdi Tokyo’da yaşıyor.)

“Used to” hangi zamanda kullanılır?

“Used to” ifadesi, genellikle geçmiş zaman anlatımında kullanılır. Yani, şu anda geçerli olmayan geçmişteki bir durumu veya alışkanlığı ifade etmek için kullanılır.

“Used to” kalıbına hangi ek gelir?

“Used to” ifadesi genellikle geçmiş zaman yapılarıyla kullanılır ve bu yapılarla birlikte ek bir fiil formu kullanmaz. “Used to” genellikle fiilin yalın haliyle kullanılır. Örnek cümle: “They used to go cinema every weekend.” (Onlar her hafta sonu sinemaya giderlerdi.)

Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?