Deyimler, dil öğrenmenin en eğlenceli ve etkili yollarından biridir. Hayatımızdaki birçok olay ve durum için deyimler kullanılır ve bu durum çoğu dilde geçerlidir. İngilizce de bu açıdan oldukça zengin bir dildir. İngilizce deyimler öğrenerek sadece dil becerilerimizi geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda İngilizce konuşulan ülkelerin yaşam tarzları ve düşünce biçimleri hakkında da fikir sahibi oluruz.
Özellikle doğa ile ilgili deyimler, insanların çevreyle olan bağlarını, doğadan ilham alarak geliştirdikleri bakış açılarını ve yaşam tarzlarını yansıtır. Rüzgardan fırtınaya, yağmurdan çiçeklere kadar doğanın çeşitli unsurlarını barındıran bu deyimler, dili hem daha renkli hem de daha etkileyici hale getirir. Bu tür deyimleri öğrenmek, doğayı merkeze alan kültürel kodları anlamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda daha doğal ve akıcı bir İngilizce konuşma becerisi kazandırır. Bu blog yazısında, doğadan ilham alan İngilizce deyimlere birlikte göz atacağız.
EnglishCentral ile İngilizce Öğren
İngilizce öğrenirken kendi ihtiyaçlarınıza ve seviyenize odaklanmak en büyük önceliklerden biridir. EnglishCentral, kullanıcılarına İngilizce öğrenme sürecinde kişiselleştirilmiş, kapsamlı ve etkili bir destek sunan, zengin içeriklerle donatılmış bir dil öğrenme platformudur. EnglishCentral üzerinden uzman öğretmenlerimizle 7/24 özel ders yapabilirsiniz. Özel derslerinizde öğretmen, konu, tarih ve saat seçimi tamamen size aittir. Bire bir derslere ek olarak grup dersleri ile dünya üzerinden kullanıcılarla bir sınıfta buluşabilir ve ders yapabilirsiniz.
EnglishCentral, özellikle dinleme, konuşma, telaffuz ve kelime dağarcığı gibi temel dil becerilerini geliştirmek için tasarlanmış videolar ve interaktif alıştırmalar ile kullanıcıların İngilizce’yi daha doğal ve keyifli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.
EnglishCentral’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, kullanıcılarına dünya genelinde popüler olan film sahneleri, müzik videoları, röportajlar, haber klipleri ve eğitici içeriklerden oluşan geniş bir video kütüphanesi sunmasıdır. Bu sayede, kullanıcılar ilgi alanlarına hitap eden videoları seçerek öğrenmeyi daha eğlenceli ve kişisel hale getirebilirler. Videoların yanında sunulan altyazılar sayesinde hem dinleme hem de okuma pratiği yapılabilir, böylece öğrenciler dili doğal bir akış içinde öğrenirken anlama becerilerini güçlendirebilirler.
Platform ayrıca, her video için sunulan interaktif quizler, kelime alıştırmaları ve telaffuz çalışmaları ile öğrenmeyi pekiştirici deneyimler sunar. Örneğin, kullanıcılar videoda geçen yeni kelimeleri öğrenir ve anlamlarını pekiştirmek için interaktif testler çözebilirler. Aynı zamanda, kelime dağarcığını geliştirmek amacıyla video içindeki önemli terimler belirginleştirilir ve anlamları açıklanır, böylece kullanıcılar yeni kelimeleri doğal bir bağlam içinde öğrenme imkanı bulurlar.
İş Hayatı ile Alakalı İngilizce Deyimler
On the same page
Anlamı: Aynı fikirde olmak, aynı noktada buluşmak.
Örnek: We have to be on the same page before we try to present this complex idea to the boss.
(Bu karışık fikri patrona göstermeden önce aynı fikirde olmalıyız.)
Back to the drawing board
Anlamı: Baştan başlamak, yeniden denemek.
Örnek: We have to go back to the drawing board. I think we made a big mistake at the start.
(Baştan başlamamız gerekiyor. Sanırım en başta büyük bir hata yaptık.)
Ballpark figure
Anlamı: Kabaca bir tahmin, yaklaşık rakam.
Örnek: Our associate contacted many firms to get a ballpark figure for the project.
(Bizim çalışanımız, yaklaşık bir rakam almak için birçok firma ile görüştü.)
Back in business
Anlamı: Yeniden faaliyete başlamak.
Örnek: Our rival firm is back in business.
(Rakip firmamız yeniden faaliyete başladı.)
Cut corners
Anlamı: İşin kolayına kaçmak, kestirme yollara başvurmak.
Örnek: Do not cut corners on this project. It is important for us.
(Bu projede kestirme yollara başvurma. Bu bizim için önemli.)
Learn the ropes
Anlamı: Bir işin inceliklerini öğrenmek.
Örnek: Can you help him learn the ropes? He is new here.
(Ona işi öğrenmesinde yardımcı olabilir misin? Burada yeni.)
Back to square one
Anlamı: En başa dönmek.
Örnek: I am afraid that we have to go back to square one. My computer crashed.
(Sanırım en başa dönmemiz gerekecek. Bilgisayarım çöktü.)
Long shot
Anlamı: Başarı şansı düşük olan şey.
Örnek: I know it’s a long shot, but can you help me?
(Başarı şansı düşük biliyorum ama bana yardım edebilir misin?)
Bottom line
Anlamı: En önemli nokta, sonuç.
Örnek: These large corporations are only driven by the bottom line.
(Bu büyük şirketler sadece sonuçla ilgileniyor.)
By the book
Anlamı: Kurallara uygun olarak.
Örnek: We have to do everything by the book.
(Her şeyi kurallara uygun yapmalıyız.)
Call it a day
Anlamı: Bugünlük işi bitirmek.
Örnek: Let’s call it a day, I think we shipped the last package.
(Bugünlük bitirelim, sanırım son paketi gönderdik.)
Get the ball rolling
Anlamı: Bir süreci başlatmak.
Örnek: We need to get the ball rolling. We have much to do today.
(Başlamamız lazım. Bugün yapacak çok işimiz var.)
In a nutshell
Anlamı: Kısacası, özetle.
Örnek: Just tell me in a nutshell.
(Kısacası bana anlat.)
Learning curve
Anlamı: Öğrenme süreci, öğrenme hızı.
Örnek: The learning curve for this tool is steep.
(Bu aracın öğrenme süreci zor.)
Think outside the box
Anlamı: Yaratıcı düşünmek.
Örnek: You have to think outside the box to solve this problem.
(Bu problemi çözmek için yaratıcı düşünmelisin.)
Big picture
Anlamı: Genel çerçeve, büyük resim.
Örnek: Focus on the big picture right now.
(Şu an genel çerçeveye odaklan.)
Burning the midnight oil
Anlamı: Gece geç saatlere kadar çalışmak.
Örnek: Denise has been burning the midnight oil to finish this report.
(Denise raporu bitirmek için gece geç saatlere kadar çalışıyor.)
Clear the air
Anlamı: Gerginliği gidermek, ortalığı yatıştırmak.
Örnek: They cleared the air by showing us the document.
(Bize belgeyi göstererek ortalığı yatıştırdılar.)
From the ground up
Anlamı: Baştan sona, en başından beri.
Örnek: I’ve been working on this project from the ground up.
(Bu projede en başından beri çalışıyorum.)
Go the extra mile
Anlamı: Beklenenden fazlasını yapmak.
Örnek: I had to go the extra mile to catch the manager’s attention.
(Müdürün dikkatini çekmek için fazladan çaba harcadım.)
To corner the market
Anlamı: Pazarı ele geçirmek.
Örnek: Our rival firm has cornered the market with their new product.
(Rakip firma yeni ürünleriyle pazarı ele geçirdi.)
Behind the scenes
Anlamı: Perde arkasında, gizlice.
Örnek: Who knows what’s going on behind the scenes?
(Perde arkasında neler olduğunu kim bilebilir?)
Bring to the table
Anlamı: Katkı sağlamak.
Örnek: He brings to the table years of leadership experience.
(O, masaya yılların liderlik deneyimini getiriyor.)
Clamp down on
Anlamı: Sert önlemler almak, sıkı denetlemek.
Örnek: We need to clamp down on spending.
(Harcamaları sıkı denetlememiz lazım.)
Cut to the chase
Anlamı: Lafı uzatmadan konuya girmek.
Örnek: I need an assistant who can cut to the chase.
(Doğrudan konuya gelebilen bir asistana ihtiyacım var.)
İş Hayatı ile Alakalı İngilizce Deyimlerle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
İşyerinde kullanılabilecek en faydalı deyimlerden bazılarını gördüğünüze göre, bunların nasıl kullanıldığına dair hala birkaç sorunuz olabilir. İşinizi kolaylaştırmak için, iş ve iş hayatında İngilizce deyimler hakkında en sık sorulan sorulardan bazılarını yanıtladık.
Deyim İngilizce ne demek?
“Deyim” kelimesi İngilizcede “idiom” olarak geçer.
Atasözü İngilizcede ne demek?
“Atasözü” kelimesi İngilizce “proverb” olarak geçer.
Back to the Drawing Board ne demek?
“Back to the Drawing Board” deyimi bir işe tekrar baştan başlamak anlamında kullanılır.
From the ground up ne demek?
“From the ground up” deyimi bir işi en başından beri yapan veya yapılışından beri o iş ile uğraşan kişi veya kişilerce kullanılır.
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?