İngilizce konuşurken daha doğal ve akıcı olmak isteyenler için deyimleri öğrenmek oldukça önemlidir. Özellikle kişilik ve karakter özelliklerini ifade eden deyimler, dili daha etkili hale getirir. Bu deyimler sayesinde insanların davranışlarını, tutumlarını ve karakter yapılarını daha akılda kalıcı bir şekilde anlatmayı mümkün kılar. Bu yazıda sizlerle kişilik ve karakterle ilgili en yaygın 25 İngilizce deyimi paylaşacağız. Her deyimin ne anlama geldiğini açıklayacak, ardından bu deyimlerin cümle içinde nasıl kullanıldığını örneklerle göstereceğiz.
EnglishCentral ile İngilizce Öğren
İngilizce öğrenirken kendi ihtiyaçlarınıza ve seviyenize odaklanmak en büyük önceliklerden biridir. EnglishCentral, kullanıcılarına İngilizce öğrenme sürecinde kişiselleştirilmiş, kapsamlı ve etkili bir destek sunan, zengin içeriklerle donatılmış bir dil öğrenme platformudur. EnglishCentral üzerinden uzman öğretmenlerimizle 7/24 özel ders yapabilirsiniz. Özel derslerinizde öğretmen, konu, tarih ve saat seçimi tamamen size aittir. Bire bir derslere ek olarak grup dersleri ile dünya üzerinden kullanıcılarla bir sınıfta buluşabilir ve ders yapabilirsiniz.
EnglishCentral, özellikle dinleme, konuşma, telaffuz ve kelime dağarcığı gibi temel dil becerilerini geliştirmek için tasarlanmış videolar ve interaktif alıştırmalar ile kullanıcıların İngilizce’yi daha doğal ve keyifli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.
EnglishCentral’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri, kullanıcılarına dünya genelinde popüler olan film sahneleri, müzik videoları, röportajlar, haber klipleri ve eğitici içeriklerden oluşan geniş bir video kütüphanesi sunmasıdır. Bu sayede, kullanıcılar ilgi alanlarına hitap eden videoları seçerek öğrenmeyi daha eğlenceli ve kişisel hale getirebilirler. Videoların yanında sunulan altyazılar sayesinde hem dinleme hem de okuma pratiği yapılabilir, böylece öğrenciler dili doğal bir akış içinde öğrenirken anlama becerilerini güçlendirebilirler.
Platform ayrıca, her video için sunulan interaktif quizler, kelime alıştırmaları ve telaffuz çalışmaları ile öğrenmeyi pekiştirici deneyimler sunar. Örneğin, kullanıcılar videoda geçen yeni kelimeleri öğrenir ve anlamlarını pekiştirmek için interaktif testler çözebilirler. Aynı zamanda, kelime dağarcığını geliştirmek amacıyla video içindeki önemli terimler belirginleştirilir ve anlamları açıklanır, böylece kullanıcılar yeni kelimeleri doğal bir bağlam içinde öğrenme imkanı bulurlar.
Kişilik ve Karakterle Alakalı 25 İngilizce Deyim
Kişilikle ilgili İngilizce deyimler, insanları tanımlarken sıradan kelimelerden çok daha fazlasını sunar. Bu ifadeler, anlatmak istediğiniz karakter özelliklerini daha akılda kalıcı bir şekilde aktarmanızı sağlar. Şimdi, kişilik ve karakterle ilgili en sık kullanılan 25 İngilizce deyimi, ne anlama geldiklerini ve günlük konuşmalarda nasıl kullanıldıklarını örneklerle inceleyeceğiz.
A chip off the old block
Anlamı: Davranış veya görünüş olarak ebeveynlerine çok benzeyen kişi.
Örnek: John is so good at fixing things—he’s a real chip off the old block.
(John tamir işlerinde çok iyidir—Gerçekten babasının oğlu.)
All bark and no bite
Anlamı: Sadece lafla tehdit eden ama harekete geçmeyen kişi.
Örnek: Don’t be scared of her—she’s all bark and no bite.
(Ondan korkma—sadece lafı var, icraatı yok.)
A diamond in the rough
Anlamı: Gelişmemiş ama potansiyeli yüksek kişi.
Örnek: She’s a bit unrefined, but I believe she’s a diamond in the rough.
(Biraz kaba görünebilir ama bence içinde cevher var.)
A tough cookie
Anlamı: Güçlü ve kararlı kişi.
Örnek: Britney didn’t give up even after five interviews—she’s a tough cookie.
(Britney beş görüşmeden sonra bile pes etmedi—gerçekten sağlam biri.)
Apple of someone’s eye
Anlamı: Çok sevilen, bir kişinin göz bebeği.
Örnek: His daughter is the apple of his eye.
(Kızı onun göz bebeği.)
Black sheep
Anlamı: Ailesi ya da grubu tarafından dışlanan kişi.
Örnek: He was always the black sheep of the family.
(O hep ailenin yüz karasıydı.)
Born with a silver spoon in one’s mouth
Anlamı: Zengin bir ailede doğmuş olmak.
Örnek: She never had to work hard—she was born with a silver spoon in her mouth.
(Hiç çok çalışmak zorunda olmadı çünkü zengin bir ailede doğmuştu.)
Full of beans
Anlamı: Çok enerjik ve canlı.
Örnek: The kids were full of beans after the party.
(Çocuklar partiden sonra yerlerinde duramıyordu.)
Couch potato
Anlamı: Sürekli TV izleyip tembellik eden kişi.
Örnek: Don’t be such a couch potato—go outside and get some fresh air.
(Böyle miskin miskin oturma—çık biraz hava al.)
A social butterfly
Anlamı: Sosyalleşmeyi çok seven, dışa dönük kişi.
Örnek: Kira is a real social butterfly—she’s always at a party or event.
(Kira tam bir sosyal kelebek—her zaman bir etkinlik ya da partide.)
Early bird
Anlamı: Erken kalkan veya erken gelen kişi.
Örnek: The early bird gets the worm!
(Erken kalkan yol alır!)
Goody two-shoes
Anlamı: Aşırı kuralcı ve hep iyi davranan kişi.
Örnek: Nobody liked her in school because she was such a goody two-shoes.
(Okulda kimse onu sevmezdi çünkü çok usluydu.)
A rolling stone gathers no moss
Anlamı: Sürekli yer değiştiren biri sorumluluk veya dert sahibi olmaz.
Örnek: He moves from job to job, but a rolling stone gathers no moss.
(Sürekli iş değiştiriyor ama yuvarlanan taş yosun tutmaz.)
Cheapskate
Anlamı: Para harcamayı sevmeyen cimri kişi.
Örnek: Don’t expect him to pay—he’s a real cheapskate.
(Ondan ödemesini bekleme—tam bir cimridir.)
Down to earth
Anlamı: Gerçekçi, alçakgönüllü, ayakları yere basan kişi.
Örnek: Despite her fame, she’s very down to earth.
(Ünlü olmasına rağmen çok mütevazı.)
An open book
Anlamı: Kolayca anlaşılabilen, her şeyini açıkça paylaşan kişi.
Örnek: You can ask me anything, I’m an open book.
(Bana her şeyi sorabilirsin, benim içim dışım birdir.)
Jack of all trades
Anlamı: Birçok işi yapabilen, çok yönlü kişi.
Örnek: My brother is a jack of all trades; he can cook, fix cars, and paint.
(Kardeşimin elinden her marifet gelir—yemek yapar, araba tamir eder, boyama yapar.)
Lone wolf
Anlamı: Yalnız çalışmayı veya yaşamayı tercih eden kişi.
Örnek: He’s a lone wolf who doesn’t like working in teams.
(Takım çalışmasından hoşlanmaz—tam bir yalnız kurt.)
Lovebirds
Anlamı: Birbirine çok âşık ve sürekli birlikte olan çift, çifte kumrular.
Örnek: Look at those two lovebirds—they’re inseparable!
(Şu çifte kumrulara bak—ayrılmıyorlar!)
Pain in the neck
Anlamı: Sinir bozucu veya can sıkıcı kişi/şey, baş belası.
Örnek: My little brother can be a real pain in the neck sometimes.
(Küçük kardeşim bazen tam bir baş belası olabiliyor.)
Armchair critic
Anlamı: İşin içinde olmadan eleştiren kişi; oturduğu yerden konuşan.
Örnek: It’s easy to be an armchair critic when you’ve never done the job yourself.
(Hiç o işi yapmamış birinin oturduğu yerden konuşması kolay tabii.)
Cold fish
Anlamı: Soğuk ve duygusal olarak uzak kişi.
Örnek: He didn’t smile once—he’s a real cold fish.
(Bir kez bile gülümsemedi—buz gibi bir adam.)
Quiet as a mouse
Anlamı: Çok sessiz kişi.
Örnek: She was quiet as a mouse during the entire meeting.
(Tüm toplantı boyunca fare gibi sessizdi.)
Sweet tooth
Anlamı: Tatlıya düşkünlük.
Örnek: I can’t resist chocolate—I’ve got a sweet tooth.
(Çikolataya karşı koyamıyorum—tam bir tatlı düşkünüyüm.)
Busybody
Anlamı: Başkalarının işine burnunu sokan kişi.
Örnek: That neighbor is such a busybody—always watching from her window.
(Komşu her işe burnunu sokuyor—hep pencereden bakıyor.)
Kişilik ve Karakterle Alakalı İngilizce Deyimler Hakkında Sık Sorulan Sorular
Deyimler resmi yazılarda kullanılabilir mi?
Deyimler günlük konuşma dilinde çok yaygındır ancak resmi yazılarda (akademik metinler, iş yazışmaları, resmi raporlar vb.) kullanımı uygun değildir. Çünkü deyimler kültürel bağlam içerir ve mecaz anlam taşır; bu da okuyucunun deyimi yanlış anlamasına veya metni yanlış yorumlamasına neden olabilir. Resmi yazımda açık, doğrudan ve sade dil tercih edilmelidir.
İngilizce deyimleri nasıl daha kolay öğrenebilirim?
Deyimleri ezberlemek yerine, bağlam içinde öğrenmek çok daha etkili bir yöntemdir. Örneğin, dizi veya film izlerken, kitap okurken ya da şarkı dinlerken karşına çıkan deyimleri not alabilir, örnek cümlelerle birlikte öğrenebilirsin. Günlük konuşmalarda pratik yapmak da kalıcılığı artırır.
İngilizce deyimleri öğrenmek İngilizce seviyemi nasıl geliştirir?
Anadili İngilizce olan kişiler günlük konuşmalarında sık sık deyim kullandığından deyim öğrenmek, İngilizceyi daha doğal, akıcı ve etkili kullanmanı sağlar. Bu deyimleri anladığında hem dinleme hem de konuşma becerilerin gelişir.
İngilizce deyimler günlük hayatta ne kadar kullanılır?
Deyimler İngilizce konuşulan ülkelerde sıkça kullanılır. İnsanlar duygularını, düşüncelerini ve deneyimlerini daha renkli bir şekilde ifade etmek için deyimlere başvurur. Özellikle sohbetlerde, esprili anlatımlarda ve medya içeriklerinde sık sık yer alır. Bu yüzden deyim bilmek İngilizceyi anlamak ve kullanmak açısından çok önemlidir.
Öğrendiklerinizi pratiğe dökmek ister misiniz? İngilizce öğrenmek için ihtiyacınız olan her şeye tek bir platform üzerinden ulaşabilirsiniz! 25 dakikalık bire bir canlı dersler, 40 dakikalık grup dersleri, 30.000’den fazla interaktif videolar, kelime öğrenme araçları, yapay zeka destekli öğretmen MiMi, quizler ve interaktif aktiviteler ile EnglishCentral, kullanıcılarına kişiselleştirilmiş ve kaliteli bir eğitim planını uygun fiyatlı olarak sunmaktadır. Hemen EnglishCentral’a kayıt olup İngilizce öğrenmeye başlamaya ne dersiniz?